Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ B ] / Because i'm your friend

Because i'm your friend перевод на турецкий

173 параллельный перевод
This is your chance because I'm a friend, and you're going to let me see her.
Bu senin şansın, ben dostum ve sen onu görmeme izin vereceksin.
Because I was sick of you and your mother and your wonderful friend Ramirez.
Çünkü senden, annenden ve değerli dostun Ramirez'den bıkmıştım.
Maybe it's because I'm not your friend.
Hatta arkadaşça bile yaklaşmıyorsun. Arkadaşın olmadığımdandır.
Well, your assumption that I'd work harder for an old friend just because, well... Just because there's that kind of money involved.
Şey, eski bir dosta, şey, sırf işin içine öyle bir para girdiği için daha çok çaba harcayacağımı düşünmen.
I'm here because I'm a friend of your mother's.
Annenin arkadaşı olduğum için buradayım.
Listen, I only came here because your man said you'd tell me where I could find my friend Aaron.
Dinle, buraya geldim çünkü,... adamların, dostum Aaron'u nerede bulacağımı bildiğini söylediler.
And because I'm your friend, I'd like to give you some advice.
Dost olarak tavsiyede bulunacağım.
Because I'm your friend.
Çünkü senin arkadaşınım.
True, I saved you because of your Fourth Uncle... who is a good friend of mine
Amca'nın silahı evet, o nedenle seni kurtardım o benim dostumdur!
It's because I'm your friend, that I don't want you to kill the wrong man.
Senin dostun olduğum için İyi bir insanı öldürmeni engelliyorum
I'm... I'm here because I'm your friend.
- Buraya dostun olduğum için geldim.
when i was your age, i had a friend just like mike, and i think he did everything i told him to do because he wanted me all to himself.
Senin yaşındayken, aynen Mike gibi bir arkadaşım vardı, Ve ondan istediğim herşeyi yaptığını düşünüyordum. çünkü beni sadece kendine saklamak istiyordu.
Just because I'm going out with Blane doesn't mean I can't be your friend.
Blane ile çıkıyor olmam artık arkadaş olamayacağımızı göstermez.
But I stay because I'm your friend.
Fakat ben kaldım. Çünkü ben senin arkadaşınım.
Ray, I won't take you down tonight, because I want you to find out where your friend Quick is.
Ray, bu gece seni tutuklamayacağım. Çünkü dostun Quick'in nerede olduğunu öğrenmeni istiyorum.
Just because I got upset doesn't mean I'm not your friend anymore.
Sadece çok üzüldüm, bu artık arkadaş değiliz anlamına gelmez.
to see an old friend and because I need your help.
... eski bir arkadaşı görmek için ve yardımına ihtiyacım var.
Because I'm your friend.
Çünkü ben senin arkadaşınım.
But exactly because I'm your friend
Ama özellikle arkadaşın olduğum için.
Look, Hercules... I don't want your friend to die because of something I've done.
Bak, Herkül arkadaşının benim yaptığım şey yüzünden ölmesini istemiyorum.
Because I'm your friend and friends don't keep secrets from one another.
Çünkü senin arkadaşınım. Arkadaşlar birbirinden sır saklamaz.
Jerry, enough. I'll do your friend's cancer screening because I believe in that, but as far as you and I are concerned, it's off.
Arkadaşının kanser testini yapacağım ama aramızdaki ilişki tamamen bitmiştir.
You weren't here to pay it, so I paid it for you, because I'm your friend, right? All right.
Sen burada değildin ben de senin yerine ödedim.
You can't play the "feel sorry for me" game or "you're no better" game and if I'm pissed at you, it's because I'm your friend.
Kendini acındıramazsın. "Sen daha mı iyisin?" diyemezsin. Sana kızdıysam, dostun olduğum içindir.
- Listen Pacey, I've been a really lousy friend lately and there is no excuse... for forgetting your birthday but it's not because I've written you off, alright?
- Dinle Pacey, son zamanlarda gerçekten çok boktan bir arkadaş oldum bahanem yok... doğumgününü unuttuğum için ama bu seni önemsemediğim için değil, tamam mı?
- Because I'm your friend.
Arkadaşın olduğum için?
Because he's your friend, I wanted to help him.
En yakın arkadaşın olduğu için, ona yardım etmek istedim.
Because right now you've gotta walk through that front door and tell your best friend that the only girl in the universe he can't live without- - ls the same one that I can't live without.
Çünkü şu anda o ön kapıdan girip, en iyi arkadaşına onun evrende onsuz yaşayamayacağı tek kızın... Benim onsuz yaşayamayacağım kızla aynı kişi olduğunu söylemeliyim.
