English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ E ] / Endiseleniyorum

Endiseleniyorum tradutor Russo

2,215 parallel translation
Senin için endişeleniyorum, Oddy.
Я просто так боюсь за тебя, Одди.
Onun için endişeleniyorum.
Я беспокоюсь о ней.
Onca şeyi atlattığın için endişeleniyorum ya.
Ты пережил всё это, потому что я волновалась.
Onun için endişeleniyorum.
Я переживаю за него.
Endişeleniyorum.Eastbourne gitmek konusunda birşeyler diyordu.
Я беспокоюсь за нее.Она говорила что-то о поездке в Истборн.
Sadece... Diğerleri duyacak diye endişeleniyorum.
Я просто не хочу, чтобы другие нас услышали.
Sansa için endişeleniyorum.
Я волнуюсь за Сансу.
Senin için epey endişeleniyorum orospu çocuğu.
Я серьёзно волнуюсь за тебя, засранец.
Biraz endişeleniyorum, sadece- -
Я обеспокоен, что мы соверша... Кайл.
Kocam için endişeleniyorum.
Я боюсь за своего мужа.
Şehirdeki çocuklar yüzünden endişeleniyorum. Onun... Babasının döndüğü anlatmak istiyor.
Я волнуюсь из-за городских мальчишек, что он... захочет рассказать им, что его отец вернулся.
- Onun için gerçekten endişeleniyorum.
Я просто волнуюсь за неё. Понятно.
Bazen cehenneme gideceğimden endişeleniyorum.
Иногда я боюсь, что попаду в ад.
Senin için endişeleniyorum.
Я переживаю о тебе.
Senin için endişeleniyorum.
Я волнуюсь за тебя, я...
Beth ve Mark için endişeleniyorum.
Я беспокоюсь о Марке и Бет.
Kızım içinin endişeleniyorum, onu seviyorum.
Ей я желаю только лучшего, Джеп.
Ve bütün babalar gibi endişeleniyorum.
И как всякий отец, я за неё беспокоюсь.
Senin için endişeleniyorum, Will.
Я беспокоюсь за вас, Уилл.
Hakkında endişelenilmesini, sevmiyorsun biliyorum ama senin için resmi olarak endişeleniyorum.
Просто моргнул. Знаю, что ты не хочешь быть причиной для беспокойства, но я
Will hakkında daha çok endişeleniyorum.
Меня больше беспокоит Уилл.
Alana için endişeleniyorum.
Я беспокоюсь за Алану.
- Evet, kuş için endişeleniyorum.
Да, я волновался о птице.
Kuş için endişeleniyorum.
Волновался о птице.
Senin için endişeleniyorum Will.
Уилл, я волнуюсь за Вас.
Demek istediğim doğru olan şeyi yaptığını biliyorum. Sadece kilometrelerce ötede bir şey olur... ve bir anda herşeyi değiştirir diye endişeleniyorum.
Я знаю, что он поступает правильно, просто мысль о том, что в милях отсюда происходит то, что может все изменить...
Beni ara, endişeleniyorum.
Позвони мне. Я волнуюсь.
Ben de bundan endişeleniyorum.
Вот об этом то я и волнуюсь.
Bodrumdaki kız için daha çok endişeleniyorum.
Меня больше волнует девушка в подвале.
Bakın, bunu yapamayacağımdan endişeleniyorum.
Я беспокоюсь о том, что не смогу это сделать.
Doğru düzgün düşünemiyormuşum gibi geliyor ve yürümeyecek diye çok endişeleniyorum.
Я чувствую, что не могу нормально мыслить. Я очень переживаю, что из этого ничего не выйдет.
Ben de onun için endişeleniyorum.
Я тоже за нее волнуюсь. Раньше она не курила.
Onu bir kaç gündür görmüyorum ve endişeleniyorum.
Не видела ее уже несколько дней, и я волнуюсь за нее.
Senin için endişeleniyorum.
Я волнуюсь за тебя.
- Senin için endişeleniyorum Martin.
- Я беспокоюсь о тебе, Мартин.
Bunca yolu, benim gibi aptal yaşlı bir kadınla gidecek Martin için endişeleniyorum.
Меня беспокоюсь, что Мартину придется проделать этот путь - с глупой старой женщиной.
- Komşum için endişeleniyorum.
Я переживаю за соседа.
Senin için endişeleniyorum, biliyorsun.
Ты ведь знаешь, я очень сильно за тебя волнуюсь.
İçgüdülerine güvendiğini söylediğini biliyorum ama korkarım lüzumsuz tehlikeler alıyor ve onun için endişeleniyorum.
И я знаю, он говорит, что следовал своим инстинктам, но я боюсь, что он был излишне безрассуден, и я действительно волнуюсь о нем.
Endişeleniyorum.
Я беспокоюсь.
Wade için endişeleniyorum.
Я беспокоюсь за Уэйда.
Ben de Walter için endişeleniyorum.
Я тоже беспокоюсь за Уолтера.
Jochem için endişeleniyorum.
Я просто беспокоюсь о Йохеме.
Onun için endişeleniyorum.
Я беспокоюсь о нем.
Ben bu kasabanın başkanıyım ve... İnsanlar için endişeleniyorum. Sana yanlış sebeplerle bağlanmalarından, üzülmelerinden.
Я мэр этого города, и меня беспокоит, что местные жители общаются с тобой, не зная правды.
- Bu yüzden endişeleniyorum.
- Поэтому я переживаю. - Не надо.
Sevmediğin bir şey yaparım diye endişeleniyorum.
Я просто переживаю, что приготовлю то, что ты терпеть не можешь.
Ben spinal sıkıştırma endişeleniyorum.
Я волнуюсь о функциональности позвоночника.
Senin için endişeleniyorum. Komadan çıktığından beri garip şeyler yapıyorsun.
Я беспокоюсь за тебя после твоей комы ты делаешь странные вещи
Ama endişeleniyorum.
Но я переживаю
Hayır, ben de kendi kamera çekimim için endişeleniyorum.
Нет. Я тоже попаду в объектив камеры.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]