Istediğim bu değil tradutor Russo
579 parallel translation
Benim istediğim bu değil.
Дело не в том, чего я хочу.
- Demek istediğim bu değil.
- дем еммоы ауто.
- Benim istediğim bu değil.
- Пальцерез, я не этого хотел.
Benim demek istediğim bu değil.
Не в этом дело.
Demek istediğim bu değil. Loretta, seni seviyorum.
А теперь, я хочу, чтоб ты поднялась ко мне и пошла со мной в постель!
Demek istediğim bu değil mi?
Ты понял, к чему я клоню?
Söylemek istediğim bu değil.
Это не проклятый момент.
- Demek istediğim bu değil.
- Я не это имел в виду.
Seninle konuşmak istediğim bu değil.
Я хотел поговорить не об этом.
Hayır, istediğim bu değil.
Ќет, € не за этим.
Artık istediğim bu değil.
Я больше не хочу, чтоб вы уходили.
Demek istediğim bu değil.
Я не это имел в виду.
Benim istediğim bu değil.
И это не то, что я хочу.
Demek istediğim bu değil.
Я не об этом.
İstediğim bu değil.
Это не то, что мне нужно.
Evet. Seninle konuşmak istediğim konu bu değil.
Я не об этом.
Ama Drina, benim istediğim bu değil.
Ты была еще ребенком.
Kendimi düşünüyorum da, istediğim herşeye kavuştum hiç derdim yok, ama sen bu korkunç hapishanedesin üstelik insan hapishanesi bile değil, at hapishanesi!
Когда я думаю о себе, как несладко мне пришлось на что бы я могла надеяться, а вы здесь, в этой ужасной тюрьме. И даже не в тюрьме, Ретт, а в конюшне!
Demek istediğim, Tracy sıradan bir kadın değil bu öğlen sonrası, ona söylediklerin için sana gücendim.
Трейси тебе - не обычная женщина. А ты сказал ей такое,.. -... что мне не понравилось.
Benim istediğim McCanles'ların Bu ülkeye birşey vermesi ülkeden sadece alması değil.
Я хочу, чтобы кто-нибудь из Мак Кенлисов что-то давал государству, а не просто забирал у него
İstediğim cevap bu değil.
Вы хотите сказать...
Beyefendi, bu benim istediğim biftek değil.
Джентльмены, вот что я называю стейком.
Fakat bu seninle konuşmak istediğim şey değil.
Но это не то, о чем я хочу говорить с Вами.
İstediğim bu değil, sakın öyle düşünme.
Не думайте, будто я хочу за вас замуж! У меня всегда не было отбоя от женихов.
Bu size yakıştı. Evet, ama tam olarak istediğim şey değil.
- Этот подходит к цвету вашей кожи.
İstediğim şeyler bu kasabada değil.
В этом городе мне делать нечего.
Belki de demek istediğim bu. Umrumda değil.
Ладно, может быть, дело именно в этом.
İstediğim Hindistan bu değil.
Это не та Индия, которую я хочу.
Demek istediğim, bu Uzay İstilacıları değil ki!
Это не космический шаттл.
İstediğim bu değil, tatlı olmanı istiyorum.
... чтобы ты была хорошей.
Gerçek, sahip olduğumuz en önemli değerdir, çünkü hayatımızdan çıkarsa... devlet gerçeği örtbas ederse... bu insanlara saygı duyamazsak... o zaman burası doğduğum ve ölmek istediğim ülke değil demektir.
Но, только до тех пор, пока у людей хватит смелости бороться за то, во что они верят. Ведь истина - самая большая наша ценность Если ее утратить Если правительство убьет истину, если мы не сможем уважать этих людей, тогда это уже не та страна, в которой я родился.
Hayır, demek istediğim bu değil.
Скажи мне правду.
Benim istediğim, bu ödül değil. Hiç aklıma gelmemişti...
Ёта награда - не то, чего € хотел. я не думал...
Demek istediğim, bu bir başkasının hatası değil.
Я имею ввиду, это не чья-то чужая вина.
İstediğim cevap bu değil.
Это не тот ответ, который мне нужен.
- Demek istediğim, bu şey değil... - İyi... - Senin için iyi, böyle bir şeyin olması.
Они дают неплохую возможность для карьерного роста.
Demek istediğim bu değil.
Я только что заказал шампанское.
Galeri açılırsa bilirsin, normalden çok daha fazla meşgul olacağım yani asıl konumuz bu değil ama... yani demek istediğim galeri oturana kadar.
Я понимаю что какое-то время буду более занята, чем обычно... и я знаю что это больной вопрос, но, знаешь, так будет только пока все не запуститься.
Yapmak istediğim şey bu değil.
Это не то, чем я хочу заниматься.
Bu benim istediğim sos değil.
Это не тот соус, о котором я просил.
Demek istediğim bu konuda çok iyi değil ama seks yapmaya bayılır.
Я имею в виду, она не является не чертовски хорош в этом, но она любит ебать.
- İstediğim bu değil.
- Лу, я не прошу тебя выходить за рамки.
Benim hakkımda ne düşündüğünüz umurumda değil.Bu uzun zamandır yapmak istediğim bir konuşma.
Меня не волнует что вы подумаете обо мне. Это длилось слишком долго.
İstediğim bu değil.
- Нет, не этого я хочу.
Demek istediğim, sadece bu "kadın", hayali, değil mi?
Я об этой "женщине",.. я полагаю, она вымышлена, нет?
Teşekkür ederim. Demek istediğim, bu- - Bilirsin, bu- - Bu doğru zaman, değil mi?
Сейчас самое время для выяснения отношений.
Demek istediğim, bu--bu küçük bir şey değil.
Это не мелочь.
Bu sadece yapmak istediğim şeylerin listesi, tüm sapıklıkların değil.
Нет. Я написал только те вещи, которые хотел сделать, а не просто все возможные извращения.
Demek istediğim, bu etler sağlıklı mı, değil mi?
Оно летом положено?
Bu sadece istediğim bir gelecek değil.
Просто я не так представлял своё будущее.
Çünkü bu özel bir şey herkesin bilmesini istediğim bir hikaye değil.
Это моя личная жизнь. Я не хочу, чтобы об этом болтали.
istediğim bu 49
bu değil 117
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
bu değil 117
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil misin 154
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil mi ya 25
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil misin 154
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil mi ya 25