Nasıl anladınız tradutor Russo
114 parallel translation
Nasıl anladınız?
Как вам удалось угадать, парниша?
- Bunu nasıl anladınız, Doktor?
- Откуда вы знаете, доктор?
O olduğunu nasıl anladınız?
А как вы догадались, что это Мадонна? Она вам сама сказала?
Benim bu masayı sevdiğimi nasıl anladınız?
- Откуда вы знаете, что это - предмет моего обожания?
- Nasıl anladınız?
- Как вы догадались?
Kayıp olduğunu nasıl anladınız?
Когда вы заметили, что он потерялся?
İşte benim broşum, ama nasıl anladınız?
Это моя заколка. Но как вы узнали?
Polonyalı olduğumu nasıl anladınız?
Откуда вы узнали, что я поляк?
Nasıl anladınız?
Что меня выдало?
Seks hayatınızı renklendirmeye ihtiyaç duyduğunuzu nasıl anladınız?
Скажите, что привело вас к мысли что ваш брак нуждается в небольшой перезагрузке?
Ava'nın kaybolduğunu nasıl anladınız?
- А что заставило вас думать, что Ава пропала?
Planımı nasıl anladınız?
Как ты раскрыл мой план?
Nasıl anladınız?
Как вы узнали?
Peki onda olduğunu nasıl anladınız?
Но, инспектор, как же вы догадались, что кольцо у неё?
- Bunun bizim olduğumuzu nasıl anladınız?
— А как вы поняли, что это мы?
Kaşmir şal'dan bunu nasıl anladınız bilmiyorum.
Не знаю, как вы перешли от кашемировой упаковки к этому.
Gerçeği nasıl anladınız?
Как вы узнали правду?
Baş ağrısından bunu nasıl anladınız ki?
УИТНИ А * как * вы узнали по одной только боли?
Ama bunu nasıl anladınız?
- Как? Откуда вы знаете?
Daha önce aradığımı nasıl anladınız?
Откуда вы знаете, что я уже звонил?
Sizinle odada olduğunu nasıl anladınız?
Кто? Кто был с вами в комнате?
Tiffany's'den hoşlandığımı nasıl anladınız?
Как вы угадали, что я поклонница Тиффани?
Ben ve Michael konusu, onu nasıl anladınız?
А про меня и Майкла? Как вы узнали?
- O zaman nasıl anladınız?
Тогда, как ты понял его? Субтитры.
Ama rüya olduğunu nasıl anladınız?
Но откуда ты знала, что то был сон?
Benim olduğumu nasıl anladınız?
Как вы узнали, что это я?
Dürüst biri olmadığını nasıl anladınız sonra?
А как вы догадались, что он не тот, за кого себя выдает?
- Nasıl anladınız?
А откуда ты знаешь?
Nasıl anladınız?
Как это понимать?
Kız sağdıç için kim, nasıl biri diye Gilberte'e sormam lazım. Anladın mı?
Хотел попросить Жильберту выбрать примерную барышню, которая не слишком... ну, не особо, в общем... в общем, ты понял.
İyi bir kavunu nasıl anlarsınız, işte öyle anladım.
Поняла, как понимаешь, что дыня хорошая.
- Nasıl anladınız?
- Как вы этого добились?
Oğullarımızın başka kültürlerini öğrendiklerinde ve diğerlerinin ekonomilerini, iş davranışlarını, pazarlıklarını nasıl yürüttüklerini anladıklarında elde edecekleri avantajları göz önünde bulundurun.
Подумайте, какие преимущества ваш сын будет иметь, изучив другие культуры, как они управляют своей экономикой, как ведут бизнес, переговоры.
Bizim birlikte olmadığımızı nasıl anladın?
Откуда вы знаете, что мы не встречаемся?
Çarkın nasıl döndüğünü anladınız mı?
Поняли систему?
Artık birlikte olmadığımızı nasıl anladın?
А что? Откуда ты знаешь, что мы не вместе?
Kız kardeşim olduğunu nasıl anladın?
Откуда ты знаешь, что это была моя сестра?
Bay Quinn, Reynard'ın kim olduğunu nasıl anladığınızı hiç sormadım.
Мистер Квинн, я так и не спросил, как вы разоблачили Рейнард.
Kızın orada olduğunu nasıl anladın?
А как ты догадался, что она была там?
Nasıl anladınız?
А я пытался это скрыть.
Nasıl anladınız?
Как Вы догадались?
... üniversite gazetelerinde editörlük yaparken kazandığımız sınırlı deneyimle, Birleşik Devletler hükümetinin size baskı yapmasının nasıl bir duygu olduğunu anladığımızı sanmak akıllıca olmaz.
Хотя я согласна с тем, что нет более великого и более важного инструмента свободной прессы чем конфидециальные источники, я также считаю, что не очень мудро, исходя из нашего ограниченного опыта издательства институтской газеты, осмелиться предположить что у нас есть какое-либо реальное понимание того, что это такое
Sonuçta, Elliot'ın, eskiden olanların bizim bakış açımızı sonsuza kadar nasıl değiştirdiği konusunda söylediklerini anladım.
В итоге, я понял, что Эллиот говорила о пути по которому мы идем и все думаем о том, как изменить этот путь.
Evsizlerin nasıl işlediğini anladığınızı sanmıyorum. Belki de aşağıya, laboratuvarıma gelseniz iyi olur.
Я не думаю, что вы вполне понимаете, как бездомные функционируют Возможно, вам следует спуститься вниз.
Siz insanlar, dünyanın aslında nasıl işlediğine dair hiçbir sik anladığınız yok.
Вы нихуя не знаете как на самом деле устроен мир
Bu ilişkilerin ana fikrimizi nasıl etkilediğini anladınız mı?
Итак, видно, как это связано с нашей темой?
Nasıl anladınız?
Как вы это поняли?
- Şimdi nasıl kız tavladığını anladım.
- Ясно, как тебе это удается.
Birbirinize nasıl baktığınızı görünce onun gerçek kişiliğini gördüğünü anladım.
Я заметил, как вы смотрите друг на друга. По-моему, она... видит тебя таким, какой ты на самом деле.
Tek yapmamız gereken geriye dönük düşünmek, çünkü 20 yıldır devam eden sondajların türünün nasıl bir negatif etkisi olduğunu artık anladık.
Нужно вспомнить давно известно, как гидравлический удар используемый в течение 20 лет приводит к негативным последствиям.
Anladım. Ama aslında hayatınız nasıl gidiyor anlamına gelen bir soruyu amaçlamıştım.
Но я хотела спросить, ну, типа, как дела?
anladınız mı 673
anladınız 18
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
anladınız 18
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın canım 26
nasılsın tatlım 38
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın canım 26
nasılsın tatlım 38
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221