Onları gördüm tradutor Russo
609 parallel translation
Test edilirken onları gördüm.
Я видел что они пережили.
Onları gördüm. Onlar sadece zincirlenmiş köleler.
Я видела рабов, скованных цепями,
Onları gördüm.
Я их видел.
Onları gördüm, Mary!
Миа! Я их вижу!
Onları gördüm. Gördün mü?
- Я видела их.
Sonra birden... onları gördüm.
И вот тут-то я вдруг... заметил их.
Evet, onları gördüm.
Да, я их видел.
Evet, onları gördüm.
Да, я их вижу.
Onları gördüm. Değersizler.
Bидeл я вaши oкaмeнeлocти и apтeфaкты.
Onları gördüm.
Засёк их.
- Nereden biliyorsun? - Onları gördüm.
- Откуда известно?
Evet onları gördüm. Çok güzel gözüküyorlardı.
Я уже их видела, они очень милые девушки.
- Onları gördüm.
- Я их видела.
Şey, az önce aşağı çöp atmaya indiğimde... onları gördüm, Dodge City'e gittiklerini ve seni başka zaman göreceklerini söylediler.
Я мусор выносила, они подъехали... Сказали, идут в бар, может в другой раз.
- Onları henüz göremedin mi? - Tamam, onları gördüm.
- лпояеис ма тоус деис ;
Onları gördüm.
тоус бкепы.
Onları gördüm!
тоус бкепы!
Onları gördüm. Öpüşüyorlardı.
Они целовались, обнимались.
- Onları gördüm.
- А я говорю - я точно их видел.
- Yazık sana, çünkü onları gördüm.
- Я их видел.
Onları gördüm.
Я видел.
- Onları gördüm.
- Я их видел.
Onları sırtında taşırken gördüm.
.. и я видела как их катают на спине.
Onları gördüm.
Я их видел, мистер Уоллес.
Sonra markete gittiğimde onları köşede gördüm.
Только что я собиралась в магазин и увидела, что они стоят там, на углу.
Gördüm ve el salladım. Ama onlar el sallamadı, ben de...
Ну, я увидел его и помахал, но мне не помахали в ответ, вот я и...
Evet, onları sabahleyin garda gördüm.
Мне представил её Карл этим утром.
Onları duymadım patron ama sevdalılar gibi koklaştıklarını gördüm.
Я их не слышал, босс, но стояли нос к носу, как любовнички.
Onları limanda gördüm.
Но я видел их в бухте.
Onları gördüm, gördüm.
- Жак : Я их вижу! Это они!
Onlar başarmadı, ben gördüm ki.
- Что же им помешало?
Ama onları kendi gözümle gördüm!
Но я видела их в одной постели!
Birkaç gün önce onları birlikte gördüm. Ya sonra?
- Просто вижу их вместе чуть не каждый день.
- Onları gördün mü? Ne gördüm mü?
Ты их видел?
Monitörden ben de gördüm onları.
Я тоже их видел на мониторе.
Onları, Randado'da anayolda gördüm.
Последний раз я их видел, на центральной дороге Рондадо.
Onları da gördüm.
- Я тоже видела.
Galaksinin bazı bölümlerinde öyle eğlence oyunları gördüm ki bu onların yanında folklor gibi kalır.
Проконсул, по сравнению с развлечениями, принятыми в некоторых частях галактики, ваши игры - сельские танцы.
Şaka yapabilirsin. Onları iş başındayken gördüm.
Вот ты шутишь об этом, а я видела его в действии.
Onları gördüm.
Кролик, резко вправо и подъём.
Bu güne kadar seninle aynı durum da, "fırında çörek var" ya da "kaptan ekstra bir yolcumuz var" gibi kötü şakalar yapan kızları çok gördüm. Biliyorum benim de onlar gibi davranmam gerekiyordu.
Я знала девушек в таких же ситуациях, они сообщали эту новость какими-то наспех придуманными шутками, вроде "в моей духовке появилась булочка" или "капитан, у нас на борту внеочередной пассажир".
Daha on dakika önce onları sınıflarında gördüm.
Я видел его вместе с классом десять минут назад.
Ama neyse ki, rüyamda onların çaldığını gördüm!
Мне приснилось, что у меня их крадут, и я проснулся.
Onları tek tek deldiğinizi gördüm, o büyük iğnelerle.
И видеть как их распинают, как вы накалываете их на булавку одного за другим.
Gördüm onları.
тоус бягйа.
"Ve canavarı gördüm ve dünyanın krallarını ve onların ordularını..." "Ona ve ordularına karşı savaşmak için bir araya toplandılar."
И увидел я зверя и царей земных и воинства их, чтобы сразиться с Сидящим на коне и с воинством Его.
İyice gördüm onları.
Я хорошо их рассмотрел.
Onları kamyonlara bindiriyorlardı... ve kamyonun açılan tentesinden... babamın ve arkasındaki kocamın yüzlerini gördüm.
И я увидела профессоров. Их сажали в грузовик. И тут край брезента отогнулся.
Sevgili Pyotr Nikolayevich iki yıldır İtalya'dayım çok önemli olanlar hem mesleğim hem de günlük yaşantım için dün gece bir rüya gördüm efendim kontun tiyatrosunda bir opera sahnelemem gerekiyordu ilk perde heykellerle dolu bir parkta geçecekti ama aslında onlar kıpırdamadan durmaya zorlanan çıplak adamlardı ben de bir heykeldim kıpırdarsam şiddetle cezalandırılacağımı biliyordum çünkü efendimiz ve sahibimiz bizi seyrediyordu havaya kalkmış koluma, sonbahar yaprakları düşerken mermer kaidemden yükselen soğuğu hissedebiliyordum yine de kıpırdamıyordum.
Любезный сударь мой Петр Николаевич Вот уже два года как я в Италии Два года важнейших для меня как в отношении моего ремесла так и в житейском смысле
Çoğunlukla onları yalnızca bir anlığına gördüm.
В общем, эти люди возникали на мгновение и исчезали.
Onları kulüpte gördüm.
Я ведь сам видел как они целовались в загородном клубе. Ну да, конечно.
gördüm 831
gördüm seni 25
gördüm onu 79
gördüm onları 17
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
gördüm seni 25
gördüm onu 79
gördüm onları 17
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlara sor 23
onlar benim 87
onlardan biri 72
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onları tanımıyorum 26
onları istemiyorum 21
onlara sor 23
onlar benim 87
onlardan biri 72
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onları tanımıyorum 26
onları istemiyorum 21