A little bit more перевод на турецкий
2,384 параллельный перевод
But there's a little bit more to the story.
Ama olay bununla bitmiyor.
Not a lot of activity happening, a little bit more blue.
Çok fazla bir işlem gerçekleşmiyor, biraz daha mavi.
Great movie. Anyway, it's gonna take a little bit more than a few potholes to set these boomers off.
Her neyse, bu patlayıcıların patlaması için yoldaki birkaç çukurdan daha fazlasına ihtiyaç var.
Obviously, I'm a little bit more limited than--than usual.
Açıkçası, her zamankinden biraz daha sınırlıyım.
Oh. I might need a little bit more to go on, sir.
Devam edebilmem için biraz daha bilgiye ihtiyacım, efendim.
She admitted that sometimes, to make the shifts a little bit more bearable, she'd slip them a wee sleeping pill.
O bazen itiraf ediyordu, vardiyasında rahat etmek uyku hapı veriyormuş.
I just need a little bit more time.
Sadece biraz daha zamana ihtiyacım var.
Back then, the equivalent Ferrari or Maserati was £ 6,000. A little bit more, in fact.
Eşdeğerleri Ferrari ve Maserati £ 6000 iken.
You guys deserve some of the credit. I deserve a little bit more, but thank you very much.
Ben övgüyü daha çok hak ettim ama sağ olun.
Well, we'd love if you could open up the world of Upper East Side a little bit more.
Aslında, Yukarı Doğu yakasını bir parça daha açabilirsen çok iyi olur.
Maybe we could go down to the station and we could talk about this a little bit more.
Belki merkeze gidip bunu biraz daha konuşabiliriz.
They were going to have to try something else, something a little bit more aggressive.
Daha farklı, daha sert bir şey denemek zorunda kalacaklardı.
Yes. It would take a little bit more Than a rough day at the office
4 cm daha kısalmam için ofiste zorlu bir günden daha fazlası lazım.
Yeah, it's a little bit more desolate than I was hoping it would be, but...
Sandığımdan biraz daha ıssız gerçi.
Well, I'll tell you what, Dee, um, because you might be right, I think it's worth switching over to the other channel because I feel like the coverage was a little bit more extensive.
Dee, haklı olma ihtimalinden dolayı bence diğer kanalı açalım. Çünkü bence orada daha çok şey gösteriyorlar.
Well, our agenda is to have T.K. focus a little bit more on game film and a little less...
Bizim amacımız TK'in maça daha fazla zaman ayırması.
Okay, well, then, I'm going to need a little bit more than that in order to officially reopen the case, considering that my boss, the senior medical examiner, was the one who performed the autopsy.
Peki, benim bu davayı açabilmem için biraz daha fazlasına ihtiyacım olacak, çünkü bu otopsiyi yapan da benim patronum olan, kıdemli tıbbî hekim oluyor.
Hey, guys, so I've been thinking a little bit more about our baby, and I feel like there are a few things
Selam çocuklar, bebeğimiz hakkında biraz daha düşündüm. Ve sanırım ilk videoda, bazı şeylerden bahsetmeyi unutmuşum.
Well, I was hoping for something a little bit more romantic, but I'll take what I can get.
Ben biraz daha romantik Bir şey bekliyordum, Ama bulduğumu alacağım.
In a sense, but it's a little bit more complicated than- -
Bir anlamda öyle, fakat bu biraz daha karmaşık.
Could you tell me a little bit more about your problem?
Sorunun hakkında biraz daha ayrıntıya girer misin?
That's a little bit more sugar than I was hoping for.
Bu umduğudan birazcık daha fazla şeker.
- Can you tell us a little bit more about Femmistopheles'act?
Bize biraz Femmistopheles'in oyunundan bahsedebilir misin?
When it comes to complex brain surgery, no one can touch you, but if a patient needs just a little bit more than medical care...
Zorlu bir beyin ameliyatı olduğunda kimse sana dokunamaz, ama hastalar birazcık tıbbi yardıma ihtiyaç duyduğunda...
I got a little bit more.
- Aslında birkaç hareketim daha var.
Mom, that is my fiancé and a member of this family and you should be a little bit more considerate of his feelings.
Anne, o benim nişanlım ve ailenin bir üyesi düşüncelerine biraz daha saygılı olmalısın.
We're just gonna give him a little bit more medicine to make sure, okay?
Emin olmak için biraz daha ilaç vereceğiz, tamam mı?
