English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ D ] / Diye düşünüyordum

Diye düşünüyordum tradutor Russo

989 parallel translation
Bir şeyimiz olabilir diye düşünüyordum da...
Я просто думал, что у нас все же может быть что-то...
- Merak ettim. Seni görsem mi diye düşünüyordum.
и я подумывала вас навестить.
Nedime rolünü onu berbat etmek için kullanabiliriz diye düşünüyordum.
Я подумала, что можно использовать твою роль подружки, чтобы реально ей насолить.
Amerika'ya neden dönmüyorsun diye düşünüyordum.
Я часто размышляю над тем, почему ты не возвращаешься в Америку.
Tören uzun süredir yapılıyor, katılım azalmıştır diye düşünüyordum.
Представление так затянуто, я думал, посещаемость начнет падать.
Her zaman, hayatının sonuna kadar orduda kalırsın diye düşünüyordum.
Я всегда думал, что ты всю свою жизнь проведешь в армии.
Ben şehrin daha cıvıl cıvıl bir yeridir diye düşünüyordum.
Я думала, они живут поближе к центру. Они-то?
Oxford Caddesi'nde vitrinlere bakıyor, acaba param olsa ona ne hediye alırdım, diye düşünüyordum.
Я смотрел на витрины Оксфорд-стрит... И мечтал, что купил бы жене, если бы были деньги.
Sadece birkaç gün önce, aklımdaki tek şey Anna'nın ölmüş olabileceğiydi ve ben de ölebilirdim diye düşünüyordum.
Несколько дней назад от мысли, что Анна, может быть, мертва я чувствовала, что я тоже умираю.
Bir çeşme olsa da, kana kana içsem diye düşünüyordum.
Я подумала, как было бы здорово чего-нибудь выпить.
- Sizi terhis etmezler diye düşünüyordum.
Я думала они задержали тебя...
"Ne korkunç bir kaza" diye düşünüyordum.
Помню, я подумала : "Какая ужасная авария."
Tam da, keşke başka şeylerden bahsetsen diye düşünüyordum.
Просто жаль, что ты не можешь поговорить о чем-нибудь другом.
Hayır, su içilebiliyor mu diye düşünüyordum.
Нет, я просто хотел узнать, хорошая ли тут вода.
Belki oradaki savcıyla konuşup, yargıca amcama yardımcı olmak için nasıl deliler gibi çabaladığımı söylemesini sağlarsın diye düşünüyordum.
Может тебе, эм... поговорить с прокурором и попросить его перекинуться словечком с судьей... как я своему дяде помогал, черт побери.
Eğer marangoz olsaydı, kitaplıklar için kaç para isterdi, diye düşünüyordum.
Я думал - если бы он был плотником, то сколько попросил бы за книжные полки.
Sonra Paris'e giderim diye düşünüyordum... Escoffier okuluna.
Все думали, что я поеду в Париж... учиться в школе Эскофье...
O iş bitti diye düşünüyordum.
Я думала с этим покончено.
Belki de olabilir diye düşünüyordum.
А может есть способ?
Adını ne koysak diye düşünüyordum.
Я думала, как бы нам его назвать.
Yolda yürüyorken 200.000 dinarımı kim çaldı diye düşünüyordum.
Я иду по улице и спрашиваю, кто украл у меня 200 тысяч.
Elinde tuttuğun şapkayı başına geçirme iyiliğini yapabilirsin diye düşünüyordum.
Может, сделаете мне одолжение... наденете ваш головной убор, что у вас в руках.
"Hata bende olmalı" diye düşünüyordum.
И думаю о том, что это может быть моя вина.
Herkesten çok Hightower bu işi becerir diye düşünüyordum.
Я бы подумал, что и Хайтауэр мог такое сделать.
Tatile çıkabiliriz diye düşünüyordum.
Я подумала, что мы могли бы взять отпуск.
Acaba yardımcı olabilir miyim diye düşünüyordum da. Bilmiyorum.
Хотел поинтересоваться, могу ли я помочь.
Hiç kalmasam diye düşünüyordum. Bir daha yapmayacağıma dair söz veriyorum.
