English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ H ] / Hayâl

Hayâl tradutor Russo

183 parallel translation
Çocukken gözümün ucundan birşey geçmişti, hayâl gibi.
Однажды в детстве Я поймал на миг Видение краешком глаза,
- Öyle mi? Pekalâ, büyük hayâl kırıklığı ne söyledi bakalım?
Что же сказало про меня "великое разочарование"?
Ancak, istediğini sandığın şey tam olarak istediğin şey değilse çünkü gerçekten istediğin şeyi hayâl etmiş ve mümkün olmayacağını düşünmüşsündür.
Если только то, что казалось нужным, не оказывается вдруг ненужным,.. ... потому что то, что действительно нужно,.. ... нельзя было вообразить, или оно казалось невозможным.
Şu anda çocuk olduğumu hayâl ediyorum.
" Мне снится, будто я еще ребенок...
Odamda biri var. Hayâl görmediğine emin misin?
Ты уверена, что он не прячется в твоем воображении?
İnsanlar seni hayal kırıklığına uğratabiliyor, bunu biliyorum, buna hazırlıklıyım da ama bilemiyorum, ya bir gün uyanıp da gerçek hayâl kırıklığının kendin olduğunu farkedersen?
Когда люди разочаровываются в тебе ; со мной уже происходило это, но я не знаю... что если ты проснешься утром и представишь, что в тебе разочарованы?
Bazen insanlar seni hayâl kırıklığına uğratır.
Иногда, люди разочаровывают тебя.
Hayatım boyunca bir gün işi büyüteceğimi hayâl ettim.
Я всегда надеялся, что однажды смогу расширить кафе.
Michael hayâl kırıklığına uğramıştı ve ofisine döndüğünde Lindsay'i buldu.
Майкл был разочарован и вернулся в офис чтоб найти Линдси.
23 yaşındasın... 20 yıllık tecrübenle yaradılış aşamasında seni hayâl ediyorum ;
- Двадцать три. Двадцать три? Я представляю себе, как при сотворении мира вы, с вашим опытом в пару десятилетий, говорите Всемогущему :
Tanrı beni hayâl kırıklığına uğrattı.
Игнорировал меня.
Aynı kelimenin hayâl kırıklığı belirten bir ifade olarak kullanması garip.
Смешно, что эти 2 похожих слова означают совершенно разные вещи.
Sonra da bu rakamın, yüz milyon ve üzeri olduğunu bir hayâl edin!
А теперь представьте, что их больше ста миллионов.
{ \ 1c00FFFF } { \ 3c000000 } { \ 4c000000 } Tabii hayâl kırıklığı yaşatan bir sevişme girişiminden sonra... { \ 1c00FFFF } { \ 3c000000 } { \ 4c000000 } Bu böyle olmayacak.
После неудачной попытки заняться любовью. Нет, ничего не выйдет.
Hep onun bir deniz fenerinde yaşadığını hayâl ederdim.
- В моем представлении, он живет на маяке.
Sevgimizden emindik ama farklı hayâl kırıklıklarımız vardı.
Конечно мы любим друг друга, но часто друг друга разочаровываем.
Peki siz onu nasıl hayâl kırıklığına uğrattınız?
А чем вы его разочаровываете?
Hayâl meyâl kadının yüzünü hatırlıyorum. Onu tanıyor olmalıyım.
У меня бывают короткие воспоминания, и я вижу ее лицо, значит я ее знал.
Fakat gerçekte kaç tane daha olduğunu hayâl bile edemezler.
Однако люди даже не представляют себе насколько их много на самом деле.
Lütfen Jim, sadece üstüne çıkıp, Stanley'yi hayâl edeceksin.
Ну же, Джим. Просто залезь на нее и думай о Стэнли.
Karbonatlar, hayâl gücümü canlandırmıştı.
Эти шарики зажгли мое воображение.
Güneş'in çekirdeğinde neler olup bittiğini gerçekten anlamak için neredeyse "hayâl edilemez" olanı hayâl etmenin bir yolunu bulmak gerekir.
Чтобы правильно понять процессы, происходящие в ядре Солнца, нужно попытаться представить себе невозможное.