Do you want to work on the book a little bit more?
Kitap üzerinde biraz daha çalışmak ister misin?
Move a little bit more...
Biraz bu tarafa.
I was hoping we could... talk a little bit more about Jake.
Düşündüm ki umarım sizinle biraz Jake hakkında konuşabiliriz.
Having a donor that's got a little bit more testosterone might not be such a bad thing.
Testosteron seviyesi biraz daha yüksek bir donör bulmanın bir zararı olmaz.
"I'm just going to watch a little bit more of the news"
"Tatlım sen yukarıya çık, ben biraz daha haberlere bakacağım."
'"I'm just going to catch a little bit more of the news,"
Tatlım sen yukarıya çık, ben biraz daha haberlere bakacağım.
As I was approaching, I called in to get a little bit more information.
Bölgeye yaklaşırken, küçük bir bilgilendirme yapmak için aradım.
Actually, it's, uh, a little bit more than that.
Tabi, elbette ayrıntılı olacak.
Look, all she needs to do is be able to manage her time and build a little bit more confidence.
Bak, bütün yapması gereken zamanını ayarlamak ve biraz daha özgüven sağlamak.
And it was always a little bit more "flowery," more...
Aslında bir miktar süslü püslüydü.
I feel like maybe you were feeling them a little bit more than me.
Benden biraz daha fazla şeyler hissediyormuşsun gibi hissettim.
I think that people like Buck Henry were luckier because they were working at a time where you could be a little bit more free about making those kinds of comments and being overtly satirical.
Buck Henry gibileri bence şanslıydı. Çünkü onlar, çalıştıkları dönemde, yapabildikleri yorumlar ve kattıkları alaycılığın dozunda daha özgürlerdi.
If you make it my fault, do you think you'll feel a little bit more at ease?
Bunu benim suçummuş gibi göstermek içini rahatlatabilir mi sanıyorsun?
Seems like the white slave traders brought back a little bit more than they bargained for.
Galiba beyaz köle tüccarları buraya.. ... söylenenden fazlasını getirmişler.
You a little bit more than me.
Sen, benden biraz daha fazla.
Well, sometimes there's a little bit too much friends and not enough more than.
Şey, bazen biraz daha fazla arkadaş oluyorsun sonra da bu yeterli gelmiyor.
I'll come back a little later when you feel a bit more... settled.
Biraz daha hazır olduğunda geri geleceğim.
- in a little bit of time. - Okay, well, my own prescription is controlled release, but I can get you the quick pop, too. Is it a one-night cram session, research paper or more recreational?
- çok iş var - tamam kişisel fikrime göre yavaş yavaş yükselmelisin ama sana direk uçuran bir şey de verebilirim sıradan bir şey mi yoksa önemli bir olay mı?
Don't mend me because there's so much more fun to be had when you're playing someone who's a little bit unstable and crazy.
Beni doğrulamayın Çünkü dengesiz ve deli birini.. oynarken hatalar olması daha... eğlencelidir.
Call it plain mischief or just "playing the game", but the truth is that little shot of vodka with lemon, coffee and sugar got them more than a little bit excited.
Şef ya da sadece bir oyundu Gerçek şu ki .. bir votka limon kahve ve şeker gibiydik Çok daha fazlasıydı heycan veren
Vishal hand the guitar to rahul please... frame's looking a bit dull... a... a little more energy rahul... i'm burning in this heat...
Vishal gitarı Rahul'e verir misin lütfen... etrafı boş kaldı... Biraz daha canlı Rahul... Piştim burada...
I think it might take a little bit more than that.
Bence ondan biraz daha fazlası gerekiyor.
Can't you be a little bit more enthusiastic about it?
- Biraz daha istekli görünemez miydin?
I had the thought, if they're willing to settle so quickly, maybe we're better off waiting a little bit, you know, ratlin'the saber a little more?
Aklıma bir fikir geldi, şayet bu kadar çabuk bir şekilde anlaşmaya gönüllülerse belki de bir süre daha beklememiz daha iyi olur hani, biraz daha tehditkar olmak için?
a little bit 790
a little bit of everything 17
a little 1985
a little while ago 61
a little tired 30
a little later 32
a little further 29
a little late 32
a little respect 43
a little while 50
a little bit of everything 17
a little 1985
a little while ago 61
a little tired 30
a little later 32
a little further 29
a little late 32
a little respect 43
a little while 50