Family перевод на турецкий
122,686 параллельный перевод
Maybe even introduce me to some extended family... - Mm. -... which, for me, would be a really big deal, you know?
Belki beni bir kaç akraba ile bile tanıştırabilir ki biliyorsunuz bu benim için, çok önemli olabilir?
That's what family does.
Aileler bugünler için var.
Never apologize for taking care of family.
Hiç bir zaman ailene bakmak için kimseden özür dileme.
Beth, I got a whole other family down here.
Beth, tüm aile ile birlikteyim.
the fact that I am... I am supporting this family financially and emotionally, and still I am being attacked for not being supportive... that makes me want to ram my head through a damn wall!
bir gerçek var ki... bu aileyi finansal olarak da, duygusal olarak da destekleyen, destekçi olmuyor diye kendisine saldırılan... sırf bu yüzden kafasını duvara vurmak isteyen kişi de benim!
- sacrificed for this family.
- bu aile için fedekarlık yaptım.
- for this family, and watch me follow?
- uyup beni takip etmen?
- You want a family.
- Aile istiyorsun.
Is your family religious, super into Hindu stuff?
Ailen dindar mı? Koyu Hindular mı?
He may have killed her because she discovered that he stole half of the family business.
Aile şirketinin yarısında payı olduğunu öğrendiği için öldürmüş olabilir.
Our thoughts and prayers go out to the entire Bentman family, and we are...
Bentman ailesine baş sağlığı diliyoruz ve biz...
All the calls from when she left Polk Avenue Station are from family members in her contact list.
Polk Avenue İstasyonu'ndan çıktığında yaptığı tüm görüşmeler, iletişim listesindeki aile üyeleriyle.
All the calls to Huntley's phone on the night of the 17th, morning of the 18th, were from family members.
17'sinin gecesi ve 18'in sabahı Huntley'in telefonuna yapılan... bütün aramalalar aile üyelerindendi.
If she's telling the truth, by then her family should've known her whereabouts.
Eğer doğruyu söylüyor olsaydı, ailesi o zamana kadar onun nerede olduğunu biliyor olmalıydı.
She could lose her job, her family.
İşini, ailesini kaybedebilirdi,
You were a star in training college, then you put your family first.
Eğitim kolejinde bir yıldızdın, Ama daha sonra aileni ön plana koydun.
And Neil, best to let the Collersdales'FLO know that we've found a body, but absolutely not to say anything to the family till we know more.
Ve Neil, FLO'nun, Collersdales'a ait bir ceset... bulduğumuzu bilmesi iyi olacak, ama daha fazla şey öğrenene kadar kesinlikle ailesine bir şey söylememeli.
I started a family, sir.
Bir aile kurdum, Efendim.
'I started a family, sir.' Yeah, you stood still while other people kept climbing the ladder.
'Bir aile kurdum, Efendim.''evet, diğer insanlar merdivene tırmanırken sen durdun.'
Everything is for us, for this family.
Yaptığım her şey bizim için, bu aile için.
So another family doesn't have to deal with a terrible tragedy.
Dolayısıyla başka bir aile daha korkunç bir trajedi ile uğraşmak zorunda değil.
.. this could mean the end of your marriage, the end of your family.
.. Bu, evliliğinizin sona ermesi, ailenin sonu anlamına gelebilir.
I thought that way about my family once.
Ben de bir keresinde ailem için böyle düşünmüştüm.
And I think they're just some other family you got tired of.
Onlar da sıkıldığın başka bir ailen gibi işte.
I'm going after my family.
Ailemin peşinden gideceğim.
That's how you're gonna save your family.
Aileni bu şekilde kurtaracaksın işte.
What happened to me and my family gives me enough fucking cause.
Benim ve ailemin başına gelenler bana yeteri kadar sebep sunuyor amına koyayım.
You should've told me you had my family!
Ailemi yanına aldığını söylemeliydin!
Often people join gangs for the sense of belonging, and if they're socially isolated, it provides them with a sense of family for the first time.
Genelde insanlar aidiyet duygusu için çeteye katılır, eğer sosyal tecrit yaşıyorlarsa ilk kez bir aile duygusu tatmış olurlar.
My little brother has bone marrow cancer, and our family can't afford the costly treatments.
Kardeşimde kemik iliği kanseri var ve ailemizin tedavi için yeterli parası yok.
It says here they have no kids, no extended family either.
Çocukları yokmuş, akrabaları da yok.
Hey! Please don't hurt our family.
Lütfen aileme zarar vermeyin.
Zeke brought us together and made us a family.
Zeke bizi bir araya getirip bir aile yaptı.
Don't you give a damn about family?
- Aileyi umursamıyor musunuz?
A nuclear family.
Bir çekirdek aile.
If the Alpha did this, it's likely his family lives in the area.
Bunu alfa yaptıysa muhtemelen ailesi bu civarda yaşıyor.
The family could be out of town.
Aile şehir dışında olabilir.
The aged green van belongs to Ezekiel Reginald Daniels, 28, born in Arkansas, never had a dad, mom was an addict, only child who was raised by variously abusive family members.
Eski yeşil minibüs Ezekiel Reginald Daniels'a ait, 28 yaşında, Arkansas doğumlu. Babası yok, annesi bağımlı, çeşitli dayakçı aile bireyleri tarafından yetiştirilen tek çocuk.
She has a younger sister Kendra, who works at the family's real estate firm.
Ailenin emlak firmasında çalışan Kendra adında bir kız kardeşi var.
Ok, the dad just recently updated his Facebook family picture.
Baba yakın zamanda Facebook aile resmini güncellemiş.
So Bethany's been cut out of the perfect family.
Demek ki Bethany kusursuz aileden uzaklaştırılmış.
Yates has no family and no friends.
Yates'in ailesi ya da arkadaşı yok.
I'd talk to her family and friends, get to really know who Jody Wilson was.
Jody Wilson'ı tanımak için ailesi ve arkadaşlarıyla konuşalım.
You stay the hell away from my family.
Ailemden uzak dur.
Family's important, right?
Aile önemlidir değil mi?
Clearly he's threatening me and my family.
Belli ki beni ve ailemi tehdit ediyor.
She was a runaway from Philadelphia who hadn't seen her family in over 10 years.
Philadelphia'daki evinden kaçmış ve 10 yıldır ailesini görmemiş.
I want you to find a nice man, have a family, find a job where people treat you with respect.
İyi bir adam bulmanı istiyorum, ailen olmasını, insanların sana saygı gösterdiği bir iş bulmanı.
I understand the shackles of family expectations.
Ailenin beklentilerinin ayak bağı olmasını anlıyorum.
Introduce me to your family.
Beni ailenle tanıştır.
Hot and family friendly, Glen.
Seksi ve aileye uygun Glen.
family is everything 18
family first 36
family guy 58
family comes first 25
family dinner 19
family and friends 25
family only 25
family emergency 19
family reunion 17
family stuff 23
family first 36
family guy 58
family comes first 25
family dinner 19
family and friends 25
family only 25
family emergency 19
family reunion 17
family stuff 23
family members 20
family law 16
family history 17
family man 38
family too 21
family business 42
family meeting 38
familiar 66
families 111
family law 16
family history 17
family man 38
family too 21
family business 42
family meeting 38
familiar 66
families 111