Be cautious перевод на турецкий
446 параллельный перевод
I have to be cautious.
- Dikkatli olmalıyım.
I have nothing to be cautious of.
Benim dikkatli olmama gerek yok.
The more difficult the pregnancy, the more the mother has to be cautious...
Böyle zor durumlarda anne çaba göstermezse...
We must be cautious because of Tarzan.
Tarzan yüzünden dikkatli olmalıyız.
- I will be cautious.
- Efendim eğer isterseniz tabii ama...
We should be cautious.
Dikkatli olmalıyız.
We'd better be cautious.
Dikkatli olmalıyız.
We must be cautious.
Tedbirli olmalıyız.
We must be cautious.
Tedbiri elden bırakmamalıyız.
Do be cautious, sweet Giacomo!
Dikkatli ol, tatlı Giacomo!
Better be cautious.
İhtiyatlı davransak iyi ederiz.
Hate makes one forget to be cautious.
Nefret tedbiri elden bıraktırır.
It's better to be cautious, joints are fragile.
Sen de dikkatli davran, elim biraz ağırdır.
But at least I hope you'll be cautious.
Dikkatli olmanızı umalım.
Be cautious of any suspicious strangers, and keep tuned to your radio and television for survival instructions and further details of this continuing story.
- Beklemekten başka çare yok. Lütfen panik yapmayın ve soğukkanlı olmaya çalışın. Şimdi beni iyi dinle, olur mu?
So I advise people to be cautious. Are you a liberal? Are you afraid of ideologies?
Her zaman ilginç, büyüleyici çünkü bağlılık her zaman değişime neden olur ama bazen bu değişiklik dramatik sonuçlar doğurur.
It's best to be cautious
Çok dikkatli olmak gerek
So, be cautious at all times.
Bu yüzden her zaman dikkatli olunmalı.
We must however be cautious till the... moment is ripe.
Ama zamanı gelinceye kadar... ihtiyatlı olmalıyız.
But you must be cautious.
Ama dikkatli olmalısın.
I'd rather be cautious, if you don't mind
- Yerinizde olsam ihtiyatlı davranırdım.
We must be cautious
tetikte olun!
We must be cautious.
Dikkatli olmalıyız.
Never mind. You've to be cautious
Önemli değil, dikkat etmekte haklısın!
Be cautious.
Dikkatli olmak.
Quite right to be cautious.
Tedbirli olmak zorundayız.
Be cautious of Jin Bu Wan and the Naughty Kid
"Jin Bu Wan ve yaramaz çocuğa dikkat et"
I must be cautious.
Tedbirli olmak zorundayım.
WAN CHU : Be cautious with your loyalty to him.
Ona bu kadar bağlanmasan iyi olur.
OPTIMUS PRIME : Cliffjumper, be cautious!
Cliffjumper, dikkatli ol.
Be more cautious of stuff like this, too.
Böyle şeylere de dikkat et.
He's too prim and cautious to be my absolute ideal.
Bana göre fazla ihtiyatlı ve ciddi.
- I would be very cautious if I were you.
Yerinizde olsam, çok dikkatli olurdum.
I don't mean to appear unduly cautious, but if my personal survival... depends on the performance of 12 deadheads... it might be helpful to know exactly what I'm training them for.
Meraklı görünmek istemem ama eğer hayatım 12 hükümlüye bağlıysa onları ne için eğittiğimi bilmem yararlı olabilir.
Lately there's been a tendency to make excuses for Hitler, which means I shall have to be somewhat cautious.
Son zamanlarda Hitler için bahaneler uydurma eğilimi baş gösterdi bu yüzden biraz temkinli olmalıyım.
I may be a cautious man, Mr. Ennis, but I am certainly not a pacifist.
Tedbirli bir adam olabilirim, Bay Ennis, Ama kesinlikle barışsever değilim.
I think it would be fair to say that they are less cautious.
Daha az tedbirli olduklarını söylemek yerinde olur sanırım.
I don't like to seem unduly cautious, but wouldn't it be better if we left at night?
Merakımı bağışlayın, ama gece gitsek daha iyi değil mi?
General Lucas was a cautious man who believed the beachhead must be secured before striking inland.
General Lucas, içerilere saldırmadan önce kıyının emniyete alınması gerektiğine inanan ihtiyatlı bir adamdı.
Typically stubborn, commendably cautious. An Eagle it shall be.
Ona... sertliği için on üzerinden altı... ve lezzeti için de 3 verirdim.
You should be more cautious
Daha dikkatli olmalısın
Jin Jiuling, be very cautious about it
Jin Jiuling, herşeyi çok iyi düşünmüşsün
'l must ask you all to be patient and cautious in your optimism.
Hepinizden sabırlı olmanızı ve iyimserliğinizi korumanızı istiyorum.
Don't be too cautious, brother!
Çok ihtiyatlı olma, kardeş!
We cannot be too cautious.
Fazla tedbirli olamayız.
Be very cautious of your speed during this phase.
Bu aşamada hızınıza çok dikkat edin.
Yes, but I think it would be wise to be very cautious for a time.
Evet, ama bir süre çok dikkatli olmak akıllıca olur.
Now, since we don " t want to be chased out of Barlow Creek... at least for a couple of days... I think maybe we should try and be extra cautious.
Barlow Creek'ten kovalanmak istemediğimize göre en azından bir kaç gün için biraz daha tedbirli olmayı deneyebiliriz.
If you gonna have a one-night stand, don't you be very cautious?
Hele tek gecelik bir ilişki yaşayacaksanız.
YOU CAN NEVER BE TOO CAUTIOUS.
Sen bile bu kadar ihtiyatlı olamazsın.
Please be cautious with them.
Lütfen çok dikkatli olun.