Tell us the truth перевод на турецкий
467 параллельный перевод
- Ella! You have to tell us the truth.
Eleanor, bize gerçeği söylemelisin.
She is where everybody ends up who doesn't tell us the truth!
O şimdi doğruyu söylemeyen herkesin sonunda gittiği yerde!
Why didn't you tell us the truth?
Niçin bize ev hakkında gerçeği anlatmadınız?
Tell us the truth.
Gerçeği anlatın.
I think you'd better tell us the truth now.
Bence doğruyu söylemeye başlayın.
Tell us the truth.
Bize gerçeği söyle.
Why don't you tell us the truth?
Neden gerçeği söylemiyorsun?
You just tell us the truth as clearly and as accurately as you can.
Bize olabildiğince açık ve doğru bir şekilde gerçekleri anlatın.
Perhaps you are prepared, at last, to tell us the truth.
En azından bize gerçeği söyleyebilirsiniz.
- Tell us the truth if you want a trial.
Mahkemeye çıkmak istiyorsan bize gerçeği söyle.
Now walk 50 feet ahead of us through the minefield. His beat'll tell us the truth.
Şimdi mayınlı alanda 15 metre ötemizden yürüyecek, gidişi bize doğru söyleyecek.
You make him tell us the truth.
Bize doğruyu söylemesini sağla.
Tell us the truth, Aunty, I think she is wrong.
Doğrusunu söylemek gerekirse, sanırım o biraz deli.
All we ask is that you tell us the truth.
Tek istediğimiz bize doğruyu söylemeniz.
She'll have to tell us the truth.
Bize gerçeği söylemek zorunda.
Tell us the truth now, weren't you a little bit nervous once or twice?
Şimdi doğruyu söyle bakalım, bir iki kez olsun sinirlerin gerilmedi mi?
Now, God wants you to tell us the truth.
Artık Tanrı bize doğruyu söylemeni istiyor.
God knows how you've been hurt, and he wants you to tell us the truth.
Tanrı ne kadar acı çektiğini biliyor ve bize gerçeği anlatmanı istiyor.
Now, tell us the truth.
Şimdi hakikatleri anlat bakalım.
You have to tell us the truth!
Bize gerçeği söylemek zorundasın!
Young lady, tell us the truth... there's no shame in using eyeglasses.
Genç Bayan, bize gerçeği söyleyin... Gözlük kullanmak utanılacak bir şey değil.
If you don't tell us the truth
Bizimle konuşmazsan...
If you don't tell us the truth You'll end up like them Are you bandits?
Eğer sen de cevap vermezsen sonun onlar gibi olur katiller!
Why can't you just tell us the truth for once.
Bir kez olsun gerçeği söyle!
So he didn't tell us the truth about where he went to eat his garlic.
Bur durumda sarımsak yemek için nereye gittiği konusunda bize doğruyu söylemedi.
- Tell us the truth
- Bize gerçeği söyleyin.
You'd better tell us the truth.
Hadi küçük, saçlarına ne yaptın bize anlat bakalım.
Jesus, why didn't you tell us the truth?
Peki, bize neden gerçeği söylemedin?
If you need the money, tell us the truth.
Paraya ihtiyacın varsa, bize gerçeği anlat.
Tell us the truth.
Biz neden doğruyu söylemiyorsunuz?
Please tell us the truth.
Lütfen bize doğruyu söyle.
" Did you tell us the truth today?
" Bize gerçeği söyler misin?
All right now, tell us the truth.
Bize doğruyu söyle.
All I want him to do is tell us the truth.
İstediğim tek şey Vince gerçeği söylemesi.
- I'm gonna make him tell us the truth.
- Ona doğruyu söyleteceğim
Tell us the truth, or we'll hang you again and make a better job of it next time.
Bu sefer işi daha iyi yaparız
Tell him the other fellow told us the truth.
Öteki adamın bize gerçeği anlattığını söyle.
For us to tell the truth?
Gerçeği açıklamak mı?
Now stand up and tell us the truth!
Yalan söylüyorsun.
Marcello, tell the truth. Would you like us to go?
Marcello, doğruyu söyle, gitmek istemez misin?
Lieutenant, just between us, would you tell me the truth?
Teğmen, aramızda kalsın, bana gerçeği söyler misiniz?
The funny thing is that you will go to them anyway and tell them everything that hasn't happened between us.
The truth is... that you will surely go back to them. And you will tell them what did not happen between us in every detail...
Remember how you taught us boys to always tell the truth?
Bize hep doğruyu söyleyin dediğini unuttun mu?
Well, they didn't urge us to come forward and tell the truth.
Ortaya çıkıp doğruları söylememiz için bizi teşvik etmediler.
To tell the truth- - to tell the truth, it was planned by the two of us.
Gerçeği söylemek gerekirse... Gerçeği söylemek gerekirse, bunu ikimiz planladık.
And the difference between us and a Blomberg is that when we take the oath, we tell the truth.
Ve bizimle, Blomberg arasındaki en büyük fark, biz yemin ettiğimiz zaman doğruyu söylememizdir.
Even if I tell you the truth, maybe fate could turn... us both into two other persons.
Size doğruyu söylesem bile, Kader çarkı gene döner... ve ikimizde farklı insanlar oluruz
To tell you the truth, I don't think there's a one of us that's sorry to see him dead.
Doğruyu söylemek gerekirse, onun öldüğünü görmenin aramızdaki kimseyi üzdüğünü sanmıyorum.
You're gonna tell the police the truth or I'll kill us both, I swear!
Birlikte polise gideceğiz ve onlara gerçeği anlatacaksın...
Besides... the truth is, nobody can tell us apart.
Ayrıca gerçek şu ki bizi kimse ayıramaz.
Tell me the truth. Could it ever have happened between us?
Bana gerçeği söyle, aramızda bir şey olur muydu?
tell us about yourself 22
tell us 614
tell us more 28
tell us about that 16
tell us what 37
tell us what you know 40
tell us about it 45
tell us where you are 21
tell us what happened 89
tell us everything 28
tell us 614
tell us more 28
tell us about that 16
tell us what 37
tell us what you know 40
tell us about it 45
tell us where you are 21
tell us what happened 89
tell us everything 28
tell us what to do 19
tell us now 21
tell us what you see 16
tell us where he is 16
tell us what you saw 19
tell us what's going on 20
the truth is out there 16
the truth will set you free 17
the truth 1031
the truth is 1715
tell us now 21
tell us what you see 16
tell us where he is 16
tell us what you saw 19
tell us what's going on 20
the truth is out there 16
the truth will set you free 17
the truth 1031
the truth is 1715
the truth hurts 29
the truth will come out 23
the truth is that 24
the truth of the matter is 23
the truth about what 27
the truth was 16
tell me 9887
tell me about yourself 90
tell me more 252
tell me about it 1085
the truth will come out 23
the truth is that 24
the truth of the matter is 23
the truth about what 27
the truth was 16
tell me 9887
tell me about yourself 90
tell me more 252
tell me about it 1085
tell me again 158
tell me something about yourself 16
tell me you love me 72
tell me everything 270
tell me why 196
tell me something i don't know 107
tell me that you love me 17
tell me your name 121
tell me the truth 559
tell me what happened 368
tell me something about yourself 16
tell me you love me 72
tell me everything 270
tell me why 196
tell me something i don't know 107
tell me that you love me 17
tell me your name 121
tell me the truth 559
tell me what happened 368