Bu böyle olmayacak tradutor Russo
78 parallel translation
Kiraz Hanım, bu böyle olmayacak.
Кираз, так не получится.
Adam, bu böyle olmayacak.
О, Адам, я не смогу.
- Sen haklıydın, bu böyle olmayacak.
- Ты права, беспокоиться не о чем. - Спасибо.
Pekala, bu böyle olmayacak.
Ок. Я тронут.
{ \ 1c00FFFF } { \ 3c000000 } { \ 4c000000 } Tabii hayâl kırıklığı yaşatan bir sevişme girişiminden sonra... { \ 1c00FFFF } { \ 3c000000 } { \ 4c000000 } Bu böyle olmayacak.
После неудачной попытки заняться любовью. Нет, ничего не выйдет.
- Bu böyle olmayacak Rhys.
- Это не сработает, Рис!
Büyüyüp bir erkek olurken bu böyle olmayacak.
И не хочу пропустить момент, когда он станет мужчиной.
Bu böyle olmayacak.
Похоже, ничего не выгорит.
Bu böyle olmayacak.
Так ничего не выйдет.
" Bakın, bu böyle olmayacak.
" Посмотрите, так не пойдет.
Evet, bu böyle olmayacak,... çünkü Finlandiya uzay polislerine gerçeği söylemeyi düşünüyor. Ne?
Потому что Финляндия собирается рассказать полиции правду!
Bu böyle olmayacak.
Мне что-то неуютно.
- Bu böyle olmayacak.
- Это не сработает.
Hayır hayır... Bu Böyle olmayacak.
Нет, ничего не получится.
Siz masanın bu tarafına oturduğunuzda bu böyle olmayacak Siz üçünüz birbirine bakacaksınız.
Когда затея лопнет, и по эту сторону стола будете сидеть вы, они спросят вас, трёх кретинов :
Bu böyle olmayacak.
Так не получится.
Üzgünüm ama bu böyle olmayacak.
Слушай, прости, но так не пойдет.
Bu arada bir daha böyle bir şey olmayacak.
Шума больше не будет.
Doğru ama bu her zaman böyle olmayacak öyle değil mi?
- Да, но не в этом дело.
Kimin kazanacağını sanıyordun? Bu kez böyle olmayacak.
Ты рассчитывал победить А здесь этого не повторится!
- Bu ileride böyle olmayacak.
- Так будет не всегда.
Bu hep böyle olmayacak.
Так будет не всегда.
Ama bu kez böyle olmayacak, Annie.
На этот раз будет по-другому, Энни!
Bu böyle olmayacak.
я так не могу.
Bu yüzden böyle bir şey olmayacak.
Этого не будет.
- Bu boyle olmayacak.
- Так не пойдёт.
Bu, benim açımdan böyle olmayacak.
Не надо... Думаю, мне не суждено здесь работать.
Bu vakada böyle olmayacak.
Это не тот случай.
Ama ben böyle biri değilim, üzgün olduğumu bilmelisin, bu tekrar olmayacak.
А я не такая, поэтому я хотела, чтоб ты знал, что мне жаль, и что это больше не повторится.
Beni dinle Norma Rae, bu tartışmayı zaten yaptık ve böyle bir şey olmayacak.
- Послушайте, Норма Рэй, мы уже обсуждали этот вопрос, и этому не быть.
Bu iş böyle olmayacak.
Меня это выбило из колеи.
Bu böyle olmayacak, Spencer, Bana bir silah bulmalısın.
Так. Я больше не могу. Спенсер!
Bu iş böyle olmayacak.
Ну, это никуда не годится.
Seninle ilgili gelecek ilk şikayette kendini kapının önünde bulacaksın! - Böyle bir şey olmayacak. Belki de bu geziden sonra bunu kendin istersin.
Энциклопедия ниндзя? а потом расстояние до его полного исчезновения под водой при наклоне.
Biliyorsun bu iş böyle olmayacak, değil mi?
Ты же знаешь, что это не сработает.
Bu işle böyle olmayacak.
Мужик, это не работает.
Olmayacak bu böyle.
Кому ты звонишь?
Tabii, bu iş böyle olmayacak.
Ага, этому не бывать.
Bence bu iş böyle olmayacak.
Не думаю, что у нас срастётся.
Bu durumda bizden de böyle sesler geldiğini duymuyor olması sence de tuhaf olmayacak mı?
А ему не покажется странным, что таких звуков он не слышит от нас?
Peki, siz böyle şeylerin olmasını engelleyene kadar, bu kadın burada olmayacak!
Хорошо, но почему же вы не остановите это? Потому, что всё это не случайность!
Olmayacak bu böyle.
У нас не получится провести Рождество вместе.
İnsanlar böyle sıkı çalıştığını görecekler sonra çok çalışmamı bekleyecekler ve bu asla olmayacak.
Когда люди видят, как хорошо ты работаешь они ждут, что и я буду работать также Не дождутся.
Ama bu sefer böyle olmayacak.
Но этого больше не повторится.
Bu iş böyle olmayacak, tamam mı?
Этот номер не пройдет.
Böyle bir şey olmayacak. Kendini bu dertten kurtar ve o ilişkiyi bitir.
Так что избавься от неприятностей и прекрати это.
Ama bu haftasonu böyle olmayacak.
Ну, в эти выходные этому не бывать.
Britanya bundan böyle, bu caydırıcı silah için kimseye bağIı olmayacak.
Британия больше не зависит от кого-либо по этому конкретному фактору.
- Böyle bir şey olmayacak. Kendi başına böyle bir işe girişmenin sorunu da bu, Tommy genellikle böyle sonlanır.
В итоге это бьет по тебе самому, Томми, так обычно это заканчивается.
Ve bundan böyle bu kötü kadının herkes için verdiği berbat kararlar olmayacak. İdareyi ele alıyorum. ve bu fırsatı Briarcliff'i 20. yy.'a taşımak için kullanacağım.
Но вместо того, чтобы позволить действиям одной горемычной женщины навредить всем, я решила использовать эту возможность, и ввести Бриарклифф в 20-й век.
Max, bu iş böyle olmayacak.
Макс, ничего не получается.
bu böyle 18
bu böyledir 20
bu böyle olmaz 16
bu böyle gitmez 19
bu böyle devam edemez 31
böyle olmayacak 17
olmayacaksın 18
olmayacak 119
olmayacak mı 17
bu boş 30
bu böyledir 20
bu böyle olmaz 16
bu böyle gitmez 19
bu böyle devam edemez 31
böyle olmayacak 17
olmayacaksın 18
olmayacak 119
olmayacak mı 17
bu boş 30