Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ F ] / Fair hair

Fair hair перевод на турецкий

76 параллельный перевод
Blue eyes, fair hair, pretty nose a mouth for kisses high breasts, rounded hips.
Mavi gözler, sarı saçlar, güzel bir burun, öpülesi dudaklar, muhteşem göğüsler, dolgun kalçalar.
With fair hair, blue eyes, lost at age 8 when civil war broke out in the Far East?
Sarı saçlar, mavi gözler, 8 yaşında Uzakdoğu'daki savaşta kaybolmuş.
Fair hair, sir.
Sarıya çalan kumral efendim.
He's very tall, slim... has long fair hair... and looks a bit like Mick Jagger.
Çok uzun, ince oldukça uzun saçları var bir parça Mick Jagger'a benziyor.
The only description the clerk could give was the man was well-groomed in his early thirties and had fair hair.
Resepsiyonistin adamın eşkali hakkında tek söyleyebildiği, iyi giyimli... otuzlarının başında ve açık renk saçlı olduğu.
She looked into my eyes with her fair hair and her pale, delicate skin.
Sarı saçlarıyla, donuk ve hassas cildiyle gözlerimin içine bakar.
A boy and a girl, both with fair hair and blue eyes
Bir çocuk ve bir kız, ikisi de açık tenli ve mavi gözlü.
She had a lot of dolls and very fair hair.
Bir sürü bebeği ve çok açık renkli saçları var.
A fat guy with gloves and a younger one with very fair hair.
Biri iriyarı, eldivenliydi. Diğeri daha genç ve sarışın. Bayağı açık renk saçları var.
Female Caucasian, late twenties, fair hair, medium height.
Beyaz bir kadın, sarışın, 20'lerinde, orta boylu.
- Fair hair.
- Sarışın.
Fair hair, slim, 5'5 ".
Sarı saçlı, zayıf, 1.70 boyunda.
Fair hair.
Sarışın.
He's right, the image was obscene but not the way you think lt was a girl, a young one, fair and fresh a lovely pearl with long fair hair that blew around her head like golden candy floss
Görüntü müstehcendi. Ama sandığınız anlamda değil. Bir kız vardı.
She had fair hair and big eyes.
Sarı saçları ve kocaman gözleri vardı.
They have fair hair, white skin, blue eyes.
Açık renk saçları, beyaz tenleri ve mavi gözleri var.
He's got fair hair.
Sarı saçlı.
There's enough fair hair to go around.
İkimizede yetecek yer var orada.
5'10 ", black leatherjacket and short, fair hair.
Saat 05 : 10 yönünde. Üzerinde deri ceket var. Kısa ve düz saçlı.
You had fair hair and blue eyes,... but it was you for sure, I know that now.
Sarı saçlı mavi gözlüydün ama eminim o sendin.
She's given me this ribbon from her fair hair.
Sarışın bana bu kurdeleyi verdi.
Well, Tom ain't more than a hair off, but Alvin's done cut dead center, fair and square.
Evet, Tom bir kıl boyu aşmış ama Alvin tam ortadan vurmuş.
Height 5'10 ", hair dark, complexion fair, build light.
1. 80 boyunda, koyu saçlı, açık renk tenli, ince yapılı.
She is indeed most wondrous fair, gold of sunshine in her hair, lips that shame the red, red rose.
Aslında ne kadar güzel Gün ışığı gibi parıldayan saçlar gülleri utandıran kırmızı dudaklar.
Yellow hair, blue-green eyes, fair skin, and the little ones, too.
Sarı saçları, mavi gözleri, açık tenli. Çok küçük.
Fair complexion, brown hair, brown eyes.
Kumral, saç kahverengi, göz rengi kahverengi.
A tall man with fair, greying hair.
Kırlaşmış saçlarıyla, uzun boylu, kumral bir adam.
and fair of hair,
Açık renk saç
By your fiery hair and your bodacious frame you could be the only one to tell me where my fair Scarlet is.
Ateş gibi saçlarınız ve inanılmaz endamınızla, güzel Scarlet'ımın nerede olduğunu tek söyleyebilecek kişi siz olabilirsiniz.
I'II give you a bleach that will leave your hair as fair as gold.
Sana bir iksir vereyim Saçların altın kadar sarı olsun.
You have specified hazel eyes, dark hair and fair skin.
Ela gözlü, siyah saçlı ve açık tenli olarak belirtmişsiniz.
