Yapacağım tradutor Russo
26,903 parallel translation
O yüzden ne yapacağımızı biliyoruz.
И, думаю, мы все знаем, что нужно сделать.
Bir muhabir olarak ilk röportajımı yapacağım.
Я вроде как должна сейчас вести своё первое интервью.
Sadece ne yapacağımı söyle, gider yaparım.
Скажи, что сделать и я бля сделаю.
Şerif olduğumda, yapacağım ilk şey, ofisindeki o aptal resmi indirmek olacak. - Seni köşeye kıstırdı.
Когда стану шерифом, то первое, что я сделаю это сниму ту идиотскую картину в твоем офисе.
Yapacağım.
Я всё сделаю.
Ona işkence yapacağımızı sanıyor.
Он подумал, что я это серьезно!
Ve bunu yapacağım.
И я это сделаю.
Yapacağım tam da o.
Именно так и сделаю.
- Bunu yapacağım.
- Всё сделаю.
Ne yapacağım ile ilgili hiç bir fikri yok.
Ты не представляешь, что бы я сделала.
Owen, acele et. Altıma yapacağım.
Оуэн, поторопись, мне очень надо!
Ne yapacağım, begonya yetiştirip dut çayı mı yapacağım?
— Ни за что. И что мне делать потом? Выращивать бегонии и готовить ягодный чай?
O hâlde yapacağımız şey polise
Значит, нам придётся сделать следующее :
İmparator olarak yapacağım son şey ise tahttan vazgeçmek ve Zairon'un gerçek hükümdarının tahta oturmasına izin vermek olacak. Üvey kardeşim, Ryo'nun.
И моё последнее действие в качестве Императора - я отрекаюсь от трона и уступаю его законному правителю Заирона - своему брату Рё.
Burada sizsiz ne yapacağım ben?
А мне что делать без вас?
Ne yapacağım?
Что мне делать?
Jake'in üstesinden gelebilirim. Eğer belden aşağı vurursa, ben de öyle yapacağım. İşte bunu duyduğuma sevindim.
ты будешь против Джейка Грегориана, и он замучает тебя применимостью новых законов о папарацци.
Diane'ya gideceğim. Yapacağımı bilirsin.
Экстренные новости — это моя работа.
Sadece geçici bu ne yapacağımıza karar verene kadar.
Это лишь временно, пока мы во всём не разберёмся.
Eğer hikaye kanıtlanırsa ne yapacağımıza karar vermemiz lazım.
Надо решить, что делать, если это подтвердится.
Senatörler, eğer Lawrence Boch raporunu sunmak için burada değilse ne yapacağımızdan emin değilim.
Сенаторы, я не уверена насчет того, что нам предпринять, если Лоуренс Бак не пришел предоставить свой отчет.
- Ben yapacağım.
Я сама.
- Bu sırada ben ne yapacağım peki?
И что мне в это время делать?
- Yapacağımı söylediğim şeyi yaptım.
Что ты натворил?
- Nasıl yapacağım bunu?
И как мне это сделать?
Ben de ne yapacağımı bilemedim. Kürsüye çıkmalı mıyım diye bir düşündüm.
Я не знала, что и делать : к вам на помощь бежать или сидеть на месте.
Oraya gidip aynen planladığımız şeyi yapacağım.
Поеду туда и сделаю то, что мы собирались.
- En başta yapılması gerekeni yapacağım.
То, что должно было быть сделано с самого начала.
- Bunu birlikte yapacağımızı söyledik. Senin kadar ben de bu şirketin bir parçasıyım.
Мы договорились сделать это вместе, и я такой же сотрудник фирмы, как и ты.
Masumiyet davasını yapacağım.
Я займусь проектом "Невиновность".
Yapacağım.
Я согласна.
Rachel, yapacağımı söyledim ve yapacağım da.
Рейчел, я сказала, что займусь этим, и я займусь.
- Ne yapacağım?
Чем именно?
- Şimdi yapacağımızı söyleyeyim.
Вот, что мы будем делать.
- Ne yapacağımız umurumda değil.
Мне плевать, что мы будем делать.
Yapacağımı söylediğim şeyi yapıyorum.
Я занимаюсь тем, что обещал.
O zaman beni bir dahaki görüşünde bize yeni tanığını söylemediğin için kızıyormuş numarası yapacağım.
Выходит, при следующей встрече я для виду разъярюсь, что ты не сообщил о своем новом свидетеле.
Ben de sen hangi saçma şeyi yaparsan ona kızıyormuş numarası yapacağım.
А я для виду разъярюсь из-за фигни, которую ты пытаешься провернуть.
- Muhbirlik yapmayı kabul ettiğimde, ne yapacağımı biliyordum.
Да, но я отдавал себе отчет, когда согласился доносить на тебя.
Yapacağım.
Ну ладно.
Yapacağım da.
Обещаю.
Yani o... Her neyse, şu an ne yapacağımı bilmiyorum.
Джеки или нет, но теперь я не знаю, как быть дальше.
- Ne yapacağım?
– Что мне делать?
Yani onlarla ne yapacağını biliyorsun? Patlatıcılarla mı?
Так что вы собираетесь сделать с ней, со взрывчаткой?
Ne yapacağımız konusunda tartışmıştık.
Мы разошлись в подходе к делу.
Bu canavarı sokağa çıkarman için yalancı şahitlik yapacağım.
Дай я проясню.
Geri kalanımız, Spokane'e devam edeceğiz ve Murphy'i durdurmak için elimizden geleni yapacağız.
Остальные со мной пойдут в Спокан и мы сделаем все возможное, чтобы остановить Мерфи.
Louis bunu yapmayacağım çünkü onlardan sonra kim gelirse gelsin aynı konuşmayı tekrar tekrar yapacağız.
Луис, забудь, потому что, кто бы ни занял их место, этот разговор просто состоится снова.
Senin yapacağın şey ise o aşağılık herifin elinden programımı alıp bu işi durdurmak.
А ты должен не дать этому уроду заполучить мою программу.
Öyle yapacağım.
Хорошо.
O dallamanın yapacağı şey, şu an yaptıklarımızı dikizlemek olacaktı.
Этот мудила следил за нами, а нам это сейчас совсем ни к чему.