Time for bed перевод на турецкий
696 параллельный перевод
No! Emma, come on, it's time for bed.
- Emma, hadi, uyku vakti.
Emma, it's time for bed.
Emma, uyku zamanı.
- It's time for bed.
- Yatma vakti.
Time for bed.
Yatma zamanı.
It's time for bed.
Yatma vaktin geldi.
Time for bed, kids!
Yatma vakti, çocuklar!
It's time for bed anyway.
Zaten yatma zamanı geldi.
Wilfried, time for bed.
Wilfried, haydi yatağa.
Come on, time for bed.
Haydi, yatma zamanı.
It's time for bed
Artık yatma vaktin geldi.
It's time for bed
- Geldik. - Haydi oğlum.
It's time for bed, Melissa.
Melissa. Vakit geç oldu.
Time for bed.
Uyku zamanı.
Time for bed. big fella.
Yatak vakti koca adam!
It's time for bed
Yatma vakti
Time for bed
Yatma vakti.
It's almost time for bed, Grampa.
Yatma zamanı geldi, Büyükbaba.
Time for bed.
Yatma vakti.
- Don't you think it's time for bed?
- Yatma zamanı gelmedi mi?
Peggy, I think it's time for bed.
Peggy, sanırım artık yatma zamanı.
- Time for bed.
- Yatma zamanı.
It's time for bed, Captain.
Uyku zamanı, Yüzbaşı.
I think it's time for you to go to bed.
Artık gidip yatsana Teddy.
It's time for Miss Pamela to go to bed.
Bayan Pamela'nın yatma zamanı geldi.
It's time for Kitty to be in bed.
Kitty'nin yatma zamanı gelmiş bile.
He enjoyed every minute of it, except for the time I put a snake in this bed.
Her dakikasından hoşlanmıştı. Yatağına yılan koyduğum zaman hariç.
Time for you to go to bed, isn't it?
Uyku vaktin geldi değil mi?
- Joey, for the last time, go to bed.
- Joey son kez söylüyorum, yatağına.
I think love is watching your child walk to school for the first time alone or sitting beside a sick kid's bed waiting for the doctor, praying it isn't polio.
Bence sevgi çocuğunuzun ilk kez okula tek başına gitmesini izlemek veya hasta çocuk yatağının yanında, çocuk felci olmasın diye dua etmektir.
My lord, forgive me for disturbing you, but it is time for the boy to go to bed.
Efendim, sizi rahatsız ettiğim için beni bağışlayın, ama çocuğun yatağa gitme vakti geldi.
Xenon, it is time for you to go to bed.
Xenon, yatağa gitme vaktin geldi.
We had a fellow in solitary for a long time he used to take a mop to bed with him at night and stroke its hair.
Uzun süre hücre hapsinde kalan biri vardı gece yatağına süpürgeyi götürüp saçlarını okşardı.
And made her widow to a woeful bed... that from his loins no hopeful branch might spring... to cross me from the golden time... I look for.
Lady Anne'in yatağının tamtakır kalmasının külliyetinden doğan ne yazık ki bir veliaht ile neslini artık sürdüremeyecek olmasından kaynaklanan müteakiben benim de altın çağa adım atmamım başlangıcı olan bir yastır tutulan.
It's time for you to go to bed, Arliss.
Yatma zamanın geldi Arliss.
It's also time for us to go to bed.
Bizim de yatma vaktimiz.
He kept it up all the time I was getting ready for bed.
Yatmağa hazırlandığım süre boyunca ağladı durdu.
Dimitry, don't you think that it's time for the children to go to bed?
Dimitry, çocuklar için yatağa gitme zamanı değil mi?
Well, um, I think it's time for you to get ready for bed, young lady.
Pekala, bence senin için yatağa gitme ve uyuma zamanı geldi genç bayan.
Anyway, it's time for you to go to bed.
Neyse, yatma zamanı geldi.
Don't you think it's about time you were getting ready for bed?
Senin yatma vaktin gelmedi mi?
... around the bed, there were so many wreaths it was like seeing her for the first time.
... yatağın civarında birçok çelenk vardı ilk kez onu görmüş gibiydi.
It's time for a working girl to be in bed.
- Çalışan kızlar için yatma vakti.
Time for you to go to bed, little lady.
Yatağa girme vakti geldi küçükhanım.
I used to think Rose-Ann was having a good time for herself on her bed.
Rose-Ann'in yatağındayken, çok eğlendiğini zannederdim.
It's been agony for me when it was time to go to bed.
İki, üç gündür yatağa giderken bu fikir beni dehşete düşürüyor.
Except in my fantasy, I was still in the bed for the second and third time.
Ancak fantazimde ikinci ve üçüncü seanslar için yatakta bekliyor olmak da vardı.
Now it is time for all good boys to be in bed.
Şimdi tüm iyi oğullar için yatakda olma zamanı.
It's about time for you girls to be getting to bed.
Yatma vaktiniz geldi sayilir.
It is I who should be committed to a bed in a mental home. It is I who need a cure for being so slow to notice the tricks that were being played on me with regard to the time of the murder.
Aslında ben, geri zekalılığım yüzünden hastaneye kaldırılmalıyım, çünkü cinayet saati hakkında aldatıldığımı keşfetmek inanılmaz fazla vaktimi almıştı.
At last, I got up and threw myself at her feet, beseeching her to beat me, to do anything, indeed, but condemn me to lie in bed for such an unendurable length of time. "
Sonunda kalktım. kendimi ayaklarına attım, beni döv diye yalvardım, ne istersen yap, ama o beni yatağa mahkûm etti hem de katlanılamayacak kadar çok uzun bir süre. "
I've been lying in bed for such a long time, my body aches all over.
Çok uzun süre yatakta kaldım. Tüm vücudum ağrıyor.
time for breakfast 17
time for dinner 25
time for what 83
time for lunch 18
time for school 28
time for you to go 17
bedroom 160
beds 45
bedtime 108
bedford 17
time for dinner 25
time for what 83
time for lunch 18
time for school 28
time for you to go 17
bedroom 160
beds 45
bedtime 108
bedford 17
bedroom apartment 38
bedbugs 21
bedrooms 25
bedroom's clear 17
time to go home 94
time to die 52
time flies 78
time to wake up 54
time is running out 68
time is money 74
bedbugs 21
bedrooms 25
bedroom's clear 17
time to go home 94
time to die 52
time flies 78
time to wake up 54
time is running out 68
time is money 74
time is of the essence 71
time to go 627
time is up 41
time travel 83
time to sleep 29
time to eat 55
time is 18
time will tell 62
time to go to work 26
time to go to bed 19
time to go 627
time is up 41
time travel 83
time to sleep 29
time to eat 55
time is 18
time will tell 62
time to go to work 26
time to go to bed 19
time out 262
time to leave 25
time job 218
time to get to work 16
time of death 270
time to get up 91
time continuum 62
time thing 208
time low 44
time lord 48
time to leave 25
time job 218
time to get to work 16
time of death 270
time to get up 91
time continuum 62
time thing 208
time low 44
time lord 48