Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ E ] / Executive order

Executive order перевод на турецкий

141 параллельный перевод
The President signed an executive order calling to immediate duty... 100,000 reservists
Başkan, 100.000 yedek askeri acil göreve çağıran bir kararname imzaladı.
The 47th Emergency Internal Security Tribunal for the SW Region as authorized by executive order no. 302...
Güney Batı Bölgesi 47 No'lu Ulusal Güvenlik Duruşması 302 no'lu kararname uyarınca...
The 48th Emergency Internal Security Tribunal of the SW Region... authorized by Executive Order... no. 302, is now in session,
Başkanlık Kararnamesi tarafından yetkilendirilmiş... Güney Batı Bölgesi 48 No'lu Ulusal Güvenlik Duruşması... 302 No'lu kararname uyarınca,
The 48th Emergency Internal Security Tribunal of the SW region as authorized by Executive Order No. 302 William C. Hoager, chairman, presiding is hereby concluded
William Hoeger'ın yönetim kurulu başkanlığını yaptığı güneybatı bölgesi için görülen 47. Acil İç Güvenlik mahkemesi 302 nolu idari kararın verdiği yetkiyle sonuçlanmıştır.
Channel open for executive order A. U.C. 3423.
İdari emir için Kanal AUC3423'ü açın.
Executive order.
Başkanlık emri.
I don`t want to issue an executive order. I just want a phone number.
Personelden birinin veya özel kalem müdürümün değil.
Commander Ivanova, I'm hereby issuing an executive order... placing Babylon 5 under quarantine.
Yarbay Ivanova, Babil 5'in acil olarak karantina bölgesi ilan edilmesini emrediyorum.
Your executive order for full use of our nuclear deterrent.
Nükleer silahlarımızı kullanabilmek için kararname.
Clark issued an executive order dissolving the Senate.
Clark, kanun hükmünde bir kararnameyle meclisi dağıttı.
NOW, THAT ADDS UP TO ABOUT $ 24 MILLION DOLLARS A YEAR IN AIDS RELATED HEALTH CARE COSTS. SO I'M ISSUING AN EXECUTIVE ORDER.
Bu da, aids ile ilgili olarak yapılan sağlık hizmetleri harcamalarının yılda yaklaşık 24 milyon dolara tekabül ettiği anlamına geliyor.
Later this afternoon, President Luchenko will sign an executive order... declaring Mars a free and independent world.
Bu öğleden sonra, Başkan Luchenko, Mars'ın özgür ve bağımsız bir gezegen olduğunu kabul eden bir kararname imzalayacak.
I disobeyed an executive order.
Üstümün emrine karşı geldim.
Senator Amidala will not refuse an executive order.
Senatör Amidala emrimi geri çevirmez.
Special executive order 768-04.
Özel Yetkili Görev 768-04.
That's it... special executive order 768-04, which basically means that, if it's a matter of national security, we can send a search party and a doberman pinscher up your ass.
İşte bu - - Özel Görev 768-04, basitçe der ki, ulusal güvenlik söz konusu ise, arama yapabilir ve bir Dobermanın kıçını ısırmasını sağlayabiliriz.
My partner wants to shoot you in the forehead, which I have absolutely no doubt that he can legally do under special executive order 768...
Ortağım seni alnının ortasından vurmak istiyor, ve bunu yasal olarak yapma yetkisine sahip, Özel Yetkili Görev 768 sayesinde...
What do you guys want? You ever hear of special executive order 768-04?
Özel yetki Görevi 768-04 diye bir şey duydun mu?
If you delineate my requests in an Executive Order, signed while you are still in command of this vessel
Eğer taleplerimi bir Başkanlık Emrinde toplar, hala bu geminin komutanıyken altını da imzalarsan
By executive order... the transcripts of this tribunal are classified top secret.
İdarenin emriyle....... bu duruşmanın kayıtları, çok gizli olarak sınıflandırılmıştır.
Therefore, I am issuing an executive order imposing a curfew on all civilians in the Los Angeles metropolitan area.
Bu nedenle, Los Angeles büyükşehriyle ilgili bütün sivillere, sokağa çıkma yasağının uygulanacağı, yürütülme yetkisi bulunan bir emri yayınlıyorum.
because it was the first will of the people, I'm going to sign my first executive order requiring the fleet to immediately establish settlements on the planet we have come to know as New Caprica.
Birazdan halkın ilk isteği olduğu için filonun, adına New Caprica diyeceğimiz gezegende yerleşim kurmasını içeren ilk idari kararımı imzalayacağım.
Therefore, I am issuing an executive order.
Bu nedenle bir kararname çıkartıyorum.
I am issuing an executive order imposing a curfew on all civilians in the Los Angeles metropolitan area.
Bu nedenle, Los Angeles büyükşehriyle ilgili... bütün sivillere, sokağa çıkma yasağının uygulanacağı,... yürütülme yetkisi bulunan bir emri yayınlıyorum.
You got an executive order, didn't you?
Emri sen verdirdin değil mi?
