Born son перевод на турецкий
573 параллельный перевод
Thanks to places like Isua and Barberton, they've been able to achieve something quite remarkable, to show us our world being born.
Isua ve Barberton gibi yerler sayesinde bize Dünya'mızın nasıl doğduğunu gösterecek son derece takdire şayan şeyler başarıyorlar.
" For months before my son was born, I used to yell from night to morn :
" Oğlum dünyaya gelmeden, sürekli seslendim.
People say that since your son was born you have turned you back on your adopted son
Oğlun doğdu doğalı evlatlık oğluna sırt çevirdiğini söyleyenler var.
A son has born to you.
Bir oğlun oldu.
I was at sea on a volunteer mission making test runs with that new sonar equipment when my son was born.
Oğlum doğduğunda, ben denizde gönüllü vazifedeydim, yeni sonar sistemimizi deniyorduk.
Annarella, hurry, My son will be born.
Annarella, acele et, Oğlum doğacak.
Tom Wiley insisted his son must be born in Elephant Walk... so he brought her back.
Tom Wiley ise, oğlum Fil Yolu'nda doğmalı diye ısrar etmiş. Ve eşini buraya getirmiş.
His son Julian was born in Paris in 1974.
Oğlu julian 1974'te Paris'te doğdu.
Gideon's the last-born.
- Yok. Son doğan Gideon.
The boon I seek is that the first son born of this unión shall be named after my father.
Benim aramış olduğum bu birliğin nimeti doğduğunda, babamdan sonra adının dünyaya verilecek olması.
On this day, to Philip of Macedonia and his queen, Eurydice, a son has been born.
Bugün, Makedonyalı Philip ve kraliçesi Eurydice'in bir oğulları dünyaya gelmiştir.
You were not born Prince of Egypt, Moses but the son of Hebrew slaves.
Sen doğuştan Mısır Prensi değilsin Musa... İbrani kölelerin oğlu.
First-born of each house shall die, beginning with the son of Moses.
Her evde ilk doğan bebek öldürülecek, önce Musa'nın oğluyla başlayın.
But to her he was simply a son, about whom she knew everything from the day he was born to the day he left along this road for the front.
Ama annesine göre o sadece bir çocuktu, doğduğu günden cepheye varmak için bu yoldan gittiği güne kadar hakkında her şeyi bildiği.
To this end He said He was born in that stable where I first saw Him.
O ahırda, onu ilk gördüğüm yerde bu son için doğduğunu söyledi.
And again, the Lord God Jehovah spoke to his servant David : "Behold, a son has been born unto thee, a man of peace."
Sonra yine yüce Tanrı kulu Davud'a dedi ki, senden bir oğul dünyaya geldi, bir barış adamı "
Lieutenant Michele Fassio, son of Angelo and Matilde Masuero, born in Varigotti on the June 8, 1916?
8 Haziran 1916 Varigotti doğumlu Angelo ve Matilde Masuero'nun oğlu Teğmen Michele Fassio mu?
Or you can simply be Emanuele Bardone, son of the late Luigi and Teresa Camarano, born in Sorrento on May 3, 1894, and be charged with fraud and impersonating an officer.
Ya da 3 Mayıs 1894 Sorrento doğumlu merhum Luigi ve Teresa Camarano'nun oğlu Emanuele Bardone olur ve sahtekârlıktan ve bir subaymış gibi davranmaktan suçlanabilirsin.
I pray for a son who'll be born free.
Oğlumun özgür olarak doğmasını diliyorum.
Now, son, I didn't claim they was her natural-born children.
Evlat, öz çocukları olduğunu söylemedim.
"The baker Rudolf Petersen, born May 20th 1914, son of railway employee Hans Petersen, is to be sterilised."
"Demiryolu işçisi Hans Petersen'in oğlu....... 20 Mayıs 1914 doğumlu fırıncı Rudolf Petersen, kısırlaştırılacaktır."
A new confederacy born out of the ashes? Please...?
Son 2 gündür takip ettiğim kan izleri beni buraya yönlendirdi.
This film was shot in Sicily. In Montelepre, where Salvatore Giuliano was born. In the houses, roads, and mountains where he reigned for seven years.
Bu film Sicilya'da Salvatore Giuliano'nun doğduğu Montelepre'de, yani 7 yıl boyunca saltanat sürdüğü evlerde, yollarda ve dağlarda kaçak olarak son aylarını yaşadığı Castelvetrano'daki evde ve bir sabah cesedinin bulunduğu avluda çekilmiştir.
A son shall be born to Isis!
Isis'e bir erkek evlat doğacak!
I believe in God, the Father Almighty, creator of heaven and earth... and in Jesus Christ, his only son, our Lord... who was conceived by the Holy Ghost born of the virgin Mary... suffered under Pontius Pilate, was crucified, died and buried.
"Semanın ve yeryüzünün yaratıcısı kadir-i mutlak baba olan Tanrı'ya inanırım." "Ve de Rabbimizin yegâne oğlu olan İsa Mesih'e Kutsal Ruh tarafınca gebe bırakılan Bakire Meryem'in doğurduğu olana, Pontius Pilatus'un egemenliğinde ezilene, çarmıha gerilene, ölen ve gömülene."
O let the earth be happy, for the son of God is born
Bırakın mutlu olsun dünya, Tanrı'nın oğlu doğdu.
