Güzel değil tradutor Russo
5,417 parallel translation
- Çok güzel değil mi?
Хорошо, не правда ли?
Çok güzel değil mi?
Круто, да?
Hiç güzel değil...
То есть не великолепно...
Aynı fikirde olmamız ne kadar da güzel değil mi?
Правда здорово, когда мы так соглашаемся.
- Evren sence de çok güzel değil mi?
И не Вселенная красивая?
Güzel değil.
Пинк — не здорово.
- Çok da güzel değil, değil mi?
Вы правда только что сказали матери жертвы, что раскроете дело?
- Sonunda da oturup ağlayalım bir güzel değil mi? - Sorunlarını konuşarak çözebiliriz.
- Мы можем всё обговорить...
- Çin tarçını yağı, güzel değil mi?
Капелька масла акации. Нравится?
Ne güzel değil mi?
Правда же здорово?
- Martin, hayat çok güzel değil mi?
Мартин, разве жизнь не прекрасна?
- Çok güzel değil mi?
- Разве это не чудесно?
Güzel değil Clara.
Ничего хорошего, Клара.
Aynı zamanda palyaçolardan... Hiç güzel değil.
Кроме того, клоуны... не все в порядке.
- Güzel değil, iyi.
Сдают хорошо, а не на хорошо.
Güzel değil mi?
~ О, мой Бог! Хорошо, да?
Çok güzel değil mi?
Класс, да?
O kadar da güzel değil.
Не так уж и здорово.
Temizleyecek vaktim olmadı. Güzel değil mi?
Я не успела прибраться.Уютненько?
- Tamam anlıyorum. Benim evim seninkisi kadar güzel değil.
У меня хуже, чем у тебя.
- Güzel değil mi?
- Вкусно, да?
Kasaba için bir seyler yapmak güzel bir his degil mi?
Хорошое чувство, правда? Совершать правое дело для города.
- Daha güzel bir şey olamaz değil mi?
В этом все, правда?
Arkadaşlarının yanına dönmek güzel olabilir değil mi?
Будет здорово вернуться к друзьям, верно?
Ne güzel bir gün değil mi?
Привет Прекрасный день, не так ли?
İnsanları iyileştirmek için ne kadar da güzel bir gün değil mi?
Отличный день, чтобы вылечить сегодня кого-нибудь. Разве нет?
- Çok güzel, değil mi?
Красиво, правда же?
Tebrikler, bu çok güzel bir haber ama eninde sonunda taşınacak değil mi?
- Молодец. Отлично, и в конце концов, он съедет, да?
Çok güzel bir şey değil mi?
Прекрасная штука, правда?
Güzel, değil mi?
Классно, да?
Güzel, değil mi?
Клёво? А?
Teçhizatın güzel bir parçası, değil mi efendim?
Красивое устройство, не так ли, сэр?
Güzel, değil mi?
Неплохо, верно?
Eminim leydim, ama güzel görünmenin bir zararı dokunmaz öyle değil mi?
Конечно, миледи, но предстать в лучшем виде никогда не повредит.
Her zaman güzel şeylerden hoşlandım, o halde kızlardan hoşlanmam da mantıklı değil mi?
Я вообще падкая на всё красивое, а значит, неудивительно, что меня привлекают девочки.
Burada olmak çok güzel değil mi?
Разве тут не красиво?
Howard için yeterince güzel ama benim için değil mi?
Ага, значит, Говард её достоин, а я нет? !
Anne, çok güzel olmuş. - Gelinin kadar güzel değil.
Мама, это просто прекрасно.
Selfieler güzel çıkmıyor değil mi?
Простите, селфи ведь никогда толком не получаются.
Bu güzel bir gün değil.
Это не хороший день.
Sadece güzel kıyafetler içindeki güzel kızlar ve erkeklerle ilgili değil bunun için çok minnettarım.
Он не просто о милых девушках в хорошенькой одежде, и не о красивых парнях, хотя это очень ценится.
- Dünyanın en güzel dövmesi değil, değil mi?
- Это не самое приятное тату в мире, не так ли?
Güzel olduğundan değil gerçi.
Не то чтобы он хороший...
Sarı çiçekler güzel ama çok kırılgan oluyorlar, değil mi?
∆ Єлтые цветочки, Ц они такие красивые. Ќо очень хрупкие. Ќе правда ли!
Bu alelade bir jilet değil. Onu tutan el çok güzel.
И дело не столько в лезвии, сколько в орудующей им прекрасной ручке.
Hepinizin nasıl bir araya geldiğini önemli değil çünkü büyük bir aileye sahip olmak çok güzel.
Было не важно, как вы оказались вместе, просто прекрасно иметь большую семью.
Şehrin bu anıtı yapmış olması güzel ama... bu yeterli değil.
Прекрассно.что наш город торжественно открыл этот памятник... но... этого мало... ведь, наша боль внутри.
Ve o Chicago'da bir yetişkin kızı var öğrenirse Sen, güzel bir adam karşılamak Ve doğru, biraz garip olduğunu düşünüyor sekiz yıl içinde konuştum değil ki?
Ты встречаешь симпатичного парня, и он узнает, что у тебя есть взрослая дочь в Чикаго, что мы не общались 8 лет и думает, что это немного странно, не так ли?
Yoldaş Bohannon'ın güzel gözlerine sahip değil mi?
Разве эти хорошенькие глазки не как у брата Бохэннона?
Gülerken çok güzel görünüyorsun, biliyorsun değil mi?
Ты очень милая когда смеешься, ты знаешь это? Иди сюда.
Tekrar onunla olmak güzel bir şey, değil mi?
Приятно знать, что она вернулась, да?
güzel değil mi 278
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25