Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ A ] / At a certain point

At a certain point перевод на турецкий

326 параллельный перевод
at a certain point on the coast off on a light imagine the wrecked ship desperate men clinging to the ropes screaming at huge waves and soon the assault, theft.
Kıyıda bir yerde bir fener sönüyor... Parçalanan gemiyi düşünün... İnsanlar çaresizce palamarlara tutunmuş, dev dalgaların karşısında çığlıklar içindeler...
Would I merely, at a certain point, lose consciousness?
Belli bir noktadan sonra bilincimi mi kaybederdim?
At a certain point... by an old tradition, a bell must be rung.
davanı belli bir aşamasında bir zil çalar..
was logical, and if we should make the jump and leave for the Eastern front. What was this final point? The final point was wearing a German uniform, something neither our education nor, at a certain point,
Prag yakınlarında bir süredir ileri anti-tank dersleri aldığımız Yanovitz'den daha yeni dönmüştük ve Mareşal Pétain'in orada olduğunu bildiğimizden ulaştığımız son noktanın uygun olup olmadığını ve sıçrama yapıp Doğu cephesine hareket edip etmeyeceğimiz konusunda ona çok hassas bir soru sormak istiyorduk.
I wasn't really in a group, you know, all that chatting makes me sick but at a certain point you have to decide on one side or the other
Ben aslında gerçekten gruba dahil değildim, bilirsin, tüm bu gevezelik beni hasta ediyor. Ama bir yerden sonra iki taraftan birisinde karara varmak zorundasın.
- At a certain point, Militina says...
- Belli bir noktada, Militina dedi ki...
The ones who at a certain point in their lives... create a secret weapon, Christ.
Silahın yapımına adayanlar. Tuh size be!
So, at a certain point - It may have taken an hour to get there, an hour and a half... I suddenly grabbed this teddy bear and threw it in the air... at which 140 or 130 people suddenly exploded.
Bir ya da bir buçuk saat kadar bir süre geçmişti, bir anda oyuncak ayıyı yakaladım ve havaya fırlattım birden 140 veya 130 kişi havaya uçtular.
And then at a certain point, hours later... we returned to the singing of the song of Saint Francis... and that was the end of the beehive.
Bir noktada, saatler sonra Saint Francis'in şarkısını söylemeye geri döndük ve Arı Kovanı böylece sona erdi.
You know, so at a certain point I just had to ask him to leave - nicely, you know.
Sonra artık bir yerde, ondan kibarca gitmesini rica ettim.
And then, at a certain point, I realized I'd just gone for a good 18 years unable to feel... except in the most extreme situations.
Ve bir anda fark ettim ki, çok olağanüstü haller dışında hiçbir şey hissetmeden 18 sene geçirmişim.
So then, excha... interchangeably, at a certain point, the... the Bund leader, at a certain point, the Zionist leader... Then what do they want?
Evet, dönüşümlü olarak bir noktada Bund lideri sonra da Siyonist lider...
Now, at a certain point, some movement starts.
Onlar insan olamazdı. Bir noktadan sonra bazı hareketler baş gösterdi.
At a certain point, a boy gets into his pocket, without even thinking,
Onlar birbirleriyle konuşuyorlardı. Bir an çocuklardan biri elini cebine attı,... hiç düşünmeden.
But you had to stop writing at a certain point, didn't you?
Ama bir noktada yazmayı bırakmak zorunda kaldın, öyle değil mi?
At a certain point, I'm going to want to showthis to the boyfriend.
Belli bir noktada bunu erkek arkadaşına göstermek istiyorum.
There is not true what at a certain point of his run was it a "canary"?
Zamanında "kanaryalık" yapmamış mıydı?
And at a certain point, he gave me a $ 2 bill, and he said, "Just put this ln her waistband."
birden elime para tutuşturdu ve "bunu beline sıkıştır hadi" dedi.
It was fun to be a part of that and to see Zap suddenly everywhere... from this concept of Robert's, this fantasy of doing his own comic book... with a glossy cover and actually printed... to seeing it start turning up in all the windows on Haight Street, windows around town... hearing people talk about it... having the other artists show up at a certain point and wanting to be a part of it.
Bunun bir parçası olmak ve Zap'ın her yere yayılmasını izlemek çok eğlenceliydi. Robert'ın bu konseptiyle beraber, kendi kuşe kapaklı çizgi roman dergisi yapma ve gerçekten basılması Haigh Caddesi'nin vitrinlerinde görme şehrin dört bir yanında insanların onun hakkında konuştuğunu duyma başka sanatçıların da gelip bunun parçası olmayı istemeleri fantezisi gerçek olmuştu.
At a certain point you realise you know more dead people than living.
Kuşkusuz bir noktadan sonra canlılardan daha çok ölü insan tanıdığınızın farkına varıyorsunuz.
At a certain point, you don't worry about the Scuds and you just do the job.
Belli bir noktadan sonra rüzgarın şiddetini pek dert etmiyorsun. Sadece işini yapıyorsun.
At a certain point, we just...
Bir noktaya kadar...
And at a certain point Ali said,
Ve bir noktadan sonra Ali şöyle dedi...
But at a certain point in your sleep, as you relax, your true face is revealed.
Ama uykunun belli bir noktasında, gevşerken, gerçek yüzün ortaya çıkar.
But then at a certain point, along the way, I just, you know...