If I'm having trouble accepting your condition, it's only because I don't want to lose a friend.
Durumunu kabul etmekte zorluk çektiğim doğru, çünkü sadece bir arkadaş kaybetmek istemiyorum.
And I think it's because, I don't know, I kind of want to be your friend.
Ve sanırım bunun sebebi, ne bileyim, arkadaşın olmak istediğimden.
I'm really happy that we got this cleared up... because the guy that I like is your friend Dave.
Bu sorunu hallettiğimize gerçekten sevindim... çünkü hoşlandığım çocuk, arkadaşın Dave.
Well, then it's your lucky day... because she is a close personal friend of mine... and I was just talking to her a few minutes ago... on the phone, and she said that she'd be willing... to go horseback riding with you on the beach... and to have a candlelight dinner with you... and sit in a tub and drink champagne.
O zaman bu senin şanslı günün... çünkü o benim çok yakın bir arkadaşım... ve birkaç dakika önce onunla konuşuyordum... ve bana söyledi ki seninle sahilde... at sürmekten çok hoşlanırmış... ve mum ışığında akşam yemeğinden... ve banyoda şampanya içmekten.
I'm here because I have to be, not because I'm your friend.
Mecburiyetten buradayım, arkadaşın olduğumdan değil.
I'm not just saying this because I'm your friend.
- Bunu arkadaşın olduğun için söylemiyorum. Doğru olduğu için söylüyorum.
I'm calling a boyfriend a guy that I never even went out on a date with, and that my own best friend doesn't even remember, which is not your fault because there's nothing to remember.
Hayatım ne kadar rezil gördün mü? Hiç çıkamadığım bir çocuğa sevgilim diyorum ve en yakın arkadaşım bile bunu hatırlamıyor çünkü hatırlanacak bir şey yok. - Peki, ne yapacaksın?
I want you to enjoy that money because you really impressed me with your insight, and I'm proud to have you as a friend.
O paradan zevk almanı istiyorum çünkü anlayışınla beni gerçekten etkiledin ve senin gibi bir arkadaşım olduğu için gurur duyuyorum.
You forgot the best part how you asked me to run away with you and that I turned you down because I love my husband and your wife's my friend.
En iyi kısmı unuttun : NasıI seninle kaçmamı istediğini ve seni reddettiğimi. Kocamı sevdiğim ve karın arkadaşım olduğu için.
Because if you could, I'm telling you, friend, I'll give you the freedom of the town, the key to the city, you name your pleasure.
çünkü resmimi yaparsan sana kasabanın anahtarını vereceğim.
Then put your headphones on, my friend because tonight I'm feeling good.
O zaman kulağına kulaklığını koy arkadaşım çünkü bu gece kendimi iyi hissediyorum.
Because I'm your friend I'm never gonna tell anybody that you just used the word "vibe."
Senin dostun olduğum için "titreşim" kelimesini kullandığını kimseye söylemeyeceğim.
- Because I'm your best friend?
- En iyi dostun olduğum için mi?
Because I'm your friend, and I deserve more.
Çünkü ben senin dostunum ve daha fazlasını hak ediyorum.
- Because I'm your friend.
- Çünkü ben senin arkadaşınım.
- Because I'm your friend.
- Çünkü ben dostunum.
Clark, listen, you told me your secret because I'm your friend... and at times, that's not an easy thing to be.
Clark, dinle bana sırrını söyledin çünkü senin dostunum bazı zamanlar bu kolay değil.
Because I'm your new friend, and am now more important to you than the old one.
Çünkü ben sizin yeni dostunuzum, ve sizin için eskisinden daha önemliyim.
I sang it because I'm your friend.
Senin için, çünkü ben senin arkadaşınım.
Your friend is so arrogant he thinks he just has to get the word, and I would immediately leave my fiancé for him... because he's taller.
Arkadaşın, o istediği için ve daha uzun diye nişanlımı bırakıp ona varacağımı düşünecek kadar megaloman mı?
First off, this chick is only nice to you because I'm your friend.
Birincisi, bu piliç sadece senin için güzel çünkü ben senin arkadaşınım.
As your friend and as your realtor, I'm not gonna leave here tonight until we decide what to do about this condo, because this living situation is obviously not working out.
Arkadaşınız, ve emlakçınız olarak, siz ev konusunu bu gece halletmeden hiçbir yere gitmiyorum, çünkü bu tarz bir yaşam ikinize de yaramıyor.
Maybe because I'm your best friend.
Belki de en iyi arkadaşın olduğum içindir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]