English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ Z ] / Zararsızım

Zararsızım tradutor Russo

126 parallel translation
Öyle değil. Yalnızca zararsızım.
Что вы, просто я безопасен.
Neyse ben zararsızım.
Внезапнь * й порь * в.
Tıpkı atım gibi, ben de zararsızım.
И, как и мой пони, я абсолютно безвреден.
Yerel Avon temsilcinizim ve kirazlı turta kadar zararsızım...
Я ваш местный дилер Эйвон, я и мухи не...
Yani ben zararsızım?
Обычно они не говорят, кто безобидный, а кто нет. Ясно, значит я безобидный.
Başını kaldır, Lyde. Ben gayet zararsızım.
Подними голову, Лидия, не стоит меня бояться.
Zararsızım.
Я невинен.
- Zararsızım, gerçekten.
Я не буйный, клянусь. Я не...
Biliyorsun ki, değilim. Ben tamamen zararsız, sıradan bir adamım.
Я обыкновенный безобидный пес.
Çenem acıyor, kemiklerim ağrıyor. Bir adam öldürdüm ve zararsız bir adamın ölmesine seyirci kaldım.
У меня ноет челюсти и болят ребра, я убил человека, и вынужден был стоять рядом, когда убивали безобидного парня.
Flörtlerinin zararsız olduğunu anladığımda bunu aştım.
Но когда я поняла, что его романы ничего не значат, я успокоилась.
Werner gibi zararsız bir herifi kim öldürmek ister aklım almıyor.
Не верю, что кто-то мог убить такого безобидного типа как Вернер.
- Zararsız mı?
– Безвреден?
- Zararsız mı?
Безвредный?
Adamlarımı aşağıya getirmeden önce zararsız olduğundan emin olmalıyım.
Однако прежде чем отправить сюда своих людей, я должен убедиться, что здесь безопасно.
Eğer yeterince yaklaşırsak, hızımızla onları zararsız hale getirebiliriz.
Если подобраться ближе, сможем их обезвредить. Если разумно не медлить.
Tarayıcılarımız bu gezegenin zararsız olduğunu gösterdi.
Наши сканеры показали, что планета безопасна.
- Zararsız mı?
- Безобидный?
Zararsız mı? Eski basım.
— Ну, это старое издание.
Çoğunlukla zararsız mı?
— "В основном"? !
- Gerçekten zararsız mı?
Вы уверены, что он не опасен?
En zararsız şeyi düşünmeye çalıştım.
Я попытался думать о безопасной вещи.
Yaptığımız işin en kötü yanı, cesetleri alıyoruz... korkunç olanlarını... gerçekten çok çirkin olanları... ve onlarla dalga geçiyoruz, bilirsiniz, zararsız şakalar.
Самое ужасное, что мы можем сделать,... это выбрать самых ужасных покойников, безобразных, и немного поразвлечься.
Onları küçük zararsız bir eğlenceden mahrum bırak mı istersin?
Хотите их лишить всего из-за маленькой диверсии?
Zararsız mı?
В противовес кому?
O zararsız ihtiyar mı?
Безобидный старик?
- O zararsız, adamım.
- Он нормальный.
İnsanların kafasını patlatabilen bir kız hakkında zararsız bir çizgi roman yazdım, ama görünüşe göre... basım için fazla rahatsız ediciymiş.
Цензура. Я написала совершенно безобидный, типа комикса, рассказ о девочке. Которая могла взрывтть головы.
Eldeki güçlü kanıtlara göre, zanlı ölmeseymiş... fosil yakıtlarının aksine çevreye zararsız bir yakıt icat edecek... ithal enerji kaynaklarına bağımlılığımızı azaltacakmış.
Есть сведения что если бы он не погиб он мог изобрести экологичный аналог бензина.
Eşsiz, insan yapımı element. Ve tamamen zararsız durumda.
Уникальный новейший материал, в обычном состоянии инертный.
Zararsız bir uyurgezerlik yaptım, hepsi bu.
Я позволил себе немного сомнамбулизма, вот и все.
Birincisi, sağlığımız o tamamen güvenli ve daima kullanıma hazır böyle zararsız
Во-первых, в незаряжённом состоянии он абсолютно безопасен и удобен в хранении. Как говорится, карман не тянет.
- Bu şeyler zararsız mı?
- А они не опасны?
Umarım tanrının sesi şakasını zararsız bir oyun diye kabul eder.
Я надеялся, что она воспримет всю эту историю с гласом Божьим как, ну, не знаю, безобидную шутку. Монастырь какой-то? Монахини. Что эта за место?
- Hiç tanımadığım insanlara, yapacak daha iyi işleri olan devlete zararsız bir adamın yaptığı önemsiz bir şeyi cezalandırması için baskı yaptırmaya çalışıyorum.
Я умоляю людей которых ни разу не встречал оказать давление на правительство, чтобы наказали того человека который осквернил эфир, чтоб он больше никому не принёс вред.
Buzu patlatarak veya delerek aşağıdaki ekosistemi bozmak yerine, Andersen ve takımı çok daha zararsız bir yol bulmuş.
Чтобы не взрывать и не сверлить, нарушая экологию, Андерсон и его группа нашли менее вредящий способ.
Sanırım bu zararsız sayılır.
У вас все достаточно невинно.
Eh, sanırım hepimiz için küçük zararsız bir flörte izin verilmeli.
Думаю, все мы позволяем себе легкий флирт.
Siyahi-adam mı? İki sözcük, tek başlarına zararsız olabilirler, ama yanyana olduklarında sözlü bir nefret füzesi haline geliyorlar.
2 слова, которые сами по себе безобидны, но вместе формируют словестную ракету ненависти Да!
Sen de benim zararsız olanlara yardım etmeme izin veriyorsun.
А ты позволяешь помогать безобидным.
- Sanırım zararsız.
- По-моему, оно безобидно.
Zararsız bir serseri sandım onu.
Я думал, он безвредный мелкий хулиган.
Sanırım bununda zararsız olduğuna inanmamızı bekliyorsun. Hayır.
И нам нужно согласиться, что это тоже безвредно?
Çünkü hepimizden çok daha uzun süredir bu adada bulunuyor çünkü ihtiyacımız olan bilgiye sahip, çünkü çenesi hariç tamamen zararsız.
Потому что он живёт на острове дольше, чем кто-либо из нас, и у него есть информация, которая нам нужна. И если не считать его болтовни, он абсолютно безвреден.
Büyük bir yıkım yapabilme işlevine sahip, organik maddeleri yok edecek bir silah. Fakat makinelere karşı zararsız.
Оружие, которое уничтожит всю органику, но машины при этом не пострадают.
Bomba kaplamasında kullandığımız plastik malzeme tamamen zararsız.
На данный момент пластик с наших оболочек бомб совершенно безопасен.
Yani demek istiyorsun ki, ben zararsız ve bilimsel olarak geçerli, hayatımızı daha iyi yapacak bir protokolü yapmaktan men mi edildim?
Ты хочешь сказать, что мне запрещено применять безвредную, научно подтвержденную методику, чтобы сделать нашу жизнь лучше?
Potasyum nitrat zararsız değildir, tamam mı?
Селитра не безвредна, ясно?
Umalım da zararsız olsun!
Будем надеяться, что оно безвредно!
Umarım zararsız bir şeydir.
Надеюсь, что-то безобидное.
Zararsız mı yani?
Значит, он безвреден?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]