Ama bir nokta geliyor ki,... işte o anda, anlarsın işte - -
Well, group social life has its place, But at a certain point, Other biological factors come into play.
Grup olarak sosyal hayatın yeri başka ama belirli bir noktadan sonra diğer biyolojik ihtiyaçlar devreye giriyor.
They're hanging there on that nail, no-one touches them, but at a certain point... Down they fall, in absolute silence.
Onlar orada o çivide asılı dururlar, hiç kimse onlara dokunmaz, ama bir gün bir noktada... tamamen sessizliğin içinde, birden yere düşerler.
It's true that at a certain point, I possibly went too far, but it should be allright.
Bu doğru ama, bir noktada, fazla | ileri gitmiş olabilirim. ama öyle yapıIması gerekiyordu.
At a certain point, I just think...
Düşünüyorumda, kesin olan bir şey varki- -
But if you wanna make Fortune 500, you have to understand... that at a certain point, people are gonna want to get a good look at you.
Ama ilk 500'e girmek istiyorsanız, şunu anlamalısınız ki belirli bir noktadayken, insanlar size özenmek isteyeceklerdir.
Must be programmed to self-decrypt at a certain point. That is so annoying!
Bir noktadan sonra kendi kendini çözecek şekilde programlanmış olmalı.
We did some trials and experiments and found that, at a certain point where this material changes, you get a back pressure of water, and by putting in open square meshes just at that point where that back pressure of water is occurring,
Bazı denemeler ve deneyler yaptık ve bu malzemenin değiştiği belli noktada suyun karşı basıncının elde edildiğini gördük. Ve suyun karşı basıncının oluştuğu tam bu noktada, açık kare ağlar koyarak suyu bu kare ağ panelin içinden yukarı ve dışarı akıtmayı keşfettik.
At a certain point, I suddenly realized I didn't know which way to go.
Ama bir noktada, hangi yöne gideceğimi bilemediğimi fark ettim.
At a certain point I just said why fight it?
Belli bir noktadan sonra neden karşı koyayım ki dedim.
He was designed so that, at a certain point, his aging process could be accelerated to reach your age more quickly.
Senin yaşına daha çabuk erişebilmesi için, belli bir noktadan sonra yaşlanma süreci hızlandırılabilir şekilde tasarlanmış.
But at a certain point... it starts to get in the way... of, umm...
Ama burada asıl nokta, artık boşvermeye başlamandır...
That's when it gets interesting, because at a certain point...
İşin ilginçleştiği an bu çünkü belirli bir anda...
First, when you squeeze the entire universe into an infinitesimally small, but stupendously dense package, at a certain point, our laws of physics simply break down.
Birincisi, tüm evreni sonsuz küçük tek bir noktaya, akıl ötesi bir yoğunlukta sıkıştırdığınızda bir yerden sonra bildiğimiz fizik kanunlarımızın hepsi birden geçerliliğini yitirir.
I mean at a certain point you know she got him out of East Hollywood. They bought a place down in San Pedro.
Burada Bukowski, annesi ve babasıyla Longwood'daki evin arka bahçesindeler.
At a certain point, he was almost on top of me.
Bir an neredeyse, üstüme çıkacak gibi oldu.
And at a certain point in my pursuit, I needed help.
Yaptığım araştırmanın bir noktasında yardım gerekti.
At a certain point, you have to trust the other person.
Yeri geldiğinde karşındaki insana güvenmek zorundasın.
I think at a certain point, breastfeeding becomes creepy.
Bence belli bir noktadan sonra emzirmek tuhaf bir hal alıyor.
At a certain point, you reach a plateau where you become a problem drinker.
Cidden Howard, sence çok içmiyorum, değil mi?
Bearing in mind what you learned in the last war, the results of National Socialism, which, as you explained, had a certain appeal or charm about it at one point in your life, bearing this in mind,
Size bir şey verildi mi? Evet. Nedir?
I was a few Guinness's for the worse at this point but a fella bet me that I couldn't get a certain girl to kiss me without a provocation.
İşin kötüsü birkaç bira indirmiştim. Ancak çocuklardan biri, kışkırtma olmadan, belirli bir kızla öpüşemiyeceğim üzerine benimle bahse girdi.
It wanted to arrive at the Volga, a point where it is a certain city, that it has the name of the proper Stalin.
"Orada Stalin'in adını taşıyan belirli bir şehrin yükseldiği yerdeki Volga'ya gelmek istedim."
Now, at a certain point, he suggested it. He says, " Mr. Witold,
Bu noktada bana şunu tavsiye etti :
There's kind of a catch-up time... if there's a problem with the booster or something, we're there at the pad until the count gets to a certain point, and then we're called to proceed to the spacecraft.
Üzerinde bir çeşit senkronizasyon cihazı olacak. Herhangi bir parçada sorun olursa orada olacağız. Geri sayım bitene kadar da yanınızda olacağız,... ardından uzay aracının kalkışına izin vereceğiz.
And it's at this point in my story that the dark clouds part because I met a certain Mr. Wiseman, who gave me a job in his shop.
Ve bu benim hikayemin karanlık bulutlarla kaplı kısmıydı Çünkü Bay. Wiseman ile tanıştım, Dükkanında bana bir iş verdi.
A tactic. A reaction to a certain market at this point.
Bir taktik bu noktadaki belli pir piyasaya tepki.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]