Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ A ] / A long time

A long time перевод на турецкий

27,164 параллельный перевод
Oh, please. My eggs dried up a long time ago.
Saçmalama, yumurtalıklarım çoktan kurudu.
I've been waiting for this for a long time.
Bunun için uzunca zamandır bekliyordum.
I said goodbye... a long time ago.
Ben onunla vedalaştım. Çok uzun zaman önce.
The company's been losing money for a long time now.
Şirket uzun süredir para kaybediyor.
I've known for a long time.
Uzun süredir biliyordum.
It was a long time ago.
Bu çok zaman önceydi.
Come on, Reg, it was a long time.
- Yapma Reg, uzun zaman oldu.
You know, you've been gone a long time, baby.
Biliyorsun, uzunca bir süre yoktun, bebeğim.
You gotta be able to hold your breath for a long time.
Uzun bir süre nefesini tutabiliyor olman gerek.
I've been waiting a long time for this person to see me in the same way that I... see them.
Uzun zamandır bu kişinin beni, benim onu gördüğüm gibi görmesini bekliyorum.
It was a long time ago, Tommy.
Uzun zaman önceydi, Tommy.
Belize was a long time ago, and it was simple there.
Belize geçmişte kaldı, sıradan bir şeydi.
Josh, this detective has been investigating your family a long time.
Josh, bu dedektif uzun zamandır aileni araştırıyormuş.
I believe that this team functions best under the policy of openness and-and honesty, and I wasn't honest earlier, so, Paige... uh, for a long time I've wanted to tell you something and...
Bu ekibin, açık sözlülük ve dürüstlük ile daha iyi çalışacağına inanıyorum ve ben dürüst davranmadım, Paige uzun zamandır sana söylemek... -... istediğim bir şey var ve... - Walter.
It's been a long time, Sara.
Uzun zaman oldu Sara.
Everyone here has been doing this for a long time, and this is gonna be the hardest challenge they have faced.
İçerideki herkes bu işi uzun zamandır yapıyor ve bu... onların yüzleşeceği en zorlu görev olacak.
Hey. Man, it's been a long time since I've been tagged like this.
Yüzümdeki bu işaret bayağı bir zamandır var.
I haven't seen that guy in a long time, and the way the kids reacted,
Ben o adamı uzun zamandır görmedim. Çocukların verdiği tepki de..... değiştiğini kanıtlıyor bence.
For a long time, I blamed you for my parents dying, that you were responsible for leaving them to suffocate in one of Damien Darhk's testing chambers.
Uzun süredir, annemin ve babamın ölümü için seni suçluyordum. Damien Darhk'ın deney odalarından birinde onları bıraktığın için seni suçluyordum.
Um, for those of us who don't know you as well... not me because I feel like we're best friends, we've known each other for a long time...
Seni yeterince tanımayanlarımız için soruyorum, ki bu ben değilim çünkü en iyi arkadaşmışız ve uzun zamandır tanışıyormuşuz gibi geliyor.
For a long time, I blamed you for my parents dying.
Uzun bir zaman ailemin ölmesinden seni sorumlu tuttum.
She gave me the number a long time ago, in case of emergency.
Acil durumlar için bir süre önce bana numarasını vermişti.
It was a long time ago.
O uzun zaman önceydi.
he's on trial right now. HPD's been trying to put that guy away for a long time.
Polis uzun zamandır adamı içeri atmaya çalışıyordu.
You slept a long time.
Çok uyudun.
You mean when I dug a long time ago?
- Çok uzun zaman önce kazdığımda mı diyorsun?
I was a man who followed orders for a long time, and now I've been put in charge, and I will make mistakes.
Uzun süredir kuralları takip eden bir adamdım. Ama şimdi işin başına geçtim ve hatalar yapacağım.
But Dave's been with us a long time.
Fakat Dave uzun süredir bizimle birlikte.
It has been a long time, Your Majesty.
Çok uzun zaman oldu, Majesteleri.
Been a long time since I fought at your side, old friend.
Yanında savaşmayalı çok oldu, eski dostum.
This man has been following the gas mask killer for a long time.
- Bu adam gaz maskeli katili uzun bir süre takip etmiş.
We were separated for a long time.
Uzun süre ayrı kaldık.
And for the first time in a long time, I feel like I'm-I'm home.
Ve çok uzun bir aradan sonra ilk defa kendimi evimde hissediyorum.
No, not that I can think of, but it was a long time ago, so...
Hayır, öyle birşey düşünmedim ama çok uzun zaman önceydi, o yüzden...
We've been here a long time.
Uzun zamandır buradayız.
You haven't called me that in a long time.
Uzun zamandır bana böyle seslenmiyordun.
That was a long time ago.
Çok uzun zaman önceydi.
So for a long time now, you've kind of been the only mom I've got.
Şimdi uzun bir zamandan sonra benim için tek anne sen oldun.
- You better get comfortable, you're gonna be here for a long time, lady!
- Rahat olsan iyi olur çünkü uzun bir süre burada kalacaksın, hanım!
A long time!
Uzun bir süre!
I do. I've had one for a long time.
Var, uzun zaman önce almıştım.
No, but I'm sure it's because they know someone's out there, which I have been saying for a long time.
Hayır, ama dışarıda biri olduğunu bildikleri için yaptıklarına emimin. Ki uzun zamandır söyleyip duruyorum.
That's a long time.
Bu uzun bir süre.
♪ And this will be our year ♪ ♪ Took a long time to come ♪
Bu bizim yılımız olacak gelmesi uzun süren
♪ This will be our year ♪ ♪ Took a long time to come ♪
Bu bizim yılımız olacak gelmesi uzun süren
It was a really long time ago.
Çok uzun zaman önceydi.
Last time I saw a line this long, it went up my nose.
En son bu kadar uzun bir sıra gördüğümde sıranın hepsini komple burnuma çekmiştim.
No, I should've been that way a long, long time ago, but...
Hayır, çok uzun zaman önce inanmam gerekiyordu ama...
I think you're the one that's gonna be paying for all the damage you did to this city for a very long time.
Bence asıl şehirde yol açtığın onca zarar yüzünden bedel ödeyecek olan sensin.
I should have thought of a long time ago.
Uzun zaman önce aklıma gelmesi gereken bir şeyi hatırladım şu an.
But first, Roger took his sweet time bringing Chris down to the station that day, but he was a long-time supporter of Roland, good friend, so nobody pushed him.
Roger, Chris'i karakola o gün çok geç getirdi ama Roland'ın uzun süredir yakın arkadaşıydı, o yüzden kimse bir şey demedi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]