English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ N ] / Nin

Nin tradutor Russo

67,449 parallel translation
Sipariş ettiğim Gene Autry'nin bir filmi iki saate geliyor.
Через два часа кино с Джином Отри.
Healy'nin ofisinde telefon var, oraya gidebilirsin.
Могу поспорить, ты сможешь позвонить из офиса Хили. Там есть телефон.
Ben kendimi koruyabilirim. Şu an Charlie ve Gracie'nin sana ihtiyacı var.
Я сам о себе позабочусь, но ты сейчас нужна Чарли и Грэйси.
Gracie'nin çalışması için sakin bir ortam gerekiyor.
Грэйси требуется спокойная обстановка.
Charlie'nin karnı ağrıyor.
У Чарли болит живот. Можешь приехать?
Onu Yeşil Bölge'nin kapısına bıraksak bile, En iyi ihtimalle, İşkence etmeye yetecek kadar iyileştirirler.
Даже если высадим его у ворот зелёной зоны, они будут поддерживать в нём жизнь, чтобы пытать.
Katie'nin dosyasını açtık.
Мы открыли файл Кейти.
Sadece Frankie'nin annesi olduğum için şimdi ben fabrikaya gideceğim. Çünkü sizin yaptığınız şey bu.
И я не отправлюсь на Фабрику, лишь за то, что я мать Фрэнки, потому что вы так поступаете.
Frankie'nin annesi.
Мать Фрэнки.
Tabii, Jesse'nin farklı yanları vardır. İyi yanı vardır, eğlenceli yanı vardır, sıkıcı İncilci yanı vardır... Ama bir de bambaşka bir yanı vardır derinlerde bir yanı.
Конечно, у Джесси есть разные черты характера... плохие, забавные, но вот эта скучная библейская... у него есть другая сторона характера, которая глубоко внутри.
Ancak Ganymede'nin doğal manyetosferi var, o yüzden gebe kalmak için herkes oraya gider.
Но у Ганимеда есть естественная магнитосфера. Вот почему многие летят туда, чтобы донашивать детей.
Bu dikkat dağınıklığını kullanarak Roci ve Mosey'i, Ganymede'nin karanlık tarafına götürebilirim.
Я под шумок отведу "Роси" подальше и потихоньку отлечу на тёмную сторону Ганимеда.
Ganymede'nin kontrolü tamamen bize geçerse masrafların tümünü karşılayabiliriz.
Мы можем оплатить и всю стоимость, в обмен на полный контроль над Ганимедом.
Sör Merlyn'nin hastası değildi.
Он лечился не у сэра Мерлина.
Neden Rene'nin yanına gidip bir hafta orada kalmıyorsun?
Почему бы тебе не съездить на недельку к Рини?
Barlinnie'de Her Majesty'nin düzenli müşterisi.
Частый гость Её Величества в Барлинни.
Hemşire Daisy'nin bir sorunu var.
Сестра Дэйзи снова поругалась со старшей сестрой.
Bu Daisy'nin hatası değil.
В этом нет вины Дэйзи.
O Molly'nin yatağıydı, değil mi?
Это была койка Молли, да?
Bramford'dan Bayan Berger merkezi aramış GP'nin kızkardeşi.
Мисс Бержер позвонила в участок из Брамфорда, сестра врача.
Buradaki ilk çalışmalar İngiltere'nin atom masasındaki yerini sağlamlaştırdı
Местные исследования помогли Британии занять законное место за атомным столом.
Profesör Bagley İngiltere'nin kendi nükleer kapasitesini geliştirme çabasının önemini kanıtladı.
Профессор Багли оказался незаменим в попытках Британии развить ядерную мощь.
İngiltere'nin ilk nükleer testi yapılırken karısı Montebello Adaları'ndaki Rumera'da onun yanındaydı.
Его жена была с ним в Румене на островах Монтебелло во время первых британских ядерных испытаний.
Kelly'nin babasıyla beraber olma sırası, tamam mı?
Сейчас очередь Келли побыть со своим папочкой, ладно?
Rosalee'nin bir çocuğu olacağını bildi.
Она знала, что Розали беременна.
Saat 01.30 gibi Auggie'nin ağlamasını duydum. 911'i aradık.
Я услышал плач Огги около половины второго ночи.
Hank, söyledğin, El Cuegle'nin söylediği ile alakasız.
Хэнк, ты же сам сказал, с этим Страшилой что-то не так.
Auggie'nin peşinde.
Он отправился за Огги.
Paul, Auggie'nin o battaniyeye ihtiyacı var.
Пол, Огги нужно одеяльце.
Hala Alpe'nin Dan'in odasına nasıl girdiğini bilmiyoruz, zira yeri bir kale gibi.
Мы всё ещё не знаем, как альпе попал в номер Дэна, его номер просто крепость.
Belki Alpe'nin sıradaki yemeği oydu.
Может, она – следующее блюдо альпе.
Alpe'nin, Englewood Otel'ini şahsi kafeteryası gibi kullandığını düşünüyoruz.
Значит, альпе использует отель Энглвуд как собственную столовую.
Randy'nin bu kadar tanıdık görünmesinin bir nedeni var.
Вот почему Рэнди мне показался знакомым.
Hayır, ama Giovanni'nin bunu önermiş olabileceğini düşünüyorum.
Нет, но Джованни мог так считать.
Shelley'nin bir kopyası var.
У Шелли есть копия.
Levy'nin tahmin etmediğini tahmin ettim.
О чём Леви не знал.
Shelley'nin oğlunun öldürüldüğünü söyledi.
Он сказал, что сын Шелли был убит.
Shelley'nin oğlu gibi.
Похоже на сына Шелли.
Bu, Shelley'nin oğlunu geri getirme çılgınca çabasıydı.
Это ужасная попытка Шелли воскресить его сына.
" Kinoshimobe hakkında yetersiz bilgi vardı. Akemi Ando Araki'nin bu gözlemlerini dikkate alarak Güvenilmez ve afiş takviyeli.
" Информации о Киношимоби крайне мало, ведь эти наблюдения Акеми Андо Араки крайне ненадёжные и отравлены опиатами.
Bu Maddie'nin arabası.
Подруга ждала её у кафе Нелла на Кирни. Это машина Мэдди.
Hayır, Maddie'nin herkesle arası iyiydi.
Нет, она со всеми ладила.
Tamam, restoran ile Maddie'nin arabası arasındaki bölgede kamera kayıtlarının olup olmadığını kontrol edin
Посмотрим, что есть на камерах по маршруту от ресторана до машины, по которому прошла Мэдди.
Ve emin olamayacak kadar iyi Sen ve Monroe'nin buldukları sopanın.
И уж точно нельзя подпускать его к палочке, которую вы с Монро нашли.
Verity'nin, vaftiz töreni için bize katılacağından bahsettim mi?
Я говорила, что Верити приедет на крещение?
Sence gerçekten Demelza Teyze'nin akrabası mıdırlar?
Думаешь, они правда родственники тети Демельзы?
Fakat Francis, Pazar Ayini'nin sırf kendi menfaati için yapıldığını düşünmezdi.
Но Фрэнсис и не думал, что воскресная служба проводится лишь для него одного.
Bu Demelza Teyze'nin kardeşi değil mi?
Это же брат тети Демельзы?
Kardeşim ve Bay Zacky'nin işi birazdan bitmiş olur.
Брат и мистер Заки скоро закончат.
Cassidy'nin o.
Это для Кэссиди.
Bu sabah, intihar bombacısı Yeşil Bölge'nin kapılarından birini patlattı.
Сегодня утром смертник взорвал КПП зелёной зоны.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]