Para değil tradutor Russo
1,992 parallel translation
Bu mesela artık sadece para değil, Alicia.
Дело уже не только в деньгах, Алисия.
Gerçek para değil.
Это ненастоящие деньги.
- Gerçek para değil.
- Это ненастоящие деньги.
Mesele para değil.
Дело не в деньгах.
Elena, beni rahatsız eden mesele para değil.
Лена, мне не жалко денег, пойми...
Çok para değil o.
Не так уж много платят.
Mesele para değil.
Деньги не главное.
Konu para değil.
Дело не в деньгах!
Konu para değil, anlıyor musun?
Дело не в деньгах, понимаешь?
Neyse ki, konu para değil.
Но к вашему счастью, нам не нужны ваши деньги.
Zengin ve bekarları onlardan para sızdırma amacıyla hedef alıyor, değil mi? - Doğru.
Она охотилась на богатого холостяка и собиралась шантажировать его, так?
Çok para kazanan biri ama bankacı gibi değil hisse senetleri veya onun gibi daha agresif şeyler.
Он работал с деньгами, но не банкир. Менее спокойная профессия, типа брокера... выпивал только в компании, но недавно стал пить больше.
Anneannem gördüğünde kesin çok kıskanacak ama sorun değil çünkü ona da hediye olarak, bozuk para gözü ve fotoğraf bölmesi olan bu cüzdanı aldım.
Как только бабушка увидит, она, безусловно начнёт ревновать. но не берите в голову... потому что я тоже купил ей подарок, этот бумажник... У которого есть отделение для монет и для фотографии владельца.
Anneannem gördüğünde kesin çok kıskanacak ama sorun değil çünkü ona da hediye olarak, bozuk para gözü fotoğraf bölmesi olan bu cüzdanı aldım.
Как только бабушка увидит, она, безусловно начнёт ревновать, но... не берите в голову, потому что я купил ей в качестве подарка этот бумажник который имеет отделение для монет и для фотографии владельца.
Para çektiyse tabii, değil mi?
ƒа, но только в том случае, если она снимала деньги, так ведь?
Yalnız yaşayan yaşlılar para alıyor değil mi?
Одиноким старикам положено пособие?
Jeremy eski kız arkadaşına şantaj yapar. Para için değil, belli ki ona kafayı takmış olduğu için.
Джереми шантажировал свою бывшую не потому что ему нужны были деньги, очевидно он был одержим ею.
Para burada değil. Winters öldü ve para burada değil.
Здесь нет денег!
Para kazandığımız müddetçe, yalan söylemek ve korku yaymak, yanlış şeyler değil.
Лгать, сеять страх - это нормально, если ты зарабатываешь на этом деньги.
Biraz basit tipler olduğunun farkındayım ama para paradır, değil mi?
Знаю, они не фонтан, но деньги есть деньги, правда?
Milleti sikmek için para almamız süper, değil mi?
А круто, что мы трахаемся за деньги, а?
Bu para hakkında değil, Nucky.
Речь не о деньгах, Накки.
Zaten onlara para ödesek biz nasıl kazanırız ki, değil mi ya!
Если бы мы им платили, как бы мы зарабатывали себе на жизнь, верно?
O para yemek içindi, uyuşturucu için değil.
Эти деньги были на еду, а не на наркоту.
Sana gazeteyi okuman değil, yazman için para ödüyorum.
Я плачу тебе за то, чтобы ты писала газеты, а не читала их.
Söylenecek tek şey, yasadışı olan seks için para ödemek. - Eşcinsellik değil.
Я говорю только о том, что незаконно покупать секс, а не быть геем.
En azından insanlar bu seyahatlerin para için olduğunu anlar. Sikişmek için değil.
Люди, по крайней мере, поймут, что поездка была за деньгами, а не просто пртрахаться, понимаешь...
Daha önce de para kaybetti, değil mi?
Он и до этого проигрывал деньги, так?
Halandan para kaçırmadığımı sana söylemiştim, değil mi?
Я же сказал, что не брал деньги у вашей бабушки, понятно? !
Eğer Decker işin içindeyse, içeri cinayetten girmeli. Para aklamadan değil.
≈ сли это дело рук ƒекера, он должен сесть за убийство, а не отмывание денег.
Para için değil, bilgeliğinizden faydalanmak için geldim.
Я здесь не ради денег, а ради вашей мудрости.
Bence tamamen para israfı ve de estetik değil bunun yanında bence bu bir propaganda makinesi olacak.
Я думаю, что это огромная ненужная трата денег, и это не так ощущается, к тому же, мне кажется это станет типа- - средством пропаганды.
Onlara birazcık para ödeyeceksin ki sen de hayat kurtarmaya devam et çünkü bu ilaç çekilirse insanlar ilacının hayat kurtardığını değil idam cezası olduğunu düşünecekler.
Мы собираемся заплатить им немного денег, так что можешь дальше спасать жизни людей. Потому что, если мы промедлим, люди не будут думать о твоем препарате, как о способе спасения жизни, они будут думать о нем, как о смертном приговоре.
Arabasının son günlerde çok daha iyi bir para edeceğini söylemedin, değil mi?
"Вы понимаете, что автомобили, как этот и хуже стоят гораздо больше в эти дни?" Я не сказал им
Benim için para mesele değil.
Это не из-за денег.
Çörekleri yapan salağın aslında kaç para ettiğini bilmemesi bizim hatamız değil.
Мы же не виноваты, что идиот, пекущий эти кексы, не знает их истинной цены.
Bu harekâtlar için para gerekli, değil mi?
Эти действия требуют денег, верно?
Para transferi arıyorsun, değil mi?
Ты ищешь перевод средств?
Bunlar para için olan şarkılar değil.
И это даже не лучшие треки.
Onlarla takılmak için para alıyorsun, değil mi?
You get paid to hang out with them, right?
Bekle, ne çeşit bir para? Amerika değil.
Какая именно монета?
Madeni para beni ele verdi, değil mi?
Монета выдала меня, да?
Yarışta bir ata para koyacağım diyelim genç ve aç olana koyarım, garip ve yaşlı olana değil. Üç yıldır hapiste olması ve patronuyla yatması da cabası.
Если бы я делал ставки, то в этой гонке я бы поставил на более молодую и голодную лошадь, а не на старую рыхлую клячу, которая только что откинулась после трех лет в тюрьме и недавно спала со своим боссом.
Özel bir kahveye para saydığın zaman onu karton bardakta servis edip mahvetmek istemezsin değil mi?
Когда деньги тратятся на отборный кофе, ты не портишь его подачей в бумажном стаканчике, верно?
Para transferi arıyorsun, değil mi?
Ты отслеживаешь переводы денег, правильно?
Evet, eğer şeker değil de para toplamaya gitseydi.
Да, если она калядует на чаевые.
Ama bu para gerçek değil.
Эй! Эти деньги поддельные.
Yıllarca operasyon ödeneğinden para götürmediyse... -... diyecektin değil mi?
Ты собирался сказать : " Если только он не слил тонны наличности с его счетов за все эти годы.
Aynı amcam para kasasından aldığı paranın suçunu üstlendiğinde bize sorduğun gibi, değil mi? Tabii canım.
Ага.
Önemli bir detay, para onun parası değil, bizim paramız.
Маленькая поправочка. деньги не его, а наши.
Ortada çok fazla para vardı ama Jake parayla ilgilenmiyordu. Öyle değil mi?
Это большие деньги, но Джейка они не интересовали.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56