Diye düşünüyorsun tradutor Russo
276 parallel translation
"Bu adamla uyumayı ne kadar istedim ki rüyasını bile görüyorum" diye düşünüyorsun.
что даже снится?
En iyi savunma saldırıdır diye düşünüyorsun.
Думаешь, лучшая защита - нападение?
Arayan, uğruna cinayet işlediğin kız arkadaşın olabilir mi diye düşünüyorsun.
Может быть, это твоя любовница, из-за которой ты стал убийцей.
Ya sen, bütün hayaller sana uymalı diye düşünüyorsun.
Вы считаете, что все мечты должны быть, как ваши.
- O delikanlı geldi mi diye düşünüyorsun.
- Думаешь, дома ли тот молодой человек?
"New Orleans'ın canı cehenneme" diye düşünüyorsun.
И ты думаешь, "К чёрту Новый Орлеан".
Öyleyse şizofreni tıbbi açıdan tek bir nedene indirgenemez diye düşünüyorsun?
Значит, Вы считаете, что у шизофрении может быть единственный этиологический агент?
Dünya sana bir can borçlu diye düşünüyorsun değil mi? Doğru.
Вы считаете что весь мир вам что-то должен, да?
Yukarısı daha iyi diye düşünüyorsun.
Ты думаешь, что вверх по течению было бы лучше.
Keşke genç olsam ve her şeye yeniden başlasam diye düşünüyorsun.
Пустые мечты - вновь стать молодой и начать все сначала.
Elbette öyle düşünürsün. Sen Carol harika diye düşünüyorsun.
Ну конечно.Ты ведь уверен, что и Кэрол тоже бесподобна.
"Burada kim varmış ki?" diye düşünüyorsun işte.
Ты думаешь : "Кто здесь был?".
Ancak yakayı sıyırabilir miyim diye düşünüyorsun.
Подумай, может можно как-нибудь избежать неприятностей.
Daha yeni tanıştığım bu adam, bizim için bir ev yapmaktan bahsediyor diye düşünüyorsun.
"Этот человек только что меня встретил, но уже говорит о доме для нас".
Neden diye düşünüyorsun?
Как ты думаешь?
35 yıl evli kalınca, başka biri asla olmaz diye düşünüyorsun.
Если только ты проживёшь 35 лет в браке даже не думая о том, что будет кто-то другой.
- Herif ofisinden çıkıp gidiyor ve sen "belki de diş macunumu değiştirmem gerek" diye düşünüyorsun.
Парень выходит из вашего офиса, и вы думаете, что может сменить зубную пасту. А вы? - А что я?
Bu adam çalabilir, çünkü zaten onun diye düşünüyorsun.
Думаешь этот парень крадет по необходимости?
"Bugün pazar, yatakta olmalıyım." diye düşünüyorsun.
Ты думаешь "Это воскресенье, я должен быть в постели."
Sen de : "Bugün pazar, cehennemde olmalıyım." diye düşünüyorsun.
А ты думаешь "Это воскресенье, я должен быть в Апокалипсисе Наших Дней,"
"Bu yaptıklarını ödeyeceksin!" Diye düşünüyorsun. Yaklaştım mı?
Ты думаешь "Тебе это даром не пройдет!" Тепло?
Ne düşündüğünü biliyorum. "Onu şu an öldürebilirim" diye düşünüyorsun.
Я знаю, о чём ты думаешь. Ты думаешь "Я могу убить его прямо сейчас."
"Bu adam kim?" diye düşünüyorsun.
Ты думаешь : " Kто этот парень?
Bir adamın öyle yıkıldığını görünce, bunu yanına bırakmamalıydı diye düşünüyorsun.
В смысле, когда смотришь, как унизили этого мужчину, еще удивляешься, как это он не заставил ее расплатиться за это.
Ama isteseydin onu elde edebilirdin diye düşünüyorsun. Onu benim de istemem seni engellemeyecekti bile.
Но ты думаешь, если ты захочешь ее, то сможешь ее получить, даже если я захочу ее тоже.
Katil kaçarsa, benim durumum ne olur diye düşünüyorsun.
Вы заняли такую позицию, так как если убийцу не поймают, что подумают о Вас?
Öyle biriyle tanıştığında, değer mi diye düşünüyorsun... her şeyi bir yana koymak, yaptıklarımızdan vazgeçmek?
