Everyone's not me перевод на турецкий
112 параллельный перевод
Everyone's been telling me not to say anything.
Bir şey söylememi öğütleyen sizlerdiniz.
Oh, look, everyone's got problems, including me, so I'd just as soon not get mixed up in yours.
Bak, ben de dâhil herkesin sorunları var. O yüzden seninkilere karışmamayı tercih ediyorum.
You're exactly right. Everyone has been telling me not to--you are right.
Herkes bana oynama diyor ama sen haklısın.
If it's not here in ten minutes, give us back our money. Me and everyone here!
Eğer 10 dakika içinde burada olmazsa paramızı geri verin de gidelim!
Let's not kill me until everyone else has had a chance.
Herkes şansını deneyene kadar beni öldürmeyin.
But I am afraid you will not impress me. Even though everyone is talking about... the Duchess's dog found in the rue Royal.
Herkes Düşes'in köpeğinin'Rue Royal'de bulunduğunu konuşsa da korkarım beni etkileyemeyeceksiniz.
You get me that panel show - or I'll tell everyone it's a fraud. - You know that's not true.
Beni Panel Show'a çıkaracaksın... yoksa herkese bunların düzmece olduğunu anlatırım.
It's not because I'm incapable of having a good relationship or a family that I wish everyone to be doomed like me.
İyi bir ilişki veya aile kuramıyorum diye herkesin.. .. benim gibi lanetlenmesini istemiyorum.
If everyone was staring at me instead of God then it's not my problem.
herkes Tanrı yerine beni süzüyorsa bu benim problemim değil.hem siyah beni zayıf gösteriyor. yeşil ise seni şişman.
Everyone's scared of him but not me.
Herkes korkar ondan, ben hariç.
But listen, there's plenty of monkey bars out there. Not everyone has to climb on me.
Ama orada bir sürü oyun aracı var, herkesin üstüme tırmanması gerekmez.
So you can dump on everyone here if you want, but you will not hurt me.
İstersen buradaki herkesin canını sıkabilirsin ama benim değil!
Not taking tyr- - that's good for everyone, trust me.
Tyr bizimle gelemez. Bu herkes için daha iyi olacak, güven bana.
I just think that if she's not with me... the fairest thing for everyone is if she's alone and unhappy.
Sadece benimle olmadığında... yalnız ve mutsuz olması en iyi fikirmiş gibi geliyor.
I'm not sure about anything except that my father's dead, my mother's nuts... and everyone is blaming me.
Hiçbir şeyden emin değilim tek bildiğim, babam öldü, annem aklını kaçırdı ve herkes beni suçluyor.
Everyone's not as friendly as us. Hold on for me.
Kimse bizim gibi iyi arkadaş olmaz.
I have come into the world as light... so that everyone who believes in me should not remain in the darkness.
Ben dünyaya ışık gibi geldim böylece bana inanan herkes karanlıktan korunabilir.
It's a transition phase for everyone, not just for me!
Bu herkes için bir geçiş dönemi, salt benim için değil!
You know, it's not a wonder to me that everyone who's there is sick.
Oradaki herkesin hasta olduğundan tek bir şüphem yok.
I know it's not etiquette... to eat without everyone present... but a little birdie advised me... that perky friend of yours is gonna be a little bit tardy.
Herkes gelmeden yemeğe başlamanın doğru olmadığını biliyorum... Ama küçük bir kuştan öğrendiğime göre... Sevimli arkadaşınız birazcık yorgunmuş.
That's your interpretation, but trust me, not everyone's gonna get that.
Bu senin yorumun, ama herkes bu şekilde görmez.
Not everyone's as insecure as me.
Kimse benim kadar özgüvensiz değildir.
So you're saying that guy is manipulating everyone? but we're not doing this because we want to. that's just fine with me!
Bu kişinin herkesi kontrol ettiğini mi söylüyorsun? fakat bunu istediğimiz için yapmıyoruz. benim için hiçbir sorun yok!
And everyone likes that and that's good, but that's not me.
Ve herkes bundan memnun.
Not everyone's that considerate, what with me being...
Kimse böyle düşünceli değil. Yanımda şey oluyor...
Not everyone's cut out to be me.
Herkes benim gibi olamaz.
Remind me why we're not questioning everyone that works at Miller's and not just the Irish.
Bana neden Miller'in yerinde çalışanların tümünü değil de sadece İrlandalıları sorguladığımızı hatırlat.
I sent everyone I know an e-card for St. Patrick's Day, but not one person wrote me back.
Tanıdığım herkese Aziz Patrick günü için e-kart gönderdim ama hiçbiri cevap yazmadı.
