But we won't перевод на турецкий
1,724 параллельный перевод
Okay, but if I tell you that the plumbing's not up code, that we have termites and that the chairs won't be there until after we open, can I drown in self-pity then?
Tamam, su tesisatının bozulduğunu, her yeri karıncaların bastığını yeni sandalyelerin açılışa kadar gelmeyeceğini söyleyecek olursam... Kendime haksızlık etmiş olur muyum?
Hotch : perhaps this killer isn't driven by hate, But he wants us to think so So we won't guess his real motive,
Muhtemelen cinsel bir seri katil olduğunu anlamayalım diye olayları nefret cinayetiymiş gibi göstermek istiyor.
But if we don't, the Second Kira won't make a move.
Eğer günlüğü yayımlamazsak, İkinci Kira bir şey yapmayacak.
But we won't know unless we try.
Ama denemeden de bilemeyiz.
But does this mean we won't be moving now'?
Bu şimdi taşınmayacağız damek mi?
But we won't see Spring if we don't eat.
Ama yemezsek baharı getiremeyeceğiz.
We can live without power for now, but we won't see spring if we don't eat.
Artık elektrik olmadan da yaşayabiliriz, ama yemek yemezsek kışı çıkaramayız.
But not before torturing me first. We won't let that happen.
Beni canlı bulurlarsa eğer önce işkence edip sonra da öldüreceklerdir.
His recovery won't be immediate. He still has several days here at the hospital. But we can go over that later.
Şu anda biraz sersemlemiş ve yorgun.
But won't we be visible?
- Ama görünür olmayacak mıyız?
It appears he held her captive that weekend but we won't know till we've examined the flat.
Anlaşılan hafta sonu kızı tutsak etmiş ama daireyi inceleyene kadar emin olamayız.
We won't be able to mount a massive invasion without the earth king's armies but the solar eclipse will still leave the fire nation vulnerable.
Toprak Kralı'nın orduları olmadan ağır bir istilayı üzerine yerleştiremeyeceğiz. Ama güneş tutulması hala Ateş Ulusu'nu savunmasız bırakacaktır.
Should dissolve the clot and hopefully prevent brain damage, but we won't know for sure until she regains consciousness.
İlacın pıhtıyı eritip beyin hasarını önlemesini umuyoruz. Ama bilincinin tekrar yerine geleceğinden emin değiliz.
We've got another song, but we won't get to the end of it because we're just about out of time.
Bir şarkı daha geliyor, ama sonuna kadar çalamayacağız. Çünkü vaktimiz tükenmek üzere.
I won't know for sure until we can start digging, but yes, I think so.
Kazmaya başlamadan tam olarak emin olamam ama evet, sanırım yapabilirim.
Look, I know what you're thinking, but it's the only other cell on the second floor with a direct line to the fence, where we won't be seen the other tower guards.
Ne düşündüğünü biliyorum. Ama bizi diğer kule gözcülerine görünmeden doğrudan tellere götürebilecek tek ikinci kat hücresi o.
But we won't allow others to risk it for us
Ama bizim hayatlarımızı başkalarının riske atmalarına izin vermeyeceğiz.
Maybe we won't be as well-off, but we'll survive.
Belki bu kadar varlıklı olmayız ama hayatta kalırız.
Your levels are almost normal now, and you won't have any more effects, but you're a very lucky young lady that we found this out in time.
Hadi söyle Betty. Şu anda normale dönmüş durumdasın ve belirtiler ortadan kalktı. Bunları vaktinde bulduğumuz için çok şanslı bir genç bayansın.
We won't be able to save ourselves, but we can save the others.
Kendimizi kurtarmamız imkansız, ama başkalarını kurtarabiliriz.
Otherwise we won't just take away the Sicilian votes, but those from Reggio Calabria and all Southern Italy too.
Aksi takdirde sadece Sicilya'nın oylarını değil, tüm Reggio Calabria ve Güney Italya'nın oylarını da elinizden alacağız.
No, that won't be necessary, but we would like a...
Hayır gerek yok ancak bir...
Hey, I won't say it came from you, but we're not off the record.
Bunu senden duymadım. Kayıt dışı konuşuyoruz.
Hi, we're all out of the Won-Ton soup but it wasn't that good anyway.
Merhaba, Won-Ton çorbamız kalmamış zaten güzel değildi.
If we won't, anyone else would, but admit one thing Raj
bunu biz yapmassak başkası yapacak ve şunu anlamalısın
But maybe it's buried in there someplace as a wimp... but we won't know until we analyze the data.
Ama belki orada biryerde Wimp vardır... tabi veriyi incelemeden birşey bilemeyeceğiz.
We hang out like old times, but unlike old times, I won't get out of control, unless you want me to.
Ama eski zamanların aksine, kontrolü kaybetmeyeceğim, tabi sen istemedikçe.
But if you help me clean this up, then ned won't have to live anywhere but the bright, Happy world of pie, and all we'll have to deal with is each other. And your daddy.
