Depressive перевод на турецкий
227 параллельный перевод
From this mood, the manic depressive might gradually change until they reach this state.
Bu ruh halinden manik depresifler yavaş yavaş değişip bu duruma geçerler.
She'd been dyeing her hair ever since she was 16. There was a manic depressive in her family, on her mother's side.
Ve ortaya çıkanlar... 16 yaşından beri saçlarını boyuyormuş....... Anne tarafında bir manik depresif varmış.
She's clearly a manic-depressive.
Açıkça bir ruhsal çöküntü içinde.
What a manic-depressive life you lead.
Nasıl bir manik-depresif hayat yaşıyorsun.
- What's a manic-depressive?
- Manik depresif nedir?
He's claustrophobic, paranoid, depressive.
Bak, Jack... Haklı olduğun yerler var. Mary...
Look, if I pulled him off now, he'd still suffer from some kind of depressive psychosis... because he'd never know what would have happened... if he had stuck it out long enough to contact the other witnesses.
Bak, şimdi onu oradan çıkarsam bile, diğer görgü tanıklarıyla yeterli süre bir arada kalması durumunda nelerin olabileceğini asla bilemeyeceğinden yine duygusal bir travma yaşayacaktır.
The electromagnetic phenomenon known as Murasaki 312 whirls like some angry blight in space, a depressive reminder that seven of our shipmates still have not been heard from.
Murasaki 312 olarak bilinen bu elektromanyetik fenomen kızgın bir girdap gibi dönerek, henüz yedi arkadaşımızdan da haber alamadığımızı bize hatırlatıyor.
afraid our regular psychiatrist hasn't come round this morning and i've got an ego block which is in turn making my wife over-assertive and getting us both into a state of depressive neurosis.
Düzenli psikiyatrımız gelmedi. Ego blokajım var, bu da eşimi fazla iddiacı yapıyor ve ikimiz de de depresif nevroz doğuruyor.
He's been a complete depressive since my first interview with him a year ago.
Onunla geçen sene yaptığım ilk görüşmeden bu yana tam bir depresyon içindeydi.
It's true, you're slightly depressive, but we can treat that... with drugs and psychogenic training.
Az biraz depresyonun olduğu doğru ama bunu ilaçlarla ve psikojenik eğitimle tedavi edebiliriz.
I'm not a depressive character.
Depresif biri de sayılmam.
Don't worry, honey. Aunt Elaine is just a manic-depressive.
Tatlım aldırma Elaine Teyzen biraz manikdepresif
She was schizophrenic, she was depressive...
- Şizofrenikti, depresifti, ayrıca... Anlıyorum.
For a guy who makes a lot of funny movies, you're kind of a depressive, you know.
Komik filmler yapan bir adam için biraz depresif birisin. Ben depresif değilim.
With a violent manic-depressive.
... kahrolası manik depresifin biriyle.
Am I the violent manic-depressive?
Kahrolası manik depresifin biri miyim?
He may be a total depressive but he's a major, major talent, period.
Tamamen depresif olabilir ama o büyük çok büyük bir yetenek, nokta.
He's such an angry... He's such a depressive.
Çok sinirli ve can sıkıcı biri.
Jean was always depressive.
Jean her zaman depresifti.
I went to the Iranian Queen for a pedicure. His manic-depressive boyfriend stole my purse with everything in it!
Pedikür için "İran Kraliçesi" ne gittim ve manik depresif erkek arkadaşı cüzdanımı çaldı.
Garden-variety manic-depressive.
Manic-depressive.
I remember, I was examining her, and she was telling me... about this great guy that she'd met named Paul who dressed... like a manic-depressive psych professor.
Hatırlıyorum, onu muayene ediyordum, o da bana... Paul adında hoş bir adamla tanıştığını ama giyinme tarzının... manik depresif bir psikolog gibi olduğunu söylüyordu.
Manic-depressive disorder.
Manikdepresif bozukluk.
I believe that he is suffering from bipolar manic-depressive disorder and he's currently in a manic cycle.
Bipolar manikdepresif hastalığı olduğuna inanıyorum. ... ve halen bir manik döngü içinde.
They've never observed me once have a depressive symptom.
Beni asla depresif belirti gösterirken görmediler.
They said he had a depressive problem years before but medication had taken care of it.
Onlara göre daha önce bir depresyon geçirmiş ama iyileşmiş.
Jilted lovers, a man who's afraid of his car, a manic-depressive and the rest feel their lives are going nowhere.
Bir kaç ayrılan çift, arabasından korkan bir adam, bir manik.... depresif ve hayatlarının monoton olduğunu düşünen 3 kişi var.
Patient is eine manic-depressive paranoid, type B with acute schizoid tendencies.
Hasta akut şizofreni eğilimli manik-depresif bir paranoyak.
"Because of him, I had to endure 3 depressive years"
"Onun yüzünden üç sene boyunca..."
Michael is a manic-depressive.
Michael manik depresif biri.
Even if you've become an angry, manic-depressive activist I still like you, I still enjoy being around you.
Sinirli, manik depresif bir eylemciye dönüşsen de.. .. yine de senden hoşlanıyorum, çevrende olmak hoşuma gidiyor.
Manic-Depressive Mouse or the Bluebird of Unhappiness.
Manik Depresif Fare ya da Mutsuz Mavi Kuş.
I believe him to be an undiagnosed manic depressive.
Teşhis konmamış bir manik depresif olduğuna inanıyorum.
Did you know that the sun's ultraviolet rays make us secrete anti-depressive substances?
Güneşin ultraviyole ışınlarının, bizlerden antidepresif maddeler salgılattığını biliyor muydun?
Matt noonan. Depressive, death fixation, constant threats of suicide.
"Depresif, ölüm takıntısı sürekli intihar eğilimi".
My roommate is a depressive rock star.
Oda arkadaşım depresif bir rock yıldızı.
You know, I think my father could have Been an undiagnosed manic-depressive.
Biliyor musun, babamın da manik depresif olabileceğini düşünmüyor değilim.
Did you know Tash was manic-depressive?
Tosh'un mani-depresif olduğunu biliyor muydun?
Check out Scotty liking the manic-depressive chick.
Bizim Scotty, manik depresif fıstıktan ne kadar çok hoşIanıyor.
He was severely manic-depressive so, like, half of his paintings are all, well, chaotic and... and colorful and the other half... the other half are, like, real... suggestive, you know?
Ve aslında ileri derecede manik depresifti. Bu yüzden resimlerinin yarısı karmaşalıdır, renklidir. Diğer yarısı...
"Major depressive disorder characterised by periods of sustained anxiety and paranoia."
Karakterize kaygı ve paranoyaya dayalı davranış bozuklukları.
He's depressive.
Bunalımlı.
- your manic-depressive pens.
- manikdepresif tükenmezlerin.
82 is depressive.
82 depresyona yatkın.
She's, like, fucked up, manic-depressive, agoraphobic.
Bombok bir durumdaydı, manik-depresiflik ve agorafobiklik vardı.
We knew she was manic-depressive, or bipolar.
Manik-depresifti. Şimdi iki kutuplu kişilik deniyor.
I think manic-depressive is better. It's more descriptive.
Bence manik-depresif daha açıklayıcı bir ad.
When I changed schools, she gave me Philia's "Manic Depressive."
Okulu değiştirdiğim zaman bana Philia'nın "Manic Depressive" albümünü vermişti.
I'm not a depressive.
Neden ki?
I... have had some manic-depressive problems, which have made it impossible for me to hold down a job.
Yaşadığım bazı manik - depresif problemler sürekli bir işte çalışmamı engelledi.