Lana I'm anything but perfect, and I know that it's hard to live with me, especially when... not everyone can handle the double-sided life I live.
Lana, ben mükemmel biri değilim, ve benimle yaşamanın ne kadar zor olduğunun farkındayım. Özellikle de yaşadığım bu hayata, herkesin katlanamayacağını düşünürsek.
So--so y want me to put myself in an awkward situation to prove to everyone how awkward it's not?
Yani insanlara ne kadar uygunsuz olmadığını göstermek için kendimi uygunsuz bir pozisyona mı sokmamı istiyorsun?
If people find out, it's dangerous not only for me, But it's a threat to everyone who knows me.
Eğer insanlar öğrenirse tehlike sadece benim için değil beni tanıyan herkes için olacak.
- That's right. Not everyone's me.
- Haklısın herkes "Ben" değil.
He asked me not to say what I said to him... but I think we in the same boat... everyone deserves to know what's going on.
Ona söylediklerimi başkasına söylemememi istedi... ama hepimiz aynı teknede olduğumuza göre... herkesin neyin ne olduğunu bilmeye hakkı var.
Well, it's not often a minister of your renown returns to the pulpit, Brian. - Everyone wants to meet you. - They don't want to meet me.
çeviri : nazo82 feri _ meister
I need to stay one step ahead of her, not only for me but for everyone else's sake.
Sadece benim değil herkesin iyiliği için ondan bir adım önde olmalıyım.
It seems everyone's afraid of me... which to me sounds like their problem, but apparently not.
Görünüşe bakılırsa herkes benden çekiniyormuş, ki bence bu onların sorunu ama belli ki değil.
But since you're not a Spanish tutor... just a lying creep who purposely upset everyone... in an attempt to get with me, I'd appreciate it if you left... and stopped wasting all of our time.
Fakat İspanyolca öğretmeni olmamanın yanında sırf benimle birlikte olabilmek için herkesi rahatsız ettiğin ve yalancı bir pislik olduğun için burayı derhal terk etmeni ve zamanımızı daha fazla boşa harcamamanı rica ediyorum.
It's not a competition because everyone here is already a superstar to me.
Bu bir yarışma değil çünkü buradaki herkes benim için şimdiden birer yıldız.
How does everyone except me know it's not about the gift?
Nasıl oluyor da benim dışımdaki herkes hediye yüzünden olmadığını biliyor?
It's some big event Tonight everyone was invited... apart from me. - That's why you were not invited. Your speech!
Görünüyorki büyük etkinlik için herkes birlik olmuş... ben hariç İşte sırf bu konuşma için... seni davet etmedim Konuşmamın nesi var ki?
We give up, she kills everyone except for those who have value to her, and let me tell you, that's not a hell of a lot of people.
Pes edersek. İhtiyacı olanlar hariç herkesi öldürür. Ve sana bir şey söyleyeyim, çok fazla insana ihtiyacı yok.
Zing, you have started drinking too much and it's not just me, everyone thinks so!
Zing sen çok fazla içmeye başladın sadece ben değil, herkes öyle düşünüyor!
But it's not funny, knowing everyone is out there judging me.
Ama hiç komik değil. Dışarıdaki herkesin beni yargıladğını biliyorum.
I am not so used to everyone looking at me.
Herkesin bana bakmasına pek alışık değilim.
That's not why everyone that I love is in danger. It's because of me.
Sevdiğim herkesin tehlikede olmasının sebebi bunlar değil.
Ugh, I'm just relieved Everyone's not mad at me anymore.
Herkes bana artık öfkeli olmadığı için rahatladım.
I invited everyone in the office Because it's not a day for just Jim Or Pam or the baby or me.
Ofisteki herkesi davet ettim çünkü bugün yalnızca Jim Pam, bebek ya da ben ile ilgili değil.
"Oh, everyone look at me, I've got a girlfriend and I love going round her house and listening to her shit music and laughing at her shit jokes and pretending that she's fit when she's not that fit."
"Bakın bana, sevgilim var. Sevgilime gitmeyi seviyorum, onun boktan müziklerini dinliyorum, boktan şakalarına gülüyorum, öyle olmasa bile, ona sanki fitmiş gibi davranıyorum." modunda takılıyor.
That's not just for me. That's for everyone that you hurt.
Sadece benim için değil canını yaktığın herkes için.
You're calling me because you're at your sister's wedding, and she looks happy, and everyone is happy, and you're not. I don't know what to say.
Ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
When everyone told me not to hire the guy fresh out of the loony bin, I ignored them. I appreciate that, sir.
Herkes bana akıl hastanesinden yeni çıkmış birini çalıştırmamamı söylerken onları görmezden geldim.