You went to the president and got an executive order?
Başkana gittin ve emri vermesini sağladın değil mi?
And along with them their little, secret executive order to eliminate one Billy Brooks.
Onlarla birlikte Billy Brooks'un ayağını kaydırmak isteyen minik ajans da yok olacak.
Karen, I'm issuing an executive order for the immediate apprehension and arrest of Jack Bauer.
Karen, Jack Bauer'in acilen yakalanması ve tutuklanması için... yürütmeye ilişkin bir emri uygulamaya koyuyorum.
Karen, I'm issuing an executive order for the immediate apprehension and arrest of Bauer.
Karen, Jack Bauer'in derhal yakalanması ve... tutuklanması için, idari bir emri uygulamaya koyuyorum.
And I am going to sign my first executive order requiring to immediately establish settlements on the planet we have come to know as New Caprica.
New Caprica adını verdiğimiz gezegene hemen yerleşim alanları kurulmasını içeren ilk kararnamemi imzalıyorum.
You'll find an executive order authorising a secret jury of six men and women to try, sentence and execute people guilty of extraordinary crimes or collaborating with the enemy in war.
Dosya içinde savaş zamanı düşmanla işbirliği yapan ve ciddi suçlar işleyen insanların kadın ve erkeklerden oluşan 6 kişilik gizli bir jüri tarafından yargılanmalarına hüküm verip, infaz etmelerine yetki veren özel kararnameyi göreceksiniz.
Lincoln suspended habeas corpus, Roosevelt signed Executive Order 9066...
Lincoln, Habeas Corpus'u askıya almıştı.
Under executive order 1345, issued by Chairman Wesker for gross misconduct in the field I sentence you to summary liquidation.
Başkan Wesker'ın çıkardığı 1345 sayılı kanuna göre itaatsizlik ve görevi suistimal nedeniyle.. ... seni tasviyeye mahkum ediyorum.
By executive order, I proclaim today "Underdog Day" in Capitol City.
Bana verilen yetkiyle, Capitol City'de bugünü "Underdog Günü" ilan ediyorum.
And so it is with great sadness, but even greater resolve that tonight I have signed an executive order initiating a military quarantine of New York City.
Bu yüzden büyük bir üzüntü ama daha büyük bir kararlılıkla bildiriyorum ki bu gece New York City'nin askeri karantinaya alınmasını sağlayan yürütme emrini imzaladım.
This is the executive order I presented this morning.
Bu, sabah sunduğum yürütme emrinin bir taslağı.
I'm assuming everyone here has read Executive Order 1066.
Burada bulunan herkesin 1066 no'lu yürütme emrini okuduğumu düşünüyorum.
We need an executive order granting logan a temporary furlough.
Logan'a geçici izin verecek bir hükümet görevlisine ihtiyacımız var.
The executive order authorizing president logan's release.
Başkan Logan'ın salıverilmesini onayan emir.
President Roslin's recent executive order outlawing abortion led to a demonstration...
Başkan Roslin'in yeni yürürlüğe giren "kürtajı yasa dışı" ilan eden yasa tasarısı protesto gösterilerine sebep oldu...
Maxie you know assasinations are specifically prohibited by executive order 12333...
Maxie, suikastların hareket emri 12333 tarafından ciddi bir biçimde yasaklandığını biliyorsun.
This relates to your Executive Order 112.
Konumuz 112'inci kararnamenizle ilgili.
The order you're referring to, executive order 112, is actually a work in progress, and the changes it proposes are provisional.
Bahsetmekte olduğunuz 112'inci kararnamenin çalışmaları aslında hâlâ devam etmektedir.
There was an executive order from the White House giving Bauer access to Burnett.
Beyaz Saray'dan Bauer'a Burnett için özel izin verilmiş.
We have an executive order from the president of the United States to search one of your buildings. FBI?
ABD Başkanı'nın emriyle binalarınızdan birinde arama yapacağız.
I also hold here an order of executive clemency signed by the governor, ordering a stay of execution on the condition that you offer proof of your willingness to provide evidence that can be used in the prosecution for numerous capital offences of one Lewis George Parma.
Ayrıca elimde vali tarafından imzalanmış merhamet anlaşması olarak sayılan Lewis George Parma'nın soruşturmada kullanılabilecek kanıtlanmamış sermaye suçlarına kendi isteğinle tanıklık etmen şartıyla yürütmeyi durdurma emri var.
That's the order of the Executive.
Yönetimin emri.
Executive Vice-president of Marketing and Order fulfillment.
Sipariş ve Pazarlama Bölümü Müdür Yardımcısı.
In Washington today, President Ford issued an Executive Order establishing a commission on Olympic sports. REPORTER :
Bugün Washington'da, Başkan Ford...
It's my master's order that the other members of your Executive Committee must come as well.
Efendimin emrine göre yürütme kurulunun diğer elemanları da gelmek zorundadır.
Put the ramie cloths in order. Executive Producer KANG Woo-suk Put the ramie cloths in order.
Kumaşları düzenli bir şekilde sırala.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]