Konuşacağım tradutor Russo
3,603 parallel translation
Zaten benim olanı verince senin hakkında olumlu konuşacağımı mı sanıyorsun? Bilmiyorum.
Ты считаешь, что я замолвлю за тебя словечко, если ты отдашь мне то, что и без того мое?
- Tekrar konuşacağımıza eminim.
- Я уверен, мы с вами ещё поговорим.
Bu gece konuşacağım.
Я поговорю сегодня вечером.
Yemeğinizi bitirmediniz ve daha üzerinde konuşacağımız birkaç şey var.
Вы еще не закончили трапезу, и нам кое-что надо обсудить.
Kendine gelir gelmez onunla konuşacağım.
Я поговорю с ним, когда он прийдет в сознание.
O olmadığı için ben konuşacağım.
Говорю за него в его отсутствии.
Gidip onlarla konuşacağım.
Я ухожу, чтобы поговорить с ними.
Onunla konuşacağım.
Я с ним поговорю.
Size bu gece için yiyecek ve kalacak yer sağlamanın bizi mutlu etmesine rağmen açık konuşacağım...
Мы бесконечно рады предоставить вам кров и еду, Но прошу усвоить одну вещь.
Pekâlâ, yapman gerek şu, çok açık konuşacağım çünkü geçen sefer pek açık belirtmedim. Bu yüzden de olaylar pek iyi gitmedi.
Так, вот что тебе нужно сделать, я буду говорить очень конкретно, потому что, похоже, в прошлый раз я выражался немного неявно, что привело к некоторым последствиям.
Nostradamus ile konuşacağım.
Я поговорю с Нострадамусом.
Temizlikçiyle konuşacağım bunu.
Поговорю об этом с домработницей.
Gidip onunla konuşacağım.
Я должен с ней поговорить.
Ben cerrahişefi konuşacağım.
Я поговорю с главой хирургии.
Şimdi gidip topluluğumla konuşacağım.
Я собираюсь пойти поговорить с моими прихожанами.
- Caroline Palmer'la konuşacağım.
- Я хочу поговорить с Кэролайн Палмер. - О, пожалуйста!
Onunla nasıl konuşacağımı bilmiyorum.
Я не знаю как говорить с ним.
Sadece konuşacağım.
Я просто хочу поговорить с ней.
Helen'la tekrar konuşacağım sanırım.
Как ты? Скучно.
Güvenlik kasetleri için istasyon sahibiyle konuşacağım.
Я поговорю с владельцем станции. Посмотрим, есть ли у него записи с камеры наблюдения.
Mümkün olduğunca kısa ve öz konuşacağım.
Постараюсь выразиться максимально коротко и ясно.
Bak, seninle açık konuşacağım. Peter Gregory umursamaz.
Слушай, буду честна.
Geri dönüp onunla konuşacağım.
Я вернусь обратно и поговорю с ней.
Onunla özel olarak konuşacağım.
Я поговорю с ним лично
Ben kaptanla konuşacağım.
Я поговорю с капитаном.
Bir sorunum hakkında oldukça belirsiz bir şekilde konuşacağım seninle ve sen de hiçbir soru ya da detay sormayacaksın.
Я очень расплывчато поговрю с тобой об одной моей проблеме, а тебе нельзя задавать мне вопросы или узнвавть детали.
Ben bir şey görmüş mü diye Gabe ile konuşacağım.
Поговорю с Гейбом, узнаю, не видел ли он чего.
Konuşacağım.
Я поговорю с ней.
Konuşacağımız bir şey yok. Duruşma olacak ve...
Будет суд, и...
Sanırım konuşacağımız çok şey var.
Думаю, на самом деле нам многое нужно обсудить.
Diğer odada konuşacağım.
Поговорю в другой комнате.
Birazdan onunla konuşacağım.
Я собираюсь с ним поговорить.
O halde konuşacağımız bir şey kalmadı.
Тогда нам больше не о чем говорить.
- Vaizle konuşacağım.
— Я поговорю со священником.
Uyuyana kadar seninle konuşacağım.
Я буду говорить с тобой, пока ты не уснёшь.
Bana ufak bir çocuk gibi davranma. Erich, açık konuşacağım.
Не обращайся со мной, как с ребенком.
Tamam, açık konuşacağım.
Ладно, дай проясню.
İlk defa, bir konu hakkında nasıl konuşacağımı biliyordum.
И впервые поняла, как можно разговаривать с чем-то.
Onunla yalnız konuşacağım.
– Нет.
Onunla konuşacağım.
Я поговорю с ним.
Snotlout geri döndüğünde onunla konuşacağım.
Я поговорю со Сморкалой, когда он вернётся.
Mümkün olan en kısa sürede bir mahkeme çağrısı için yargıçla konuşacağım.
Я договорюсь с судьей о выдачи повестки в суд как можно скорее.
Seninle bir Orson Lisesi öğrencisi ve bir erkek olarak konuşacağım.
Хочу поговорить с тобой как товарищ по школе и мужчина.
Şimdi kardeşim hakkında mı konuşacağız?
О, мы собираемся поговорить о моем брате сейчас?
Ne konuşacağız? Havadan mı bahsedelim?
О чем ты хочешь поговорить?
Tamam, kendi adıma konuşacağım.
Ладно, я скажу за себя.
Stella ile konuşacağım.
- Я буду говорить со Стеллой.
Eğer yardımımı istiyorsan, şimdi konuşacağız.
Если тебе нужна моя помощь, то мы поговорим об этом сейчас же.
Siz güvende olduktan sonra hepsini konuşacağız, tamam mı?
Мы это обсудим, когда вы будете в безопасности, хорошо?
Sebzelerden, geri dönüşümden ve iğrenç bahçemizden konuşacağız. Seninle özel meselelerimi konuşmayacağım.
Будем говорить про овощи, переработку мусора и про наш паршивый огород, но я не собираюсь обсуждать с тобой мою личную жизнь.
Hiçkimse sana ne zaman konuşacağını söylemedi mı?
Тебя хоть учили, когда рот открывать?
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşuyoruz 54
konuş benimle 497
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşuyoruz 54
konuş benimle 497
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşun 135
konuşmadım 21
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşun 135
konuşmadım 21
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236