Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ D ] / Do something else

Do something else перевод на турецкий

1,476 параллельный перевод
You should do something else.
Başka bir iş yapmalısın.
I wanna do something else.
Başka bir şey yapmak istiyorum.
I just want to do something else.
Ben başka şey yapmak istiyorum.
I do something else.
Başka bir şey yapmalıyım.
Well, then I'm going to do something else.
O zaman daha başka bir şey yaparım.
Come on, we're going to that store, before the next commercial makes me do something else.
Haydi, sıradaki reklamlar başka bir şey yapmamı sağlamadan şu mağazaya gidelim.
Can't you use my beauty to do something else?
Güzelliğimi başka bir şekilde değerlendiremez miyiz?
WHY DON'T WE JUST GO OUT AND DO SOMETHING ELSE?
Çıkıp başka bir şey yapsak ya.
That can wait, Abs. I need you to do something else for me.
O bekleyebilir Abs. Başka bir şey isteyeceğim.
We have to do something else.
Başka bir şey yapmalıyız.
Let's just do something else to make money.
Hadi para kazanmak için başka birşeyler yapalım.
After you release our man, I'm gonna need you to do something else.
Adamımızın serbest bıraktıktan sonra bir şey daha yapmanı isteyeceğim.
Lord, if you want me to do something else, show me.
Tanrım başka bir şey yapmamı istiyorsan, bana göster.
So I'm thinking God wants me to do something else besides study for the rabbinat.
Bence Tanrı hahamlık yerine, başka işler yapmamı istiyor.
Do something else, but, you know, bring as much joy into the world as you can.
Yani dünyaya elinden geldiğince mutluluk ver.
I wish I could do something else.
- Bu işi çok seviyorsun ama.
I want to do something else.
Başka bir şeyler yapmak istiyorum.
I don't think I'm gonna be free. I'd like to do something else.
Filme yetişemem ama başka bir şey yapmak isterim.
Do we have something else to buy for the yard?
Avlu için alacağımız başka bir şey mi var?
I don't know what else I can do because if I do something right it's unacknowledged.
Başka ne yapabilirim bilmiyorum. Doğru bir şey yapsam aldırmıyor. Teşekkür bile etmiyor.
The art of doing something else other than the work you're supposed to do, is addictive.
İş haricinde, başka bir şey yapma sanatı bağımlılık yapıcıdır.
You found something else to do?
Yapacak başka bir işin mi var?
I could really make a difference in the world, like I could do something that nobody else can do - something important, maybe even necessary.
Sanki başka kimsenin yapamayacağı, bir şeyi yapabilirim... önemli bir şeyler... hatta belki gerekli bir şeyler.
Do you want something else?
Başka bir şey ister misin?
Go find something else to do. ok, come on guys
Gidip yapacak başka bir şey bulun.
You got something else you want to do tonight?
Bu akşam için planladığın başka bir şey var mı?
Go with Daddy and I'll figure out something else to do.
Sen bu akşam babanla git. Ben yapacak başka bir şey bulurum.
Orlin, I realize I have no right to ask this of you, but there is something else you might be able to do for us.
Orlin senden bunu istemeye hakkım yok, farkındayım, ama bizim için yapabileceğin bir şey daha var.
Well, I'm sorry I can't help you with that, Is there something else I can do for you?
Üzgünüm, sana bu konuda yardımcı olamam, senin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
- Is that supposed to be... something else I don't know how to do - protect my husband?
Bunu da mı bilmiyorum? - Kocamı korumasını?
Let me ask you something, do you think it's possible that he admitted to the rape to protect someone else?
Size bir şey sorabilir miyim? Sizce başkasını korumak için tecavüz suçunu itiraf etmiş olabilir mi?
No, but I do think there's something else out there.
Ama yukarıda bir yerlerde bir şeyler olduğuna inanıyorum.
There's something else I need to do.
Yapmam gereken başka bir şey daha var.
Everybody else on the list makes me do something for them.
Listemdeki herkes için birşeyler yapacağım.
But the dress still isn't ready, so find something else to do.
Ama gelinliğin hâlâ hazır değil. Kendine yapacak bir iş bul. Yürü.
I suggest you get to work, unless there's something else you'd rather do.
İşe başlamanı öneririm, tabii başka bir şey yapmayı tercih etmezsen.
- So I had to try to find a way to get them to a point of seeing that they got to rap about something else and really knowing why they should do it.
- İşte bu yüzden, başka şeyler hakkında rap yapmalarını ve bunu neden yapmaları gerektiğini anlayacakları bi yol bulmak zorundaydım.
So if this is something you really wanna do... ... then you're gonna have to find someone else.
Yani bu gerçekten yapmak istediğin bir şeyse, başkasını bulmalısın.
There's something else we have to do first.
Öncelikle yapmamız gereken başka birşey var.
You don't take me to be something else, do you?
Beni başka birine benzetmedin, değil mi?
Is there something else I can do for you?
Hanımefendinin başka bir arzusu olabilir.
There must be something else that he could do.
Yapabileceği başka bir şeyi olmalıydı.
Uh, listen, before you do that, there's something else I need to ask you, in private.
Ondan önce size sormam gereken bir şey var. Özel.
If we're gonna do this, can we at least talk about something else?
Eğer bunu... Eğer bunu yapacaksak en azından başka bir şey hakkında konuşabilir miyiz lütfen?
I know something else we could do to stay warm.
Isınmak için yapabileceğimiz bir şey daha biliyorum.
I am going to show something that you can be incooperative while your mouth is here different thing to do the scroll up this is also called the stepchildren named because they belong to someone else and they often get ignored
Şimdi size bir şey göstereceğim : Ağzınızı buraya kadar soktuğunuzda hemen yukarı kaydırmayın... biraz orada bekletin. Biz buna "üveyevlatlar" diyoruz.
He's no good. I have to do something fast about this guy, or else...
Bu korkunç bir şey, hemen bir şeyler yapmalıyım, yoksa...
Aside from him, who else can do something like this?
Suzaku-san!
Aside from him, who else can do something like this?
Onun haricinde kim böyle bir şey yapabilir?
Or do we have something else?
Ya da başka biri mi?
What do you call it when you use a sweet innocent word but what you really mean is something else?
Başka bir şey imâ etmek tatlı, masum olan nasıl bir kelime kullanırdın?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]