All i want перевод на турецкий
17,401 параллельный перевод
All I want to do is my art.
Tek istediğim sanatımı yapmak.
I can still be mad at you all I want, but you have a plan to put her behind bars.
Hâlâ istesem sana kızgın olabilirim. Ama onu parmaklıklar ardına atmak için plan yapmalısın.
All I want... is for us to be safe.
Tek isteğim... Hepimizin güvende olması.
That's all I want, George.
Bütün istediğim bu George.
I want you to know that I'd do it all again.
Yine olsa yine yaparım.
To know where I am and who I'm with at all times, whether you want to, or not.
Benim kimle ve nerede olduğumu bilmek zorundasın istesen de istemesende.
And for a man who's all about over-sharing, says a lot, so I want you to look into him, try and find out what he might be hiding.
Ve çenesi bu kadar düşük bir adam için garip bir durum o yüzden onu araştırıp ne sakladığını öğrenmeye çalışmanı istiyorum.
All right, I want to reenact the shooting.
Vurulma olayını canlandırmak istiyorum.
I want to be the greatest agent of all time.
Gelmiş geçmiş en iyi menajer olmak istiyorum.
And for a man who's all about over-sharing, says a lot, so I want you to look into him, try and find out what he might be hiding.
Ne kadar açık sözlü olduğunu düşünürsek durum şüpheli. O yüzden onu araştırmanı istiyorum. Ne sakladığını öğrenmeye çalış.
Just most of all, I'd want her to be honest.
Özellikle dürüst olmanızı istiyorum.
Um... hardest fuckin'thing I've ever done and, oh, yeah, I picked a hell of a time to do it considering that anything you want down here is available to you and less than a foot away at practically all times.
Yapabildiğim en zor şey ve evet, çok zamanımı aldı. Burada isteyebileceğin her şeye ulaşabilmenle ve her şeyin birkaç metre ötede olduğuyla kıyaslarsak.
First of all, I can do whatever I want.
Öncelikle ne istersem yaparım.
I'll go. " All right, if you want to hear about our progress, and that is all you're getting out of this... updates... You need to stop playing detective and be a little more forthcoming with me.
- Tamam, ilerleyişimizi duymak istiyorsan ki bu işte eline geçecekler bundan ibaret olacak... gelişmeler dedektifçilik oynamayı bırakıp bana karşı biraz daha açık olmalısın.
Look, Danny, I feel so bad that you've been awake all night pacing and worrying, and I really want to be there for you.
Danny, bütün gece uyanık kalıp endişe etmenden dolayı kendimi kötü hissettim ve sana destek olmak istiyorum.
I can change you as much as I want, but it takes a pretty special person to love all the Wheelers.
Seni ne kadar değiştirsem de Wheeler ailesini sevmek herkes için kolay değildir.
I want all war criminals to be punished.
Tüm savaş suçlularının ceza almasını istiyorum.
" Nate, I want to end it all.
" Nate, bütün bunlara son vereceğim.
Well, I want all sorts of things.
Çok şey istiyorum.
All right, boys, I want to go over this one more time.
Planın üzerinden bir kez daha geçmek istiyorum.
- Fighting all the time, becoming someone that I actually want to be, and then realizing that I...
- Sürekli savaşmaktan. Gerçekten olmak istediğim kişi olup sonra hiçbir şey olmadığımı fark etmekten.
I'm just sick and tired of all these bullies thinking they can do whatever they want.
İstediğini yapabileceğini düşünen bu zorbalardan bıktım usandım.
I want to know where you're going and what you're doing at all times.
Ne yaptığından ve nerede olduğundan her an haberdar olmak istiyorum.
So, look, all I'm saying is if you really want this job, fight for it.
O yüzden, bak, benim tek söyleyeceğim ; bu işi çok istiyorsan onun için savaş.
Well, sure, but who says I want to do it at all?
Elbette, ama kim benim bunları yapmak istediğimi söyledi ki?
What I want to know is what's gonna happen to us... all of us.
Tek bilmek istediğim bize ne olacağı... hepimize.
When we land, I want us running this from all angles, how they were taken...
İndiğimizde bu konuya her açıdan yaklaşmamızı istiyorum. - Nasıl kaçırıldılar?
