If i can перевод на турецкий
48,819 параллельный перевод
Let me see if I can get any bars.
Sinyal alabilecek miyim bakayım.
If I can't turn all that into a cure... Elijah and Kol are going to die.
Eğer bunlarla bir ilaç yapamazsam Elijah ve Kol ölecekler.
And I don't know if I can handle Caulder's bullshit without you.
Sen olmadan Caulder ile anlaşabilir miyim bilmiyorum.
I'll give it another shot and see if I can do better.
Tekrar deneyip biraz daha öne çekebilir miyim bakayım.
They have evidence against Frank, and if I can find it, I can get Annalise released.
Frank'e karşı olan kanıtlarını, eğer elde edebilirsek, Annalise'yi çıkartabilirim.
I don't know if I can take another one of these memorials.
Bu cenazelerden birini daha kaldırabilir miyim bilmiyorum.
We have several specials today if I can take just a minute of your time.
Eğer yalnızca bir dakikanızı alabilirsem günün menülerinden bahsedebilirim.
What if I can get you the $ 100K?
- Ya sana 100 bin verirsem?
If I can't be in charge, no one can!
Yarışın başında ben olmazsam başka kimsenin olmasına da izin vermem.
- Hey, if it's okay with you guys, I think I'm gonna stay here and see if I can make myself useful.
- Sizin için sorun değilse burada kalıp bir şeylerin elinden tutabilecek miyim diye bakacağım.
I don't know if I can.
Yapabilir miyim bilmiyorum.
If I can get my gun...
Silahıma ulaşabilirsem...
I don't know if I can do this anymore.
Buna devam edemem.
He has a warlock creating a Portal now, but even then, I don't know if I can get to Jace before the pack does.
Şu anda bir portal açıyor ama Jace'e ulaşmama yeter mi, emin değilim.
For all of you? But what use am I if I can't control myself?
Hepinize destek olmak isterim ama kendimi tutamazsam ne işe yararım?
Raphael, I think... if I can have a small bite, over time I can have less and less.
Raphael, küçük bir ısırık alırsam - zamanla etkisi hafifleyebilir...
- If I wanted to, I could put you in a bag and hit you against a tree.
- Canım istese seni bir çuvala koyup ağaca çalabilirim.
Yeah. I wonder if organisms can change, and then change back.
Merak ettiğim şey, eğer organizmalar değişebilirse tekrar eski haline dönebilir mi?
- And if I... can't feel love... well, you see, I'd rather just... die.
- Ve olur da sevgiyi hissedemezsem işte o zaman, ölmeyi tercih ederim.
Just so I understand... If we can find you two some new non-soldier brains, you won't be like this?
Doğru anladıysam size asker olmayan beyin bulabilirsek bu şekilde olmayacak mısınız?
Though I don't believe one can be free if one's oppressor still lives.
Ama ben inanırım ki zalim yaşadığı müddetçe kurbanı özgür yaşayamazmış.
Look. I don't know if we can stop it, but if we can't, all of us will be dead in 6 months.
Bak, durdurabilir miyiz bilmiyorum ama durduramazsak altı ay içinde öleceğiz.
I wanted to find out why Susan G. Komen had accepted $ 35 million from Yoplait, when their products can increase a woman's chance of dying from breast cancer 49 %, and ask American Cancer Society if taking money
Susan G. Komen'in Yoplait'den neden 35 milyon dolar aldığını bulmak istiyordum ki bu gıda ile kadınların göğüs kanserine yakalanma ihtimali % 49 artabiliyor.
I feel like if you want something you can make it happen. I just don't make any excuses.
Eğer bir şeyi isterseniz yapabileceğinizi düşünüyorum.
We can't get Rip if you're not there.
- Sen olmazsan Rip'i kurtaramayız.
If you want, um, I can have the forgers make you another.
Eğer istiyorsan, kalpazanlara söylerim sana bir tane yaparlar.
I'll call Meggy, see if she can get us in.
Meggy'i arayacağım. Belki o bizi içeri sokabilir.
I can fix this. If you just give me a chance...
Eğer bana bir şans verirsen..
And if you agree, I think we can settle all this right now with a simple handshake.
Eğer siz de kabul ederseniz basit bir tokalaşmayla birlikte, her şeyi çözebiliriz.
