Destroy перевод на турецкий
17,557 параллельный перевод
Don't destroy it, don't move it, don't mention it.
İmha etmeyin, yerini değiştirmeyin, sözünü de etmeyin.
I suppose it could end up on a collision course with Earth and destroy life as we know it.
Dünya'yla çarpışma rotasında olup bildiğimiz hayatı yerle yeksan edebilir.
The forces of anti-American hatred that killed my brother... those enemies are out to destroy every single one of us.
Kardeşimi asıl Amerikan karşıtı bu nefret öldürdü bu düşmanlar her birimizi öldürmek niyetinde.
People like him trying to destroy Dwight.
Onun gibi Dwight'ı yok etmek isteyen insanlardan.
What do you mean, try to destroy Dwight?
Dwight'ı yok etmek derken ne demek istedin?
If you care anything about what's left of your little family unit, you might want to tell your ex-husband to cry uncle because when I get done with him... It's just difficult to destroy dads without daughters becoming collateral damage.
Ailenden kalanları biraz olsun önemsiyorsan eski kocana vazgeçmesini söylesen iyi edersin çünkü onunla işim bittiğinde onunla birlikte kızının da zarar görmesi işten bile değil.
You both need someone to fight and to hate and to destroy. You can't just be.
İlla didişecek, nefret edecek, boğuşacak birilerini arıyorsunuz, rahat duramıyorsunuz.
You may destroy me, but you'll always be a beast.
Beni yok edebilirsin ama her zaman bir canavar olarak kalacaksın.
I mean, in order to create, you have to destroy the worn out paradigms that prohibit progress, you know.
Yani, yaratabilmek için gelişimi engelleyen eski paradigmaları yok etmek gerekir.
The tentacles are going to rise up from the earth and they're going to destroy all the wretched souls in this place.
Yeryüzünden dokunaçlar çıkacak ve buradaki tüm sefil ruhları yok edecekler.
I have nothing left to do in this life but destroy you.
Hayatta seni mahvetmekten başka yapacağım bir şey kalmadı.
Let me get the phone you used to call me. I have to destroy it.
Bana ulaşmak için kullandığın telefonu ver.
You go near her, I will destroy you.
Onun yanına yaklaşacak olursan seni yok ederim.
I will destroy every last one of you!
Her bir parçanı yok ederim!
Secrets will destroy this unit.
Sırlar bu birimi yok edecek.
The desire, the will, and the strength to destroy and dominate.
Yoketmek ve hükmetmek arzusu istediği ve gücü.
Now, you make my wife a widow, you will destroy her as surely as if you killed her.
Şimdi karımı dul bırakırsan, onu öldürürmüşcesine yok edeceksin.
He gathered us all together to destroy us.
Hepimizi yok etmek için bir araya topladı.
And you let those Nazis destroy him.
Ama o Nazilerin onu harcamasına izin verdin.
Half the comet destroy one city in the disaster.
Kuyruklu yıldızdan kopan parça bir kasabayı yerle bir etmişti.
They made a bomb that can destroy New York, London, or Paris in the blink of an eye, and it's only a matter of time and maybe days before the war ends and we're all under Axis thumbs helping them build rockets to goose step on the moon...
New York, Londra ya da Paris'i saniyeler içinde yok edebilecek bir bomba yaptılar savaşın bitmesi ve hepimizin onların buyruğu altına girip aya gidecek roketi yapmalarına yardım etmemiz an meselesi...
You must promise me you'll destroy them.
Bana onları yok edeceğinize dair söz vermelisin.
Destroy...
Yok etmek...
You figure them out and then destroy them and never make another one.
Yapılarını öğrenin ve sonra yok edin ve onlardan üretmeyin.
I destroy the bombs.
Ben bombaları yok ederim.
Why not let the Lake Walkers destroy them?
Niye Lake Walkerların onu mahvetmesine izin vermiyorsun?
It is not only the Milanese he seeks to destroy.
Biz tek Milanlı yok etmek istemiyor.
Even as he means to destroy us?
Tam bizi yok etmek istediği sırada?
I can't stay here and let him destroy everything
Burada kalıp her şeyi yok etmesine izin veremem.
Get back in there and destroy that dome!
Yine içeri girip o kubbeyi yok edin!
You can't destroy everything!
Hepsini yakamazsın!
No, Visconti's intentions are to destroy the alliance between Venice and Florence.
Hayır, Visconti, Venedik'le Floransa arasındaki ittifağı bozmak istemiyor.
Like his father before him. Cosimo will destroy as many lives as necessary to climb into power.
Babası gibi Cosimo da başa geçmek için önüne gelen hayatı yok edecek.
He means to destroy this family, this republic, our entire vision for Florence.
Bu aileyi yok etmek istiyor... Bu cumhuriyeti... Floransa için istediğimiz her şeyi.
Whatever lives we build, you can destroy.
Ne çeşit hayatlar kurarsak kuralım siz mahvediyorsunuz.
I do. But... they are making that poison for us, to destroy us.
Ama o zehri bizim için yapıyorlar bizi yok etmek adına.
I'm gonna destroy those fighters before they take off.
O fighterları havalanmadan durduracağım.
The child, to destroy him!
Çocuk, onu yok etmeli!
If we get any closer, the gravity field will destroy us.
Eğer daha yaklaşsaydık, yerçekimi kuvveti bizi yok ederdi.
What they do is destroy starships like ours.
Onların yaptığı şey bizim gibi yıldız gemilerini yok etmek.
- And that huge fireball will destroy the Empire's ability to refine more.
- Ve o büyük alev topu İmparatorluk'un daha fazla yakıt rafine etmesini engeller.
I sent two fighters to destroy them.
Onları yok etsinler diye iki fighter göndermiştim.
Using my bomber, schematics and timetables, we can destroy the carrier when it's most vulnerable.
Benim bombacımı, şemalarımı ve uçuş çizelgelerimi kullanarak o nakliye gemisini en savunmasız anında yok edebiliriz.
I must destroy this ship for Ryloth.
Bu gemiyi Ryloth için yok etmeliyim.
Destroy this ship, and the Empire will just send another.
Bu gemiyi yok edersen İmparatorluk yeni bir tane gönderir.
The power to destroy life is at your command.
Yaşamı yok edecek güç artık senin emrinde.
You must know a way to destroy Vader and his Inquisitors.
Vader ve Cezacı'larını yok edecek bir yol biliyor olmalısınız.
The power to destroy life is at your command.
Yaşamı yok edecek güç artık senin emrinde. Ne?
If anything happens, promise me you'll destroy the Aviary.
Bir şey olursa kuşhaneyi yok edeceğine dair bana söz ver.
We're not gonna allow this woman to discredit our daughter and then destroy our family with her lies, Lena!
Bu kadının yalanlarıyla, kızımızın itibarını sarsmasına ve sonra da ailemizi yok etmesine izin vermeyeceğiz Lena!
You are agreeing to destroy a part of yourself, win or lose, so yes, this matters a great deal, actually.
Kendinden bir parçayı yok etmeyi kabul ediyorsun. İster kazan ister kaybet evet, bu aslında birçok şeyi etkiler.
destroyer 23
destroyed 125
destroy me 25
destroy it 102
destroy them 47
destroy him 38
destruction 111
destructive 98
destruct in 17
destruct 155
destroyed 125
destroy me 25
destroy it 102
destroy them 47
destroy him 38
destruction 111
destructive 98
destruct in 17
destruct 155