Christine перевод на турецкий

Hey there, Christine.

Selam, Christine.

No, Christine, and I'm not going to come right out and ask her.

Hayır, Christine, gidip de ona soracak değilim.

You know? We haven't been away since Christine was born.

Christine doğduğundan beri bir yere gitmedik.

Christine, help me out.

- Christine, bana yardım et.

We've been through so much together. I need you, Christine, I want you and I...

Sana ihtiyacım var Christine, seni istiyorum ve ben sensiz bir hayatı hayal edemiyorum.

Oh. Christine... will you marry me?

Christine benimle evlenir misin?

Christine?

Christine?

We found Christine's phone at a jewelry store robbery.

Christine'in telefonunu kuyumcu soygununda bulduk.

Christine's room.

Christine'in odası.

Boyd manages Christine's restaurant.

Boyd, Christine'in restoranını yönetiyor.

What's this have to do with Christine?

Christine'in alâkası ne?

I'm gonna get Christine back.

Christine'i geri alacağım.

Shawn and Christine, you're gonna bring'em, right?

Shawn ve Christine'i getireceksin, değil mi?

Christine was so excited about going to Vegas.

Christine, Vegas'a gitmek için çok heyecanlıydı.

Any sign of Christine or Shawn Boyd?

Christine ya da Shawn Boyd'tan bir iz var mı?

Where's Christine?

Christine nerede?

You took Christine and Shawn as collateral for the $ 100,000 he and his brother owed you.

Kardeşiyle sana olan 100.000 dolar borcuna karşılık olarak Christine ve Shawn'ı aldın.

I feel so helpless, knowing that Christine is out there alone.

Christine'in orada tek başına olduğunu bilmek çaresiz hissettiriyor.

That's the Christine you always talked about at the academy?

Akademi'de sürekli bahsettiğin Christine mi o?

I love you, Christine.

Seni seviyorum Christine.

Now that it's Christine, it makes me worry for the people he's after because he's not gonna stop till he finds them.

İşin içinde Christine olduğu için peşine düştüğü kişiler için üzülüyorum çünkü kendilerini bulana kadar durmayacaktır.

If it's not Christine's, whose is it?

- Christine'in değilse, kimin?

Where are Christine and Shawn?

Christine ve Shawn nerede?

They had Christine call my cell phone.

Christine'e cep telefonumu arattılar.

Christine.

- Christine.

Christine for Zane. "

Zane'e karşılık Christine. "

Christine.

Christine!

Christine.

Christine.

Christine's trying to tell us something.

Christine bize bir şeyler anlatmaya çalışıyor.

" Christine for Zane.

Zane'e karşılık Christine.

That's the same symbol Christine left on Shawn Boyd's body.

Shawn Boyd'un cesedine Christine'in bıraktığı sembolün aynısı.

Christine could have seen that from wherever she's being held.

Christine, tutulduğu yerden bunu görebildi.

She's at Nailah's.

Christine, Nailah'ın dükkânında.

Show me Christine.

Christine'i göster.

Now let me see Christine.

Şimdi Christine'i göreyim.

Now we're gonna go get Christine together, or I'm gonna shoot you dead right now.

Şimdi birlikte gidip Christine'i alacağız yoksa seni ölüme yollayacağım.

Christine, Christine.

Christine, Christine.

Thank God we got Christine back.

- Mac. Allah'a şükürler olsun ki Christine'e kavuştuk.

How's Christine doing?

Christine nasıl?

What you went through was hell, Christine.

Yaşadıkların felaketti Christine.

Christine?

Christine mi?

It's easy, Christine.

Çok kolay, Christine.

For Parker, for Christine.

- Parker için, Christine için.

Christine, Ralph, can I interest you in some Easter Island head cheese and crackers?

Christine, Ralph bu Paskalya Adası peynir kafası ve krakerlerine dikkatinizi çekebilir miyim?

CHRISTINE : Look, we have some big news. ( laughs )

Çok önemli haberlerimiz var.

( little laugh ) CHRISTINE : And, Burt, according to tradition, so are you.

Burt, geleneklere göre sen de öylesin.

CHRISTINE : All I ask is if you care one... one iota about your mother, you'll think about it.

Eğer umrundaysa, istediğim tek şey anneciğin için küçücük önemsiz bir iyilik.

CHRISTINE : ♪ Then Moses parted the Red Sea ♪

# Sonra Musa Kızıldeniz'i yarmış #

CHRISTINE : Burt, you got to see this!

Burt, bunu görmelisin!

So she recognizes Christine's talent, too?

Christine'nin yeteniğinin farkına o da mı varmış?

Uh, no, Christine, she, uh... she bit a kid. What?

Hayır, Christine, bir çocuğu ısırmış.