Problem değil tradutor Russo
678 parallel translation
Onu hizaya sokmak benim için hiç problem değil.
Я быстро поставлю его на место.
- Ne giydiğiniz umurumda bile değil. Eğer sirkteki bir midilli gibi görünmek istiyorsanız hiç problem değil.
Хотите выглядеть, как цирковой пони - я не против.
- Hiç problem değil Ed.
- Не за что, Эд.
28 saat içerisinde Texarkana'ya gidip dönmek problem değil.
Итак, съездить в Тексаркану и обратно за 28 часов не проблема.
Problem değil Yüzbaşı.
Капитан, у нас все в порядке.
Erken geldiğiniz için sağ olun. Problem değil, Ana Kumanda. Eğer bir Tüketici Elektroniği Gösterisi gördüyseniz, hepsini görmüş sayılırsınız.
Если ты видел одну выставку ты видел их все.
Problem değil.
Без проблем.
Hiç problem değil Tina.
Без паники, Тина.
Problem değil.
Нет проблем.
- Problem değil.
- Не зачем было устраивать сцену...
Problem değil.
Шахтеры - - крепкий народ.
- Ama çok üşürsün. - Problem değil.
- Мне нравится прохлада.
Problem değil.
Ничего страшного.
Tabii ki, hiç problem değil.
Ну да, легко сказать.
Problem değil.
Не вопрос.
- Problem değil.
Да брось ты.
Bu problem değil.
Это не проблема.
Biliyorum. Problem değil.
Я знаю, все хорошо.
Problem değil, gerçekten. Sizinle tanışmak keyifliydi.
- Мы рады познакомиться с вами.
Problem değil.
О. Не проблема.
- problem değil bana bir yardımcı olun.
Это меня не затрудняет. Не поможете?
Hiç problem değil.
- Никаких проблем по всем пунктам.
- Problem değil.
Не проблема.
- Problem değil.
- Не проблема.
- Bu problem değil.
- Не вижу в этом проблемы.
Hayır, problem değil.
Нет, нет, нет, все в порядке.
Problem değil.
Я все понимаю.
Artık bu bir problem değil!
Так это не проблема. - Почему?
Problem değil.
А, это ничего.
Problem değil.
Правда?
Problem değil. Omuzumu yerine yerleştir gitsin Julian.
Все нормально, просто вправь.
Kodamanlarla işi hallettin, artık problem çıkarmayacaklar değil mi?
Ты все уладил? Проблем не будет?
Problem ise, tutuklu değil.
Беда в том, он не находится под арестом.
Jean-Luc "parti içinde de bu problem çozulmus değil" der.
Жан-Люк говорит, что в партии эта проблема не решена :
Problem istemiyoruz, değil mi?
Только без грубостей. Я хочу поговорить с ним.
Esas problem bu değil.
Это не проблема.
Problem o değil.
Проблема не в нем.
Bu benim için bir problem değil, ama- -
- Собственно, я не против, но...
Problem sadece aramızdaki... yaş farkı değil, Stingo.
Понимаешь, дело не только в нашей разнице в возрасте, Стинго.
Kont huppenback dedi ki büyük dük istiare kullandı... ve problem "kenarında" veya "ağzında" değil.
Граф Хупенбах говорит, что Герцог использовал метафору и сказал ли он край или склон - это не важно.
Onunla kalmak problem değil.
Я там ночую иногда.
- Bir problem yok, değil mi?
- У вас неприятности?
Problem olan babam değil, benim.
Дело не в нём, дело во мне самом.
Ne? O zaman seninkini kullanmak problem olmaz değil mi?
Может лучше своим бы пользовался?
Bu bir problem, değil mi?
- Вот проблема, да?
Küçük bir problem, öyle değil mi?
Да, маленькие осложнения?
Yani hiç bir problem yok, değil mi?
Так ты согласна?
Sorun orada değil, dizide problem yok.
Это энергопередча от "Энтерпрайза".
Problem hız değil, açı.
Джин, это не скорость, это угол.
Bu benim suçum değil, problem senin kendi bedeninde.
А остальное - не мое дело. Это не моя вина. Проблема в твоем теле.
Problem değil.
Ничего.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66