Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ D ] / Don't tell us

Don't tell us перевод на турецкий

1,727 параллельный перевод
Why don't you tell us?
Neden sen bize söylemiyorsun?
Why don ´ t you tell us the truth?
Neden bize doğruyu söylemiyorsun?
I would like to tell you that they're exaggeration but in fact, they don't even come close to convey the horror that's just been unleashed among us.
Size şunu söylemek istiyorum Söylentiler abartılı ancak ortada bir gerçek var, Bizim yakınımıza bile yaklaşamazlar ancak söylentilerin yüreklerimize saldığı korku onların kendisinden çok daha büyük.
Keep it between us. don't tell anybody.
Aramızda kalsın. Kimseye söyleme
So why don't you save us both a lot of time and tell me how you cheated.
Bu yüzden gel her ikimiz de zamanımızı boşa harcamayalım. Bana nasıl hile yaptığını söyle.
Don't tell your husband about us, now.
Kocana bundan bahsetme.
Why don't you tell us what happened?
Neden bize olan biteni anlatmıyorsun?
I complain, and you tell me there's nothing you can do, but we both know that's a big, fat lie, so why don't you just save us both the trouble and type in those special codes
Ben yakınacağım, sen "olmaz" diyeceksin ki bunun bir yalan olduğunu biliyoruz.
I know you're still mad at me about the firing, but you get married and you don't tell us?
Hayır, yanılıyorsun. Hatırlamıyorsun.
Don't you tell us what to do!
Bize ne yapmamız gerektiğini söyleme!
Okay, why don't you tell us what to think?
- Ne düşüneceğimizi sen söyle.
But I can tell you they don't call us in unless the threat is serious.
Ama şunu biliyorum ; tehdit ciddi olmasa, bizi çağırmazlardı.
Although we don't wish to look a gift whore in the mouth, Mr. Cod... ... why would you tell us everything you know?
Sizin işinize karışmaya hiç de gönüllü olmamamıza rağmen, Bay Cod, neden bildiğiniz her şeyi bize anlatasınız ki?
I don't know, he didn't tell us.
Bilmem, bize bundan bahsetmedi.
Don't drop your phone into the sink again... attacked the principal... of a local school today and bit his hand... tell us what happened Mr Yu...
Bir daha telefonunu suya düşürme. ... bugün bir ilkokulun yöneticisine saldırıldı ve eli ısırıldı. Bize ne olduğunu anlatın Bay Yu.
Where the hell... I don't know, you tell me, Are you with us?
ne cehennemdeyim... bilemiyorum, sen söyle, bizimle misin?
Is she dead and you don't want to tell us?
Öldü de, bize mi söylemek istemiyorsun?
Don't tell them a thing. They're going to kill us one way or the other.
Onlara birşey söyleme.Öyle yada böyle bizi öldürecekler.
Why don't you go ahead and tell us what you've really been up to?
Neden öne çıkıp, gerçekte neyin peşinde olduğunu söylemiyorsun?
I want you to close these shutters behind us and I don't want you to open them again, until I tell you it's safe.
Bu kepenkleri arkamızdan kapatmanı ve tekrar açmamanı istiyorum, ta ki ben güvenli olduğunu söyleyene kadar.
Why don't you tell us what their demands are already?
Neden taleplerinin ne olduğunu söylemiyorsun?
It doesn't tell us one thing we don't already know.
Bize yeni hiçbir şey anlatmıyordu.
Why don't you tell us what to do?
Neden ne yapmamız gerektiğini söylemiyorsun?
Please don't tell us to leave.
Lütfen gitmemizi istemeyin.
Why don't you just cut the B.S. And tell us what's going on?
Neden palavra atmayı kesmiyor ve bize ne olduğunu anlatmıyorsun?
What I don't understand is why you didn't tell us.
Anlayamadığım şey bunu niye bize söylemediğin.
And so, Mr. Obama, why don't you tell us your stance on military spending?
Peki Bay Obama neden bize askeri harcamalar konusundaki tutumunuzu anlatmıyorsunuz?
Why don't you just tell us everything you saw, Mrs. Waters?
Neden bize gördüklerinizi anlatmıyorsunuz Bayan Waters?
Why don't you Tell us what it was about?
Konusu neydi?
Then why don't you just tell us where you were on the nights in question?
O zaman, neden bize o gecelerde nerede olduğunuzu söylemiyorsunuz?
Why don't you tell us If your luck has changed?
Şansınızın dönüp dönmediğini bize de söyler misiniz?
Why don't you just tell us what's really going on.
Neden neler döndüğünü anlatmıyorsun.
I'm okay if you don't tell anyone about us.
I'm okay if you don't tell anyone about us.
I don't make her for Robert Greggs murder, but maybe she can tell us something that'll put us onto the right person.
Kızını, Robert Greggs'i öldürmekle falan suçlamıyorum. Ama belki bizi doğru kişiye götürecek bir şeyler söyler. Korkuyor, Stan.
Dean, what's he gonna tell us that we don't already know?
Dean bize bilmediğimiz ne söyleyebilir?
Well, now that you're here, why don't you tell us where the witch is?
Burada olduğuna göre bize cadını nerede olduğunu söyler misin?
Tell Jang-mi and your Antenna. Give Dongdaemun and Myeongdong back to us if you don't want a slow death.
Yavaş bir ölüm istemiyorsan Jang-mi ve korumasına, Dongdaemun ve Myeongdong'u bize geri vermelerini söyle.
Okay, they can't hear or see us, And please don't tell me you know me.
Tamam, ne duyabilirler ne de görebilirler, ve lütfen sen de beni tanıdığını söyleme.
Why don't you tell us what you're hiding? Whoa, whoa!
Neden bize ne sakladığını söylemiyorsun?
Why don't you tell us who killed Anton Greenway. Anton's dead?
Bize Anton Greenway'i kimin öldürdüğünü söylesene.
Why don't you save us the trouble and tell us the truth?
Neden bizi zahmetten kurtarıp bize gerçeği söylemiyorsun?
Why don't you tell us. Nothing's going on.
Neden sen söylemiyorsun.
Well, mirellus, Why don't you tell us what happened here?
Peki Mirellus, bize burada neler olduğundan bahset.
So... why don't you tell us where Teyla is, already?
Öyleyse neden bize Teyla'nın nerede olduğunu söylemiyorsun?
We don't need an M.E. to tell us a cannibal took a bite out of his neck.
Yamyamın, boynundan bir parça ısırdığını söylemek için adli tabibe gerek yok.
Why don't you tell us?
Sen söyle.
Yeah, that's'cause you always tell us the truth, don't you, playboy?
Çünkü bize hep doğruyu söylersin değil mi Playboy?
and i think you desperately want to tell us exactly how sick you really are, walter? don't you?
Ve bize ne kadar hasta olduğunu anlatmak istiyorsun değil mi Walter?
Why don't you tell us?
Ne olmuş? Sen neden anlatmıyorsun?
Don't stand there and tell us you understand When you can't possibly.
Orada durup anlayamayacağın bir şeye anlıyorum deme.
So why don't you tell us what happened at the meeting?
Toplantıda neler olduğunu bize anlatsanıza?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]