Ты встречаешь кого-то похожего на нее, это не заставляет тебя подумать, не стоит ли это того, чтобы... плюнуть на все, чем мы занимаемся?
25 yaşında evleniyorsun, ve işte bu diye düşünüyorsun, sonsuza kadar mutluluk.
Ты женишься в 25 думаешь, это оно, счастлива с тех пор.
Ama kalkmış hâlâ "bu farklı, platin kural benim için geçerli değil" diye düşünüyorsun.
Но тем не менее, вы думаете, "Сейчас всё иначе, это платиновое правило ко мне не относится."
Diğerleri okula taşınıyor diye... Sen de gitmen gerektiğini düşünüyorsun. Mantık bu mu?
Потому что остальные идут и ты чувствуешь, что тоже должен.
Seni eğlence olsun diye mi Müslüman gibi yetiştirdiğimi düşünüyorsun?
Знаю. Ты что, думаешь я воспитываю тебя как мусульманина просто ради удовольствия?
belki sevişelim mi diye bana sormuyorsun Çünkü benim sana hayır diyeceğimi düşünüyorsun.
Возможно, ты не просишь меня сделать это, потому что ты боишься моего отказа.
Yatağındayım diye sana cevap verme zorunluluğunda olduğumu düşünüyorsun.
Дyмaeшь, paз я в твoeй пocтeли, у тeбя бyдут вce oтвeты.
Deme ya, "Bunlari da nerden biliyor nasil aklimi okuyabiliyor?" diye düsünüyorsun.
Вы говорите, но думаете, "Откуда он это знает? Как он может читать мои мысли?".
Yani Mösyö Chevenix'in vasiyeti imzalamasın diye öldürüldüğünü mü düşünüyorsun?
Вы думаете, месье Шевеникса убили, чтобы не дать подписать новое завещание?
Ne diye, şu herifi düşünüyorsun? Ayakkabı boyası kokan pezevenk!
А тебе не насрать, гуталиновый приятель?
"Bunun hakkında ne düşünüyorsun?" diye sordum.
И спросил, " Что скажешь об этом?
Sakın bana şu anda benim hakkımda ne düşünüyorsun diye sorma.
Даже не смей спрашивать, что я думаю о тебе.
Sonunda işinde ilerleme kaydettiğini düşünüyorsun, sonra da patronun seni Racquel diye çağırıyor.
Ты наконец-то делаешь успехи в работе, а твой босс называет тебя Ракель.
Jackie. Serum taktıkları zaman damarlarına hava kaçırmasınlar diye takip ediyor musun yoksa bunun saçmalık olduğunu mu düşünüyorsun?
- Джек, когда тебе ставят трубку, ты следишь, чтобы в вену воздух не попал, или думаешь, это фигня?
Max ve senin ne yaptığını görmedim diye aptal olduğumu mu düşünüyorsun?
Ты думаешь, я тупой, не вижу, что вы с Максом замышляете?
Yada kırmızı biber doldurma makineleri var diye mi düşünüyorsun?
Или у них есть такая специальная машина для этого?
- Koca k.çım var diye düşünüyorsun değil mi?
Ты считаешь меня толстухой.
Hala benden para kazabilirsin diye mi düşünüyorsun? Sülükleri eğlendirmem.
Надеешься еще на мне заработать Я не мечу бисер перед свиньями.
Onunla yattıktan sonra onu aramayacağımı mı düşünüyorsun? Sonra da herkes rahatsız olacak diye mi?
То есть ты думаешь, что я пересплю с ней потом ни разу не позвоню, и вам будет неловко?
Ne diye böyle düşünüyorsun?
Почему ты так решил?
Eğer ailesiyle birlikte orada ölseydi, daha iyi olurdu diye mi düşünüyorsun?
Думаешь, ему было бы лучше, если бы он умер со своей семьёй?
İşin gücün zencileri rahatsız etmek, diye mi düşünüyorsun?
Думаешь, вы здесь для того, чтобы доставать ниггеров?
Gerçekten seni seçmezdim diye mi düşünüyorsun?
Неужели ты сомневаешься, что я выбрал бы тебя?
Filmi bizim sinemada izleyip esinlendi diye mi düşünüyorsun?
Вы думаете, он мог посмотреть этот фильм у нас в кино и вдохновиться?
Beş saniye ileridedirler diye mi düşünüyorsun?
может, техника стала лучше. Ты подсчитал, что они могут засечь людей на 5 секунд раньше?