English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ Z ] / Zehirler

Zehirler tradutor Russo

90 parallel translation
Katil kadınlar, zehirler vesaire vesaire...
Убийства, яды, и так далее, и тому подобное.
Doktorlarınız, oklarımız için zehirler icatlasın.
! Вы превратились в слабых женщин!
Bir damlası orduyu zehirler!
Один пузырёк отравит целую армию!
Ne olacaktı? "Akıtılmayan tohum zehirler"!
Hо ничего не поделаешь...
Pompa olmazsa, reaktör tehlikeli olur. Gezegenin yarısını zehirler.
Без этого насоса реактор будет в критическом состоянии.
Bones, zehirler, bitkiler. Bunları kullanabilir misin? Tabii ki!
Док, вы бы нашли применение яду и растениям?
Artık kimyasallar, zehirler yok.
Довольно с меня химикатов и отравы.
Aşığı kocasının bardağını zehirler, ve sonra, adamın dikkati başka yerdeyken, eşi onun içkisini içer. İşte!
Любовник подсыпает яд в бокал мужа а когда он отвлёкся, жена выпивает отравленное вино вместо мужа.
- Dr. Wilkins dün diyordu ki tıp bilimindeki daha az yaygın zehirler bilinmediğinden dolayı hiç şüphe duyulmamış sayısız cinayet vakası varmış.
Доктор Уилкинс вчера сказал, что в связи с незнанием медиками большинства необычных ядов о многих убийствах даже не подозревают.
Wilkins, zehirler hakkında hep şüpheci davranmıştır.
Уилкинс помешался на этих ядах.
Zehirler, onun hobisi. Baktığı her yerde zehir görüyor.
Они его хобби, поэтому чудятся ему повсюду.
Standart zehirler napalm ile yok edilebilir.
Обычный яд нейтрализуется веществом напалм.
O tür zehirler bulunur bende ama Verona yasaları ölüm cezası veriyor satanlara.
И я плачу нужде, а не тебе.
Ama birkaç dakika içinde zehirler etkisini göstermeye başlayacak.
Но токсины начнут оказывать свой эффект через несколько минут.
"Öyle öldürücü zehirler bende bulunur ama Mantua yasaları ölüm cezası veriyor satanlara."
"Яд сей найдется у меня,... но здешний... закон... закон карает смертью продавца".
"Öyle öldürücü zehirler bende bulunur ama Mantua yasaları ölüm cezası veriyor satanlara."
"Яд сей найдется у меня,... но здешний закон карает смертью... продавца".
- Öyle öldürücü zehirler bende bulunur ama Mantua yasaları ölüm cezası veriyor satanlara.
"Такой найдется у меня,.. но здешний закон карает смертью... продавца".
Hayır. Sadece bu şartlar altında- - yeni bir gezegen, bilinmeyen zehirler- - Komutan Chakotay veya Tuvok olur diye düşünmüştüm.
Я просто подумал, что, учитывая обстоятельства - новая планета, неизвестные опасности - коммандер Чакотэй или Тувок больше бы подошли.
"Tehlikeli kimyasallar ve zehirler".
"Опасные химикалии и яды"
- Neler? Zehirler.
- О токсинах?
Zehirler kesinlikle kaynaklarından yer altı nehir sistemine karışmakta.
Токсины из некоего хранилища просачиваются в подземную водоносную систему.
12 yaşında bir çocuğu kim zehirler?
Кто бы отравил 12-летнюю?
Zehirler ve kimyasallar hakkında bir şeyler bilen birine benziyor muyum?
Я похож на человека, который знает что-то о ядах и химикатах?
Zehirler hakkında çok bilgim var.
я много знаю... о ядах.
Hem, bazı zehirler yalnızca ruhu öldürür.
А некоторые яды убивают только душу.
Babam onları zehirler.
Он их травит.
Diğerlerini hava ya da gıdayla alamazsın biri bünyeye sokarsa zehirler.
Их не подхватишь из воздуха или еды. Они могут попасть в организм, только если кто-то даст их тебе.