We'll turn you from a sweet Sandy into a slutty Sandy... dancing at the school fair in high heels, black spandex, and permed hair.
- Seni şeker kız Sandy'den kaltak kız Sandy'ye dönüştüreceğiz. Yüksek topuklu okul panayırında dans eden, siyah taytlı, perma saçlı kız olacaksın.
Not there, not there in my hair, foul or fair, don't you dare, no one there, peach or pear, no one there, in my hair, foul or fair...
Gözüm, kulağım, burnum. Sakın kanmayın. Orada kimse yok.
has a fair complexion, - and he's got a full head of hair.
Cildi düzgün ve saçları gürmüş.
We're looking for an American girl, probably not older than 20, outstanding looks despite her humble circumstances, refined manners, five feet five or six inches tall, slim, shapely, fair skin, dark hair.
Amerikalı bir kız arıyoruz. Muhtemelen 20 yaşından küçük. Oldukça güzel, sıradan sınıfına rağmen oldukça terbiyeli... 1-60, 1-65 boylarında zayıf, düzgün hatları olan koyu renk saçlı bir kız.
Dark hair, dark eyes, fair complexion, medium build.
Koyu renk saçlı, koyu renk gözlü, açık tenli, orta yapılı.
... and all the little pixie children began to smile... for each daughter was prettier than the next and the princess, with hair of gold and feathers so fair, went to find her true love...
Ve bütün yavru piliçler gülmeye başlamış. Çünkü kızların her biri birbirinden güzelmiş. Sonra prenses, altın saçları ve yumuşacık tüyleriyle Biricik aşkını bulmak için yola düşmüş.
Hey, I won that fair and square I lost ten pounds and dyed my hair
Hey, ben bunu kendi çabamla kazandım, 1 0 pound ile saçlarımı boyattım
5'8 ", brown hair, fair skin.
150 boylarında, kahverengi saçlı, açık tenli.
"5 112 feet height, fair complexion, long hair."
5 112 feet boyu, açık tenli, uzun saçlı.
I'm trying to say, I don't think you're actually going to meet Mr. Fabulous Hair at the science fair this weekend.
Söylemeye çalıştığım hafta sonu bilim fuarında Bay müthiş saçla tanışacağını sanmıyorum.
"Woman, 30 years or more, eyes colored brown, fair skin and hair, washed up at limehouse reach."
Kadın, otuz yaşlarında kahverengi gözlü, beyaz tenli ve sarışın Limehouse yakınlarında boğulmuş.
- It's not fair to say that, darling. - I'm not asking Him to cure me, or to take away this unbearable headache, or to let me walk again, or to give me my hair back...
- O'ndan beni iyileştirmesini veya nefes aldırmayan bu baş ağrısından kurtarmasını, veya tekrar yürüyebilmeyi veya saçlarımı geri vermesini istemiyorum.
big guy with fair hair.
Açık renk saçlı, iri bir adam.
He had white hair and fair skin. I must have seen him before.
Beyaz saçlı ve açık tenliydi, onu daha önce görmüş olmalıyım.
* my love is light as a dove * * and her skins is fair and dark is her hair * * and her eyes dart'round and fall on the ground * * and her lips move alone to an old country song... *
# Aşkım bir güvercin kadar hafif # # Bembeyaz teni ve kopkoyu saçları # # Etrafta dolanan sonra da yere bakan gözleri #
♪ Lisa, Lisa, maid so fair ♪ ♪ With crimson dress and pointy hair ♪ ♪ Do you mind if I stop and stare ♪
â ™ ª Lisa, Lisa, maid so fair â ™ ª â ™ ª With crimson dress and pointy hair â ™ ª â ™ ª Do you mind if I stop and stare â ™ ª â ™ ª Look in your mind and I'm there. â ™ ª
But you come along, and she put that hair clip on you like you was a prize hog at the county fair.
Ama sen geldin ve sana sanki panayırda ödül alan domuza kurdele takar gibi o tokayı taktı.
Blue of eye, brown of hair and fair complected, died in his 14th year of a wound sustained in a bear hunt. "
Mavi göz, kahverengi saç ve açık beyaz ten. 14 yaşındayken bir ayı avı sırasında aldığı yara ile öldü. "
Fair hair with a beard.
Kısa saçlı ve sakallı.
Yeah, doing the voices fair enough, but you don't have to start pulling my hair and hitting me, do you?
Tamam, seslendirme akıllıca ama saçımı çekip bana vurmak zorunda değilsin, tamam mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]