But seriously перевод на турецкий
1,792 параллельный перевод
Hey, but seriously, dude, don't eat my Skittles.
Sana söylüyorum dostum sakın şekerlerimi yeme.
No, but seriously.
Yok ama cidden.
- Yeah, but seriously.
- Harbi bana bak ha!
And, not thats it matters, but seriously, real or fake?
Çok umrumda olduğundan değil ama bunlar gerçek mi yoksa estetik mi?
Having a male secretary was a nice twist, But seriously...
Erkek bir sekreterim olması güzeldi ama aslında...
But seriously, next time try not to tense up.
Ama cidden, bir dahakine gerilmemeye çalış.
But seriously, a lot has changed.
Ama gerçekten bir sürü şey değişti.
But seriously, before you the young can have the future, you'll have to spend the next 20 or so years working for us the old.
Harika. Şimdi arkadaşlarınla birkaç fotoğrafını çekelim. Gülümse, lütfen.
But seriously...
Ama cidden...
But seriously, feel free to ask me anything. I swear I know everything about you, Chief.
Bak gerçekten, bana soru sormaktan çekinme senin hakkındaki herşeyi bildiğime yemin edebilirim, şef.
I used to complain back in Pittsburgh that there was nothing on but seriously, there's nothing on.
Pittsburgh'da izleyecek bir şey yok diye şikayet ederdim ama cidden bir şey yok.
I'd love to, but seriously, guys, I've got four left paws.
Çok isterdim ama benim dört sol ayağım var. Ciddiyim.
- But seriously, what do you think those planes were doing?
- Cidden, sizce o uçaklar ne yapıyordu?
But seriously, though, I need to have a few words With this young man.
Fakat cidden bu genç adamla biraz konuşmalıyım.
But seriously, Carl, Why do you Want to get married?
Ciddiyim, Carl, neden evlenmek istiyorsun?
But seriously, how far are you willing to go with this Gilroy thing? As far as I have to.
Ama cidden, bu Gilroy muhabbeti ile nereye kadar gitmeyi umuyorsun
No but seriously.
Ben ciddiyim.
But seriously bro.
Ama cidden kardeşim.
But seriously, if you're too tired for tomorrow night...
Ama cidden yarın için çok yorgunsan eğer?
But seriously... shouts out to my man Randy for saving our asses with that floor-mat mess - - good work.
Ama sahiden adamım Randy, kıçlarımızı kurtarmak için bu pislikli zeminde avazı çıktığı kadar bağırıyor... İyi işti.
But seriously, though, I wouldn't have been shocked if you did kill a chick.
Ama cidden bir hatunu öldürdüysen, hiç şaşırmazdım vallahi.
- But seriously, honestly, In the three years since then, We've grown very close.
- Ama cidden aradan geçen üç yılda biz çok yakınlaştık.
But you know what, though, seriously,
Ama ne var biliyor musun...
Seriously, the years go by, but the face doesn't change.
Ciddiyim, yıllar geçiyor ama yüzler değişmiyor.
I was just messing with you before, but, seriously, he's still talking to her?
Biraz önce seninle uğraşıyordum ama o kızla hala konuşmaya devam mı ediyor?
I seriously doubt that.I mean, no offense, but she's never struck me as the brain trust inour little trifecta.
Yardım edebileceğinden şüpheliyim. Alınma ama o bana üçlü grubunuzun beyniymiş gibi görünmedi hiç.
Yeah, but if all these people are seriously in trouble, we gotta do something.
Evet ama bu insanlar gerçekten tehlikedeyse bir şeyler yapmalıyız.
But no one takes it seriously.
Ama kimse ciddiye almıyor.
I'd love to take the church seriously, but it's kind of hard with the Pope runnin'around wearing'those hats.
Kiliseyi ciddiye alırım, ama o şapkalarla dolaşan Papayla bu iş biraz zor.