Мне кажется, в этот раз можно обойтись и без наказания... если я пообещаю что вредь не буду этого делать.
Çok zor geçer diye düşünüyordum.
Думаю, мы слишком торопимся.
Acaba nasıl birleştirebiliriz diye düşünüyordum senin sanatını ve benimkini.
Я думал... Как бы обьединить... твое искусство... с моим.
Eğer görünüşünü beğenmezsem, onunla evlenmem diye düşünüyordum.
Я подумал, если она мне не понравится внешне, не буду жениться на ней.
Beni fark edecek misin diye düşünüyordum.
Было интересно, когда ты меня заметишь.
Ve bu böyle sürerken, bir şekilde, eğer becerebilirsem bir an için bu davadan paçayı sıyırabilir miyim ve bu durdurulamaz gücü hafifletebilir miyim diye düşünüyordum o banyonun bana ihtiyaç duyacağım mahremiyeti... .. sağlayamayacağını biliyordum.
И пока это происходит я понимаю что даже если каким-то образом смогу на мгновение выбраться из происходящего и высвободить эту непреодолимую силу то эта маленькая ванная не сможет обеспечить меня уединением, которое мне понадобится.
Neler yapabiliriz diye düşünüyordum. Yapabilir miyiz?
- Я думал о том, что делать.
Bu konuyu çözebiliriz diye düşünüyordum.
Я надеялся, мы сможем все исправить.
- Ne yiyeceğiz diye düşünüyordum.
- O, чудесно. Я очень тщательно выбираю блюда.
Kim bir dondurma dükkanında çalışır da orayı ışıl ışıl parlatır diye düşünüyordum.
Знаете, я вот все думаю - как человек, продающий мороженое, мог сохранить такую изящную фигуру?
Baban için ne yapabilirim diye düşünüyordum, bu yüklük olayından benim kadar hoşlanmadığını hissettim de ondan.
Я думал о том, что мог бы сделать для твоего отца, ведь ему, в отличие от меня, не понравилось наше уединение.
- Etrafta biraz turlarım diye düşünüyordum.
- Я собирался просто побродить по улицам.
Kaçırmaz diye düşünüyordum.
Я думал, он не пропустит это событие.
- Ben 20 diye düşünüyordum.
- Я думал, может быть, 30?
Telefon etmeyi henüz bitirmiştim. Bir başka telefon açsam mı diye düşünüyordum.
Я закончил телефонный разговор, кажется, я требовал соединить меня с другим абонентом.
Ne zaman Mickey ile yalnız kalabileceğim diye düşünüyordum, ve o kadar bekleyebilir miyim diye.
Я всё думаю, когда, наконец, мы с Мики останемся наедине. И смогу ли я дождаться этого.
"Julian, seni şanslı şeytan mükemmel kadını buldun" diye düşünüyordum
Я говорил себе : "Джулиан, ты счастливчик." "Ты встретил идеальную женщину."
Şef O'Brien'a yardım edersin diye düşünüyordum.
Кварк? Я думал о твоей работе с шефом О'Брайеном.
Etraftaki amirallere bakıp, bir gün, ben de onlardan biri olacağım diye düşünüyordum.
Я смотрел на адмиралов и думал, " Однажды я стану таким же.
Boreth'e dönerim diye düşünüyordum ama bu artık imkansız.
Я думал вернуться на Борет, но теперь это невозможно.
Ben de devamlı "Neden insanlar devamlı oraya gidiyor" diye düşünüyordum.
И я всё думал, почему люди до сих пор не избегают этого места?
Ben değiştirmenin vakti geldi diye düşünüyordum.
А я уж думала что пора ее поменять.
En iyisi bu diye düşünüyordum.
Думала, так безопаснее.
Belki gelmezsin diye düşünüyordum.
Почему нет?
Tam "Shizuku" diye bağırmayı düşünüyordum ki sen bir anda hissetmiş gibi. pencereden başını dışarı çıkardın.
Не знаю, сколько раз, я повторял твоё имя про себя : "Шизуки, Шизуки!"... А потом, ты появилась в окне! Просто, чудо!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]