Kanı havayı zehirler.
Его кровь отравит воздух.
Yanlis hazirlanan kirpi baliginda komaya neden olabilecek zehirler olabilir ve bu zehirler, toksikoloji testinde gorunmeyebilir.
На каких ты наркотиках сидишь? Тебе не обязательно говорить об это прямо сейчас.
Zehirler konusunda uzmanımdır Doktor.
Доктор, я эксперт по ядам! Противоядия не существует!
Kertenkele Spock'ı zehirler.
Ящерица травит Спока.
Kan tahlilinde ayrıntılar çıkar, ama seçtiği zehirler neyse bunları aşırı miktarda içiyor, tüttürüyor, iğneyle alıyormuş.
Токсикология сообщит нам конкретику, но я думаю, можно смело сказать : какие бы яды он ни предпочитал, курил, пил и кололся он сверх всякой меры.
Hayır, kadınlar ya seni zehirler, ya da vururlar.
Нет. Женщины отравляют или стреляют.
Derisindeki zehirler dokunan kişiyi felç ediyormuş.
Его кожа пропитана парализующими ядами.
En ufak bir kesikte, baylar ve bayanlar topraktaki ve havadaki bütün zehirler vücudunuza girebilir ve siz daha ne olduğunu anlamadan beyin kanaması geçirebilirsiniz.
Леди и джентльмены, даже самый крохотный порез может впитать в себя яды земли этой и воздуха, и, не успеете опомниться, как у вас закипят мозги!
Bazı zehirler kolay uçucudur. Dakikalar içinde buharlaşabilir.
Многие яды - это очень летучие вещества, они могут испаряться за несколько минуту.
Yani Nick Johnston, karısının patronuyla yattığını öğrenir ve onu zehirler.
Получается, Ник Джонстон выяснил, что его жена спит с боссом... И он его отравляет.
Normal zehirler gibi mi?
Как яд?
Gördüğün üzere, aynı zehirler ama daha yüksek miktarda.
Видишь, те же токсины, только в гораздо большей концентрации.
Görünen o ki sen zehirler konusunda uzmansın.
Похоже ты большой знаток в ядах.
Bilinen zehirler için test sonucu negatif çıktı.
по всем обычным видам.
Bu insanı zehirler.
Тут ботулизм сидит.
Alkolün aşırı tüketimi, ciğeri zehirler glutatyon ve diğer zehir çıkarıcı maddeleri daha az sağlamasına sebep olur.
Чрезмерное употребление алкоголя приводит к отравлению печени, снижению уровня глутатиона и остальных компонентов, способствующих детоксикации.
Cehennemin kapıları açıldığında, tüm atıklar dağdan vadilere iner ve suyu, toprağı ve değdiği her şeyi zehirler.
Врата ада откроются и вся эта грязь стечет вниз по ущельям и отравит нашу воду, нашу землю и все к чему прикоснется!
Haklısın ve kadınlar boğar, su da boğar ya da zehirler.
Правильно. И женщины душат, топят, травят.
Birden egzotik zehirler konusunda uzman mı oldun?
Так ты эксперт по экзотическим ядам?
Bizimkiler zehirler ve silahlarla olur.
Наши идут в нагрузку к пилюлям с ядом и пистолетам.
Etkisi hızlı olan zehirler bile kendilerini birkaç gün içinde gösterir.
Даже быстродействующий яд занимает несколько дней.
Bildiğimiz anlamda ilaçlarla zehirler arasında tek bir fark vardır.
Разница между тем как назвать препарат : "лекарством" или "ядом" зависит от одного - дозировки.
Uyuşturucular, zehirler, yatıştırıcılar, ha?
Разные там яды, наркотики, снотворные?
Yüce Çoban, beni dünyaya onun... Çok fazla konuşuyor. Cadıların sözleri kulakları zehirler.
Великий Пастух послал меня на землю, чтобы исцелять его... ягненка или льва, его рану нужно промыть и зашить, иначе она загноится.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]