Şimdi "Evren" dediğimiz bu yerde, varlığımızın sınırlarını aşan yerleri şimdiye dek hayâl edilenlerden ötesini görün.
Загляните глубже чем Вы представляете, за пределы нашего существования, в место, которое называется ВСЕЛЕННАЯ
En iyi anlatma şekli ; bence vücudunuzu otoban, virüsü de çok kötü birisi tarafından sürülen çok hızlı bir araba olarak farzedersek arabanın sebep olabileceği zararı hayâl edin.
Я- - Я бы описала это таким образом : ... попробуйте представить, что ваше тело - это автострада а вирус - скоростная машина за рулем которой очень плохой человек представьте, сколько разрушений может вызвать эта машина.
Pazar günü New York City'de 69 santimetre karda uyanmayı hayâl edin.
Просыпаешься воскресным утром а в Ню-Йорке снега по колено.
Ve hayâl kırıklığına uğradığımda, oradaki Bay Deng'in, bu adamların belkemiklerini bir balonlu zımbırtı gibi ezmek hoşuna gidecek.
А когда я расстраиваюсь, наш знакомый м-р Дэнг начинает раскалывать людям черепа, как скорлупу у ореха.
"O dönemi hayâl etmeyi azaltmıştım."
Я не буду описывать этот период.
Olanları hayâl edemiyorum.
Я это не выдумала.
- Hayâl edebiliyorum.
- Могу себе представить.
Hayâl görmüyorum.
Я ничем не брежу.
Hayâl gücümüzü kullanınca parlar. Doğruyu söyleyince parlamaz.
Она неактивна, когда мы говорим правду.
Çok hayâl kırıklığına uğradım.
Я очень разочарована.
Kimseye güvenmezsen, hayâl kırıklığı da yaşamazsın.
Не доверяй никому, избежишь разочарований.
- O bir hayâl, Sarah.
- Это мечты, Сара.
Bak Bobby, her zaman iyi bir hayâl gücün oldu ve bunu hep takdir ettik.
Слушай, Бобби, у тебя всегда было богатое воображение, и мы не возражали.
"Ne kadar yükseklere uçabileceğimi hayâl bile edemezsin"
"Вы не представляете, как высоко я могу подняться."
Seni o karateci çocukla hayâl edemiyorum ama...
Это неправда. И я не могу видеть тебя с этим... придурком, но...
En iyilerinin bile hayâl kırıklığına neden olabileceğini öğrendim.
Я научилась тому, что даже самые лучшие могут разочаровать.
Bu zamanlar tatil günleri. Hiç kimse çocuklarını hayâl kırıklığına uğratmak istemez.
Никто не хочет расстраивать детей.
Evet, hayâl meyâl.
Да, смутно.
Onu kaçırdığımı ve bu notu gönderdiğimi düşünüyorsan, o zaman seni hayâl kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.
Если ты думаешь, что я её похитил и отослал тебе эту записку, то мне жаль, что я разочарую тебя.
Tam da hayâl ettiğim gibi.
Как я и представляла.
Bu adam tam bir hayâl dünyasında.
У него просто шикарное резюме.
Yapamazsam, gerçekten büyük hayâl kırıklığına uğrarım.
В противном случае я была бы очень разочарована.
Hayâl kırıklığına uğradı mı?
Он огорчился?
Hepimiz aynı şeyleri isteriz. Hepimiz, kendimizi mutlu sayabileceğimiz bir hayatı yaşama şansı hayâl ederiz. Kendimiz ve ailemiz için ideallerimizin yerine getirilmesini isteriz.
... надеемся прожить нашу жизнь, будучи в той или иной степени счастливыми и реализовать наши мечты – как для самих себя, так и для своих семей.
Böyle bir evde yaşamayı hayâl ediyordum.
Просто жить в таком доме - моя мечта.
Hatalar yapar, hayâl kırıklığına uğrarız.
Да, не то слово.
- Hayâl kırıklığına uğradın.
- Разочаровываешь. - Ты принял решение.
Fakat hayâl kırıklığına uğradı ve hayatının sonunu getirdi.
решил покончить с жизнью.
- Seni hiç öyle hayâl etmemiştim.
Никогда бы не подумала, что ты такой.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]