Can I ask if Dolly kissed a boy, would that be grounds for this conversation?
Dolly bir erkek çocuğunu öpse bu konuşmayı yapar mıydık?
I was going to leave it behind, but if you can get it, it's in a parking garage two blocks from here.
Onu geride bırakacaktım ama alabilirseniz, buraya iki blok ötede bir otoparkta.
If I'm facilitating escapes, we can't have surprises.
Eğer kaçışları ben planlıyorsam, sürprizlerle karşılaşamam.
If you can get to Lyon by midnight, I can get you on a flight.
Gece yarısına kadar Lyon'a gidebilirsen seni bir uçağa alabilirim.
If I give you some coordinates, can you take me to'em?
Sana koordinatlar versem beni oraya götürebilir misin?
Can't say, but I'll share it with you if you do something for me.
Söyleyemem ama benim için bir şey yaparsan paylaşabilirim.
Can I ask you... Why'd you two part ways if you were so close?
Sormamın mahsuru yoksa madem bu kadar yakındınız neden yollarınız ayrıldı?
Well, if there's anything I can do, let me know.
Yapabileceğim bir şey varsa, bana söyleyebilirsin.
I can recommend a doctor if you need to speak...
Sana bir doktor tavsiye edebilirim.
'Cause I'm pretty sure I could get a bonus for extra carnage if I just chop off your thumbs, unless you really think you can beat me in a fight.
Uzuvlarından birini kesersem fazladan katliam için ekstra puan alabilirim diye düşünüyorum. Tabii dövüşürsek beni yenebileceğini düşünmüyorsan.
I-If it doesn't work out, we can fire her.
Baktık işler yürümüyor kovarız olur biter. Mühim bir şey değil.
If you can't handle it, I'll find someone who can.
Başa çıkamıyorsan başkasını bulurum.
Yeah, I was just wondering if you can stay longer.
Evet, biraz daha kalabilir misin, diyecektim.
I can guarantee Jace's safety if you help me bring him in.
Buraya getirmeme yardım edersen onun güvenliğini sağlayabilirim.
I would if I could, but I can't tell you what I don't know.
Elimden gelse yardım ederdim ama bilmediğim bir şeyi söyleyemem.
If she can accept you for all that, I'm pretty sure she can accept you for who you are.
O kadar özelliğini kabul edebildiyse eminim şu anki kimliğini de kabul edebilir.
But... if you're feeling guilty about handing her over to the Clave, I can show you phone shots of the den she created,'cause it's... It's messed up.
Ama onu Meclis'e teslim etmekle ilgili çekincelerin varsa yarattığı inin fotoğraflarını gösterebilirim çünkü berbat bir yer.
I know I'm back, but I... I can't have you freak out if I'm out all night or if I sleep all day.
Geri dönüyorum ama geceyi dışarıda geçirmemi veya bütün gün uyumamı dert etmemelisin.
I can have you clean the latrines if you'd prefer.
İstersen tuvaletleri de temizleyebilirsin.
Jace said not to tell anyone, but Cleophas was your sister, and if Valentine has hurt her or worse, I...
Jace kimseye söyleme dedi ama Cleophas senin kardeşindi. - Valentine onun canını yakarsa...
I'll round up some wolves and see if we can get a scent.
Bazı kurtları alıp bir koku alıp alamayacağımıza bakacağım.
I can come back home with you, if you'd like...
Seni evine bırakabilirim.
if i can't have you 26
if i can do it 21
if i can help 24
if i can't 27
if it's meant to be 16
if i didn't know better 127
if i were you 923
if it wasn't for you 99
if it is 191
if it's not too much trouble 48
if i can do it 21
if i can help 24
if i can't 27
if it's meant to be 16
if i didn't know better 127
if i were you 923
if it wasn't for you 99
if it is 191
if it's not too much trouble 48
if i may ask 88
if i knew 98
if it isn't 54
if it's a girl 43
if i may 812
if i do 197
if it wasn't 30
if it's any consolation 226
if it was 105
if i could 203
if i knew 98
if it isn't 54
if it's a girl 43
if i may 812
if i do 197
if it wasn't 30
if it's any consolation 226
if it was 105
if i could 203