All right? I want the world to see with their own eyes what the price of betrayal be!
İhanetin bedelinin ne olduğunu kendi gözleriyle görmelerini istiyorum.
I don't want to see you get hurt, that's all.
Yaralandığını görmek istemedim, hepsi o.
I know you don't want all of that, so I'm gonna give you one last chance.
Bunların hiçbirini istemediğini biliyorum, onun için sana bir şans daha vereceğim.
I want you to protect all the food and the supplies.
Yemekleri ve erzakları korumanızı istiyorum.
I don't think you uploaded them all, and I want to see them.
Hepsini yüklediğini sanmıyorum ve fotoğrafları görmek istiyorum.
I-I don't want you to worry about that, all right?
Bu konu hakkında endişelenmemeni istiyorum tamam mı?
I want to thank you for all you've done, but... it's all about Jilly now.
Sana yaptıkların için teşekkür etmek istiyorum. Ama artık tüm mesele Jilly oldu.
I want to personally put all the reach and resources of Lookinglass at your disposal to help in any way we can.
Bizzat ben, her türlü yardımı etmek için... Lookinglass'ın bütün kaynaklarını ve erişimini yardım için hizmetine sunmaya hazırım.
I want to thank Emma for tracking you all down.
Emma'ya hepinizin izini bulduğu için teşekkür etmek istiyorum.
I mean look at me, all these tubes. If you want me to pay for it, if you want me to suffer...
Bunun bedelini ödememi istiyorsan, acı çekmemi istiyorsan...
All of this needs to happen at midnight, but I want to see it now if I can.
Bunların hepsinin gece yarısı olması gerekiyor ama mümkünse şimdi de görmek isterim.
I... as much as you all want me to be part of your team, that's never going to happen.
Ben ne kadar... Siz ne kadar ekibinizin bir parçası olmamı istesiniz de böyle bir şey asla gerçekleşmeyecek.
Because I don't want to spend all day staring at a stupid screen.
Bütün günümü aptal bir ekrana bakarak harcamak istemiyorum.
No, I'm not tired at all, but you can go to bed if you want.
Hayır, hiç yorulmadım, ama eğer sen istersen yatağa gidebilirsin.
I want to thank y'all for spending the night with me!
Geceyi benimle geçirdiğiniz için teşekkür ederim!
I know Knox was a lousy lay, or m-maybe it was you, but at the end of the day, we all want the same thing :
Belki sen de öyleydin ama günün sonunda hepimiz aynı şeyi istiyoruz.
I want the CIC fully manned, all eyes peeled.
SHM'yi donatın ve dikkatli olun.
You don't ever want to see all I have.
Neler yapabildğimi görmek istemezsin.
Mama, I want to marry Matilda. I can look after all of us.
Anne, Matilda ile evlenmek istiyorum Hepimize bakabilirim.
I know where she works if y'all want to go talk to her.
Eğer gidip konuşmak isterseniz nerede çalıştığını biliyorum.
I don't want to talk to you at all.
Aslında seninle konuşmak bile istemiyorum.
I want you to put all that stuff in my office along with your report.
Tüm bunları raporunla birlikte ofisime koy lütfen.
All right, look, I don't want to be rude, but, um,
Tamam, bak kabalik etmek istemiyorum ama Cognitive Robotics icin makale odevim var.
Uh, I'm not, I simply want a demographic breakdown of all the guys who hit on you.
Hayır, kıskanmadım. Sadece demografik olarak sana asılan erkekleri tespit ediyorum. Bilirsin.
all i want to know is 22
all in good time 135
all is bright 16
all i know is 350
all in all 173
all in order 16
all is well 128
all in due time 19
all is lost 36
all in a day's work 35
all in good time 135
all is bright 16
all i know is 350
all in all 173
all in order 16
all is well 128
all in due time 19
all is lost 36
all in a day's work 35
all i ever wanted 16
all i'm saying is 353
all in favor 76
all i need 22
all is calm 29
all i'm saying 76
all is good 22
all i ask 19
all i can say 16
all i know 78
all i'm saying is 353
all in favor 76
all i need 22
all is calm 29
all i'm saying 76
all is good 22
all i ask 19
all i can say 16
all i know 78