Ama bunu düzeltmeme yardım edersen, Ned bu parlak, mutlu turta dünyasından başka bir yerde yaşamak zorunda kalmaz ve biz de sadece birbirimizle ilgileniriz.
But we definitely won't get into something we don't think we can do what you guys deserve'cause it's been, man, being 51 and doing this, this is a real commitment.
Yalnız, sizin hak ettiğinizi veremezsek bu işe giremeyeceğimizi söylemeliyim. Çünkü 51 yaşında olup, hala bu müziği yapmak, gerçek bir yatırım.
Look, we can appeal to the Military Court, but it won't be easy.
Bakın, Askeri Mahkeme'ye başvurabiliriz. Ama bu kolay olmayacak.
We have a permit but they won't let us through.
İznimiz var ama geçmemize müsade etmiyorlar.
But they won't be if we're made a fool of.
Ama aptal yerine konulursak artık korkmazlar.
I'd say we're looking at several litters of newborns, but, they won't be doing the horizontal tango for, like, hours.
Birçok yeni doğanın atıklarıyla karşılaştığımı söyleyebilirim. Hey, onlar yatay tangoyu saatlerce yapamayacaklar.
Okay, but look, I have to get back to the gym and make sure all the ballots are in or we won't have a reunion king and queen.
Tamam ama bak, Spor salonuna geri dönmem Ve tüm oy pusulaların orada olduğundan Emin olmam lazım yoksa Bir buluşma kral ve kraliçemiz olmayacak.
But since we got'em stirred... They won't wanna just catch the small fries.
Fakat onları telaşlandırdığımızdan beri... yeni yetmelerle uğraşmıyorlar.
Won't be the last time al-Qaeda get one past us, but we'll be better prepared next time.
Bu El Kaide'nin bizi atlattığı son sefer olmayacak, fakat gelecek sefere daha iyi hazırlanmış olacağız.
No, we won't let them, but Smith's right.
Hayır, gitmelerine izin veremeyiz. Smith haklı.
Almost all of the cast and crew went back to L.A.After we wrapped, but annabelle won't travel at night.
Neredeyse tüm ekip ve oyuncular Los Angeles'e geri dönmüştü. Ama Annabelle geceleri yolculuk etmezdi.
But how do we know we won't make it worse?
Daha kötü yapmayacağımızı nereden biliyorsun?
We won't stray from his schedule, but we will certainly shorten his public appearances.
Programını değiştirmeyeceğiz ancak halk önün çıkışlarını azaltabiliriz.
The preliminary tests say they do, but we won't have the final results for about a day and his lawyer was able to leverage that for bail.
İlk testler öyle gösteriyor, ama sonuçlar bir gün sonra alınacak, ve avukatı bunu kefalet için kullandı.
I'll let you go, cos I'm a really nice guy like that, but promise you won't burgle us again. We've got a bond.
Gitmene izin vereceğim çünkü ben böyle iyi biriyim fakat söz vermelisin bir daha bizi soymayacaksın.
This is a big space but it won't take many of those before we asphyxiate.
Bina geniş ama birkaç bomba daha gelirse boğulmaya başlayacağız.
We might regret it, but you won't tell me the truth.
Bana gerçeği söylemezsen pişman olabiliriz.
But as long as you don't get it. In Brad's Humvee, we won't mind.
Brad'in Humveesinde yapmadığın sürece sorun değil.
We won't interrupt, but we need to know how we can reach you.
Aranıza girmeyelim ama size nasıl ulaşacağımızı bilmemiz gerek.
I was able to seal off so we won't depressurize, but you need to get down here...
Böylece basınç kaybetmeyeceğiz, ama buraya gelmelisiniz...
- I'm sorry, but he's not going anywhere without my permission, and you won't get that until we talk to Rodney.
- Üzgünüm ama o benim iznim olmadan hiçbir yere gitmiyor ve o izni Rodney'le konuşmadan önce alamayacaksınız.
Life support's still not working at full power but at least we won't freeze to death.
Yaşam desteği hala tam güç çalışmıyor ama en azından donarak ölmeyeceğiz.
I've almost got sublight back online, but the way these guys are taxing our shields, we won't have any power to spare anyway.
Işıkaltını neredeyse etkinleştirebildim....... ama bu adamların kalkanlarımıza yüklenmelerini düşünürsek ayıracak fazla gücümüz olmayacak.
We need a win here, but I won't sanction anything underhanded or actionable.
Açıkçası kazanmak zorundayız. Ama hileli veya dava edilebilir hiç bir şeye onay vermem.
but we haven't 20
but we're friends 22
but we're okay 18
but we can't 95
but we do 80
but we will 86
but we're good 22
but we 242
but well 40
but we did 52
but we're friends 22
but we're okay 18
but we can't 95
but we do 80
but we will 86
but we're good 22
but we 242
but well 40
but we did 52