Your son, major Ivan Levkovic Serduk, born in Skrizalivka village, Chygyryn District, Cherkasy region, died bravely doing his duty,
Senin oğlun, Binbaşı İvan Levkovic Serduk, doğum Skrizalivka Köyü, Chygyryn İlçesi, Cherkasy Bölgesi, cesurca öldü görevini yaptı,
And you laughed when Jim Carstairs enrolled his son at Yale the day after he was born.
Ve sen Jim Carstairs oğlu doğduktan birgün sonra Yale'e kaydettirdi diye gülmüştün.
Our son was born in a September night, a night not unlike tonight though tomorrow and sixteen years ago.
Oğlumuz bir Eylül gecesi doğdu, bu geceki gibi olmayan bir gece gerçi yarın oldu ya onaltı yıl önce.
My family. A son that isn't born yet.
Henüz doğmamış bir oğlum.
You are now looking for the last time at the mortal body of Francis Elroy Duffy born to John and Edna Duffy...
Bu bana son defa bakışınız Francis Elroy Duffy ölümlü vücuduna John ve Edna Duffy'a doğmuş...
"Soon after that in August, 1886, his son Steven was born."
"Kısa süre sonra Ağustos 1886'da, oğlu Steven doğdu."
If you were born on one of the last days of the month these inclinations towards inversion will be confined to the subconscious.
Eğer ayın son gününde doğmuşsanız.. geri çevirmeye yönelik bu eğilimler bilinçaltında sınırlı olacaktır.
He was born in June 1949, the fourth son of an apple farmer in the rural district of Yobito in the outskirts of the Hokkaido city of Abashiri.
Abashiride Hokkaidonun varoslarindaki Yobitonun kirsalinda bir elma ciftcisinin dorduncu cocugu olarak haziran 1949da dogdu.
Your son is the most natural-born gold miner that I ever met.
Oğlunuz bugüne dek gördüğüm en yetenekli altın madencisi.
My son was born in jail.
Oğlum hapishanede doğdu.
I gave up keeping my birthday afore you lot were born.
Doğum günümü son hatırladığımda siz daha doğmamıştınız.
But there is no doubt that the classical tradition is the curse of boils, bats, frogs, the curse of blood, the curse of rats, hail, of beasts, the locusts of course... the death of the first-born,
Ancak klasik inanışa göre... Arılar, yarasalar kurbağalar, kan fareler dolu, yaratıklar çekirgeler ve tabii ki ilk doğanın ölümü ve son olarak karanlık.
Appearing here before us today... are Henri Marrieu, tax inspector, born March 29, 1915, at Versailles, son of Georges Marrieu and Marie...
Bugün karşımızda... vergi müfettişi, 29 Mart 1915 Versailles doğumlu, her ikisi de ölmüş olan Georges Marrieu ve Marie Antoinette Cadet'nin oğlu Henri Marrieu ile... mesleği olmayan, 10 Eylül 1920 Viyana Avusturya doğumlu, her ikisi de ölmüş olan Frederick Artigues ve Gertrude Grept'in
Nothing that is, until twenty years later, when his own son was born.
Hiçbir şeyi, ancak 20 yıl sonra kendi oğlu doğana kadar.
We're born again to be someone else... From this moment on we'll be one We'll be one in two,... we'll be two in one
Yeni bir başlangıçtayız, yepyeni bir hayata taa ki bu hayatımız son bulana kadar... o zamana kadar birbirimizleyiz seninle ikimiz biriz... tek parçayız!
Private chauffeur, born right round the last bend of the Limpopo River.
O, Limpopo Nehri'nin son bendinde dünyaya gelmiş özel bir şoför.
A son was born again
Bir oğul yeniden doğuyor.
The peasant was born before his master's son!
Efendisinin oğlundan önce köylü doğurdu!
- No, he was born a whore's son.
- Yook, Bi orospunun oğlu olarak doğdu.
I was at the hospital, Mr Thorn, the nightyour son was born.
Oğlunuzun doğduğu gün hastanedeydim, Bay Thorn.
The day your son was born.
Oğlunun doğumgünü.
Was your son born at 6am?
Oğlunuz sabah saat 6'da mı doğdu?
congratulations, a son is born.
Gözün aydın, bir oğlun olmuş.
If I hadn't been born,... Maybe she wouldn't have taken that final step.
Ben doğmamış olmasaydım,... belki de son adımını atmayacaktı!
Your son will be born in a little while... at St. Justin's clinic.
Oğlun kısa bir süre sonra doğmuş olacak... Aziz Justin Kliniği'nde.
sonja 218
sonny 859
son goku 24
songbird 16
sondra 73
son of a gun 53
soneji 16
son of a bitch 2723
sondre 22
sonny boy 69
sonny 859
son goku 24
songbird 16
sondra 73
son of a gun 53
soneji 16
son of a bitch 2723
sondre 22
sonny boy 69
sons of bitches 98
son of a whore 16
songwriter 38
son of bitch 30
song ends 39
son and holy spirit 25
son of a 404
son of 20
sonny jim 18
son thing 17
son of a whore 16
songwriter 38
son of bitch 30
song ends 39
son and holy spirit 25
son of a 404
son of 20
sonny jim 18
son thing 17