Now the young jokers... after being seriously but nicely reprimanded by the sisters that look after them... are back to their games and their studies.
Minik şakacılar, kendilerine bakan rahibeler tarafından ciddi ama nazik bir şekilde azarlandıktan sonra oyunlarına ve çalışmalarına geri döndü.
But why take it so seriously?
Ama neden bu kadar ciddiye alıyorum?
- But, seriously, if he let go...
- Cidden, ya oradan düşerse...
''l know it's cliche but you seriously have to eat your vegetables
Bu her zaman söylenir biliyorum ama sebze yemen gerekiyor.
I just don't see how he can take us seriously. Look, I hate milosevic as much as the next guy, but sending troops into a sovereign state that hasn't attacked us?
Bak, diğer adam kadar Milosevic'den de nefret ederim ama bize saldırmamış özerk bir bölgeye asker yollamak mı?
But you know what? I was seriously thinking of mailing his site.
Ama ciddi ciddi onun sayfasına e-posta göndermeyi düşünüyorum.
- Seriously, I love her, but I'm gonna kill her.
- Cidden onu seviyorum ama onu öldüreceğim.
I should not say it to you, but it very seriously.
Bana hiç bir söz düşmemesine rağmen artık Ariana'nın iyice ciddileştiğini düşünüyorum.
But last night, I was seriously scared.
Ama dün gece, Cidden korktum.
But you could have been seriously hurt.
Ama siz ciddi bir şekilde yaralanabilirdiniz.
But she's seriously weighing an offer from the 76ers.
Ama 76ers'dan gelen teklifi ciddi ciddi düşünüyor.
No, but seriously, Brent.
Hayır.
- No offense, but you guys got a seriously messed-up relationship.
Alınma ama cidden berbat bir ilişkiniz var.
So far we've been lucky no one's been seriously hurt, but that won't be the case forever.
Şimdiye dek kimse ciddi bir biçimde yaralanmadığı için şanslıyız, ama durum hep böyle olmayacak.
All right, look, sir, I understand that you have your issues with Colonel Telford, but you cannot seriously...
Pekâlâ Efendim, dinleyin Albay Telford'la sorunlarınız olduğunu biliyorum ama bu konuda ciddi olamazsı- -
Look, they won't take my calls, But i figured a tip from the fbi - Maybe they'll take it seriously.
Bak, benim çağrılarıma cevap vermezler, ama FBI'dan gelen bir ipucunu belki de ciddiye alırlar.
You seriously thought you were gonna tell me that Wilson showed up but not tell me what he said?
Cidden bana Wilson'ın geldiğini ama ne söylediğini söylemeyecek misin?
Seriously--but we're meeting at berman's bend
Normalde, "mükemmel" derdim.
But, seriously, stay clear of the fourth floor.
Ama cidden dördüncü kattan uzak durun.
I know, but, seriously I want your own space.
Biliyorum ama gerçekten kendi alanıma ihtiyacım var.
"Dude, seriously, I love you " but stop digging that weird hole in the backyard. "
Dostum, cidden, seni severim ama arka bahçedeki o garip deliği kazmayı bırak.
Okay, but then we seriously need to - - cyril!
- Tamam, ama sonra kesin... - Cyril!
seriously 12537
seriously though 52
but still 1334
but something went wrong 29
but sometimes 291
but so are you 19
but so far 188
but soon 162
but she's gone 43
but she's not here 34
seriously though 52
but still 1334
but something went wrong 29
but sometimes 291
but so are you 19
but so far 188
but soon 162
but she's gone 43
but she's not here 34
but so am i 35
but something's wrong 18
but sir 122
but so what 89
but she can't 33
but some 28
but she isn't 30
but she hasn't 17
but she couldn't 19
but she 181
but something's wrong 18
but sir 122
but so what 89
but she can't 33
but some 28
but she isn't 30
but she hasn't 17
but she couldn't 19
but she 181