Gerçek değil tradutor Russo
4,007 parallel translation
Pasifik'ten çıkan gerçek değil.
В Тихом океане не стоящий морской язык.
Topallaması gibi gerçek değil mi,... bana kanıtlamak dışında bir çare bırakmıyorsunuz.
То, что между вами, настолько же настоящее, как его хромота, и вы не оставили мне выбора кроме как доказать это.
Sean, gördüğün her ne ise gerçek değil.
Шон, что бы ты там не видел, это не настоящее. Борись с этим!
- O ifade gerçek değil miydi?
- То заявление было не настоящим?
- Tamam, ben gerçek değil miyim?
Хорошо, я не реальный?
Bunların hiçbiri gerçek değil.
Ничего из этого реального.
Bunlar gerçek değil.
Это не реальность.
Bunlar gerçek değil.
Это не реальность!
Ne demek gerçek değil?
Как это не настоящие?
- Evet. Gerçek değil.
Это выдумки.
"Sadece kodlardan oluşuyor, gerçek değil. Siktir et onu."
Она просто код, она не настоящая, на хер ее.
Muhteşem bir şeye benziyor. Gerçek olmak için fazla güzel bir şey. Yani muhtemelen gerçek değil.
Похоже, довольно примечательный предмет... даже слишком, чтобы быть правдой, и это означает, что скорее всего так и есть.
Gerçek değil Clara.
Это нереально, Клара.
- O gerçek değil Clara.
Он нереален, Клара.
Bunların hiçbiri gerçek değil.
Всё это нереально.
Gerçek değil çünkü.
Потому что всё это нереально.
Danny gerçek değil.
Дэнни нереален.
Revirdeki saldırıdan beri hiçbir şey gerçek değil miydi?
Так после атаки на изолятор ничто не было реальным?
Ben gerçek bi yargıcım değil mi?
Но я настоящая судья, понятно?
Bu efsane değil gerçek.
Это не миф. Это реалии.
Çocuklar bizleri benliğimizin en karanlık yerlerinden kurtarırlar. Şartlarımı daha da trajik hale getiren bir gerçek, değil mi?
Дети спасают нас от худшего, что в нас есть, истина, которая делает мою ситуацию даже более трагичной, ты так не думаешь?
Mikael değil, gerçek baban.
Не о Майкле, а о биологическом отце.
Wendy, gerçek yazarla tanışmak sence de muhteşem değil mi?
Венди, разве не удивительно что мы правда встретили настоящего автора?
Bu gerçek ismim bile değil.
- Это даже не мое настоящие имя.
Hayal değil de bir gerçek olsaydı her şeyi yapmaz mıydın?
Если бы это была не иллюзия, а реальность, разве не сделала бы ты всё возможное?
Abbudin'in gerçek sesi benim. Sahtekâr terörist Ihab Rashid değil.
Я — истинный глас Аббудина, а не этот террорист-недотёпа Ихаб Рашид.
Bu gerçek bir iş değil ama.
Нет такой профессии.
Gerçek olsaydı burada değil mahkemede söylerdi.
Будь оно правдой, он сказал бы это в зале суда.
Kazayla gerçek bir doktoru arayabilirim değil mi?
Я могу случайно позвонить настоящему доктору, понимаешь?
Bütün bunlar gerçek bile değil.
Ты несешь чушь.
Gerçek bir polis kutusu değil ya?
Там ведь нет полицейского?
Başkanlık koltuğu kolay olabilir, ama gerçek güç o değil.
Президенство - слишком просто и не достаточно власти.
Gerçek gümüş bile değil miydi?
Это даже не серебро?
- Bu gerçek bir tehdit değil.
That's not a real threat.
Gerçek ilaç olmadığını öğrendiklerinde belki hayal kırıklığına uğramışlardır ama bu bir kayıp değil.
Они, конечно, могли расстроиться, что им не досталось настоящего лекарства, но потерять они ничего не потеряли.
Çalışmalar gösteriyor ki gerçek mutluluk dünya malından değil verici olmaktan geçiyor.
В учении говорится, что истинное счастье в отдаче, а не в материальных благах.
Bilirsin, gerçek maske değil.
Не буквально маска.
Evet, Briscoe ya da ikizi değil, ama bilinmeyen bir erkek, gerçek katil olabilir.
Да, которые принадлежат не Бриско или его брату-близнецу, а неизвестному мужчине, который, вероятно, и является настоящим убийцей.
Benim gerçek adım değil.
Меня вовсе не так зовут.
Tüm bunlar sadece kağıt ve mürekkepten meydana gelmiş olsa da senin kitabındaki her şeyin gerçek olması komik değil mi?
Разве не забавно : это всего лишь чернила и бумага, а в твоей книге все реально?
Bendeki gerçek şu ki, neden ayrıldığın umurumda değil.
Но мне всё равно, почему ты уволился.
Gerçek bir yer bile değil.
Оно даже не существует.
İnanıp inanmaman umurumda değil çünkü gerçek bu.
Мне плевать, поверите ли вы, потому что это правда.
Yani, onlar gerçek, bu değil.
Тогда всё было настоящим... Но не сейчас.
Gerçek değil bunlar.
Это неправда.
Benim gerçek teyzem değil, ama benim için ikinci bir anne gibidir demiştim.
На самом деле, она не моя тётя, но я её так называю, потому что она для меня как вторая мама?
Gerçek onun yanında değil.
Правда не на ее стороне.
Konu gerçek uçaklar değil.
Это не действующие самолёты.
Evet ama gerçek dünyada yaşama vaktin geldi, değil mi?
Ага, но пора бы начать жить в реальном мире.
Bu gerçek, değil mi?
Это... это по-настоящему, да?
- Ne gerçek, ne değil bilmiyor muyuz?
— Так значит мы не знаем, что правда, а что нет?
gerçek değildi 16
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değildim 75
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değildim 75