Umrumda bile değil tradutor Russo
230 parallel translation
O pisliğin ne yaptığı umrumda bile değil.
Мне его грязные делишки по боку, я ему плачу тем же.
Ağrılarının geri gelmesi artık umrumda bile değil!
Меня не волнует, что твоя боль снова вернется.
Kan kusuyor olman umrumda bile değil. Yürüyebiliyorsan hasta değilsin.
ћен € не волнует, что ты кашл € ешь кровью, если ты можешь ходить, ты не пациент
Başka kadınlar umrumda bile değil.
Мне нет дела до других женщин.
Artık umrumda bile değil.
А я и знать не хочу!
Umrumda bile değil!
- Плевать.
Duruşma umrumda bile değil. Saçmalık.
- Мне наплевать на этот процесс, на этот фарс!
Bakan olup olmaman umrumda bile değil.
Меня не волнует получишь ты министерство или нет.
Bıçağın umrumda bile değil!
А я при чём? Не видел вашего ножа и видеть не хочу...
Bu şeyler umrumda bile değil.
Просто хотел попугать.
O benim umrumda bile değil.
Это приказ.
Çok cömertsiniz, Bay Voss, ama gerçekten lanet paranız umrumda bile değil.
Вы очень любезны, мистер Восс, но меня не интересуют ваши чертовы деньги.
- Renfield, ne dediğin umrumda bile değil.
- Ренфилд, меня это не волнует.
Tamam çocuklar, sizin dediklerinzi umrumda bile değil ama bişeyler onu rahatsız ediyor.
Верьте - не верьте, а по-моему её что-то беспокоит.
Biliyor musun, umrumda bile değil.
Знаешь, мне кажется... мне наплевать.
Beni duymaları umrumda bile değil.
Мне всё равно, пусть слышат.
Güvenlik kuralları umrumda bile değil.
Плевать я хотел на осторожность.
- Umrumda bile değil!
- Мне все равно!
Hem şarkı söyleyip, hemde dans etmen umrumda bile değil.
Мне безразлично, даже если вы заставите их петь и танцевать.
Willie'nin orada oyunları değiştirmesi umrumda bile değil!
Мне плевать, пусть Вилли меняет комбинации на поле!
Ne kadar çok sırıttıkları umrumda bile değil. Buraya taşınmayacağız.
Мне по фигу, как они тут веселятся, мы сюда не переедем.
1 milyon dolar umrumda bile değil, Bay Price.
Нет - даже за миллион, мистер Прайс!
Davan umrumda bile değil.
Меня не волнует ваше дело.
O küçük çocuk umrumda bile değil!
Да плевать мне на этого чувака!
pasaportumu almış olman umrumda bile değil.
Плевать, что мой паспорт у тебя.
Umrumda bile değil.
Плевать мне на твое поганое имя!
Cezası umrumda bile değil.
И меня не волнуют пени.
Artık umrumda bile değil.
Да что за бред!
Bak sence ne anlama geldiği umrumda bile değil, burada o anlama geliyor.
Слушай, мне все равно что ты думаешь, здесь оно значит именно это.
OnLar umrumda biLE dEğiL.
Мне плевать на них.
Umrumda bile değil. 1 0 senelik eşin ise yada bir kaç önce TGl Fridayde tanıştığın denizci ise.
Не важно замужем ли вы за ним 10 лет или или это горячий морячок, которого вы встретили в TGI Friday's пару месяцев назад.
Kendime ait banyom olduğu sürece, umrumda bile değil.
Мне все равно. Главное, чтобы у меня была своя ванная.
- Edie Britt'in ne dediği umrumda bile değil! Julie'yi terk etmiyorum.
Мне плевать, что сказала Иди!
Kendini Easter tavşanı sansa bile umrumda değil.
Дa xoть пaсхaльным кpoликoм, мнe вce paвнo.
On testen geçemediyse bile umrumda değil. Bunu yapmaya hakkın yok!
Дaжe eсли бы oн пpoвaлил 1 0 тecтoв, вы нe имeли пpaвa тaк пocтупaть.
Senin için her şeyi unuttum. Hayatımın aşkı bile umrumda değil.
Для тебя, я забыл все, даже любовь всей моей жизни.
Annenin babası bir Türk bile olsa umrumda değil.
Мне всё равно, даже если отец твоей матери окажется турком.
- Polis bile gelse umrumda değil.
- Плевать, пусть приедет полиция.
Çıplak 12 kitap bile çıkarsa umrumda değil.
Мне наплевать, если она сделает 12 альбомов нагишом.
- İyi, ona de ki umrumda değil hatta hiç bahsetmedim bile, hatta seni görmedim bile, böyle daha iyi.
- Тогда скажи ему, что мне все равно и что я о нем даже не спрашивала, и... я тебя даже не видела, так что все отлично.
- Umrumda bile değil.
Он мог покалечить меня. - Мне плевать.
Sears ve Roebucks bile çıktıysa umrumda değil, çok ateşliydi.
- А мне наплевать. Это было великолепно.
Annem ve babam bile olsa umrumda değil.
Мне насрать, даже если это были бы мои мать и отец.
Dinle umrumda bile degil.
Я не позаботился об этом.
Siktigimin King-Kong'u olsa bile umrumda degil.
Мне наплевать, даже если это хренов Кинг-Конг!
- Ölse bile umrumda değil.Sessiz tutun.
Он болен. Да хоть бы он подыхал – мне плевать. Заткните его.
Umrumda bile değil.
Но, знаешь, не думаю, что мне будет интересно.
Dürüst olmam gerekirse, üç kıçı olsa bile umrumda değil.
- Честно говоря, будь у него хоть три задницы, мне было бы всё равно.
Eisenhower'ın olsa bile umrumda değil.
Да хоть самого сучары Эйзенхауэра.
Nefesin koksa bile umrumda değil.
Мне это неважно.
Bu ben bile olsam, umrumda değil.
Даже если мне, все равно
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25