English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ O ] / Onların

Onların tradutor Russo

36,968 parallel translation
Kurtarıcılar, onların yanındayken silah taşımamam gerektiğini anlayacak kadar akıllı.
Спасители знают, что у меня больше нет пистолета.
Canımız onların elinde asıl.
Им принадлежат наши жизни.
Bizim canımız neden onların canından kıymetli?
С чего вдруг наши жизни ценнее их?
Nasıl devam edeceğimizi biliyoruz deriz. Onların da bize inanması gerek.
И что от нас требуется.
Güvenlerini geri kazanınca da onları öldürüp sonlarını getireceğiz.
И когда мы вернём их доверие... мы убьём их... их всех.
Onların adı "sebze." Kelimeyi eksik söyleme, zamanımız var.
Это корнеплоды. Говори слово целиком. Мы никуда не торопимся.
Hepsi Negan onların.
Они все Ниган.
Bizim yanımızda savaş. Onları bozguna uğratalım ki, bir daha hiç kimse onların hercai kötü niyetlerinin altında acı çekmesin.
Сражайся с нами, и мы покончим со Спасителями, чтобы никто более не подвергался их гнёту и унижению.
Şu andaki şartlar, potansiyel zayiatlar ve kaynak giderler göz önüne alınırsa onların motorlarını soğutma girişiminde bulunma imkânı tanır mısınız bana acaba?
Учитывая тяжёлые обстоятельства, возможных жертв и напрасную трату ресурсов, я бы был признателен, если бы ты позволил мне попытаться умерить их пыл и гонор.
Onların planını düşünürsek yolları gözetliyor olabilirler.
Учитывая, что они запланировали, на дорогам могут быть дозорные.
"Onların planı" demek?
"Они запланировали".
- Onların yerine geçerek ailenin ve yaşadığın evrenin fiili reisi oldum.
теперь де-факто я патриарх вашей семьи и вашей вселенной.
- Onların ki de ayrı bir kafa.
Те еще фрукты.
Yani, o bir dangalak, onların demografisi bu.
Он болван, это фишка их поколения.
Onların gizli olduğunu biliyorsunuz.
Вам должно быть известно, что они конфиденциальны.
Zorbalık ederler. Bu onların doğasında.
Они дерутся - это нормально.
Onların arasında iyi adam yok.
- Среди них нет хороших людей.
Onların...
Их...
- Onların önünde iş konuşmak istemiyorum.
Я не хочу обсуждать бизнес при них.
Onların işleri bu.
Это их работа.
Onların yaptığı gibi emlak işleri mortgage'den sonra çöktü.
Он торговал недвижимостью, а рынок рухнул.
Kirli elleri canım dışında, içeri girmeye çalışıyor, onların pis penislerini koyarak...
Это другие тянут с наружи свои грязные руки. Пытаясь влезть внутрь. Суют свои носы...
Neden hep onların tarafını tutyorsun?
Почему ты всегда на их стороне?
... tüm bu BM zirvelerine giden, cihatçı sermayecileri ve savaş suçlularını getiriyor ve onların kirli, Amerikalı kanına bulaşmış ellerini sıkıyor.
... все эти саммиты ООН, и она пожимает их грязные руки, испачканные американской кровью. И эта женщина...
Franny'nin onların korumasına ihtiyacı yok.
Фрэнни не нуждается в их защите.
Onları görünce geri kalanını da aldık.
Мы видели их, так что забрали всё остальное.
Bize katılırsanız ve onları birlikte yenersek ellerindeki şeylerden istediğiniz kadar alırsınız.
Если присоединитесь к нам, и мы победим, вы сможете взять себе часть добычи.
Sıvı metal sertleşerek hem aylakların beden bütünlüğünü sağlayacak hem de onları tel örgüye yapıştıracak.
Жидкий металл затвердеет и станет не только корсетом для дохлых ходячих, но и надёжно прикуёт их к забору.
Ayrıca kafalarını da kapladığınız için onları düşmanların ve afetlerin yaratacağı kafa travmalarından da korumuş olacaksınız.
А если облить им головы, это защитит их от недругов и прочих бед.
Bu konuda bir şey söylersem Rick onları, silahlarını almadan rahat bırakmaz.
Если я всё расскажу... Рик не уйдёт оттуда без оружия.
- Bırakın onları!
— Не смейте!
Binaların çevresindeki bloklarda gizlice arama yapıp onları yakalayacak güçlü kuvvetli adamlara ihtiyacım var derhâl. Negan da özel odasında rahatsız edilmek istemiyor olacak. Yani bu esnada bir sorunuz olursa direkt bendenize sorun.
Ниган пошёл к себе отдохнуть, поэтому, если что, все вопросы задавайте своему старшему.
Onları durdurmak için hiçbir şey yapmayacağını biliyorum.
Я знаю, что никак не можешь остановить его. Я знаю.
Başka biri için hayatını tehlikeye atmak onlar için parçalanmak belki...
Рискнём твоей задницей ради кого-то другого. За друга порву её в клочья.
Uzaylıların yönettiği bir dünyada at cerrahı olursun sonra. Onlar da ilaçlarıyla atları sonsuza dek sağlıklı tutar.
А то будешь ветеринаром в мире, где инопланетные технологии поддерживают жизнь в лошадях... вечно!
Torunlarını çok seviyorsun. Onları kurtarmaya geldin.
Ты любишь своих внуков и пришёл их спасти.
YouTube videolarını gördüm, kediler salatalıklardan ve turşulardan korkuyor biliyorum, çünkü onları yılan sanıyorlar.
Я смотрел видео на Youtube и знаю, что коты боятся огурцов, потому что думают, что это змеи.
Onlar savunmasızların koruyucuları!
Они стражи беспомощных!
Onlar kendi basın bültenlerinin yazarları, Morty.
Они сами пишут свои пресс-релизы.
Onlar için ne kadar aldın ki?
Сколько ты за них получил?
- Onları burada bırakmanın nesi daha iyi?
- И что - мы просто бросим их?
İsyanın ilerisinde sığınacak bir liman ve onları koruyabilecek güçlü müttefikler olduğunu gösterir.
Мы покажем им, что у них есть союзники, достаточно сильные, чтобы защитить их.
- Bu arada onları izleriz. Öğretmen ve bir yardımcının yapamayacağı kesin. Sonuçta 22 tane çocuk var.
- Ну, а мы понаблюдаем, потому что в школе на двух учителей 22 ребенка.
Onları yazgılarının yazdığı yere götürmekten çekinmeyin.
Не бойтесь их возглавить.
Tek yaptığın onları daha da kışkırtmak oluyor.
Вы лишь только восстановите их против себя.
Onları yeni kaçırdın.
Они только ушли.
"Onları öylece kanepede bırakamazsın"
"Не оставлять же их на диване."
Onları kaldırtmanın bir yolunu bulmamız gerekiyordu.
Мы должны были найти способ снять их.
Üstad Roger D've şu iki genç arkadaşım, onları sen çağırdın.
Роджер, метрдотель, и те двое... мои старые друзья, как ты их назвал.
Onlar neden kızgın?
А им какого чёрта злиться?
Onlar için yalan söyledim, kıçlarını kurtardım.
Я лгал для них. Я их жопы спас.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]