Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ F ] / For all our sakes

For all our sakes перевод на турецкий

112 параллельный перевод
I hope so, for all our sakes.
Hepimizin iyiliği için öyle umarım.
I know that you're trying to keep up for all our sakes, but I feel that you must go in with Sister Briony and see the doctor.
Bütün ideallerimizi hayata geçirmeye çalıştığını biliyorum, ama Rahibe Briony'i görüp, doktora gitmelisin.
And for all our sakes, I hope you make it.
Ve hepimizin iyiliği için, umarım başarırsınız.
Henry, for all our sakes, think of England and not of your disappointed love for this man.
Henry, bizim hatrımıza... İngiltere'yi düşün! Bu adama duyduğun boşa çıkmış sevgini değil...
I consider it imperative that we let this tragic matter drop for all our sakes.
Bu trajik konuyu unutmanı istiyorum hepimiz adına.
So for all our sakes make it clear to him he's gotta behave.
Yani hepimizin iyiliği için ona doğru durması gerektiğini anlatın.
Paul, for all our sakes, this killing has got to stop.
Paul, hepimizin iyiliği için bu cinayetler sona ermeli.
- For all our sakes, don't be late.
Hepimizin iyiliği için geç kalma Starbuck.
Leave him where he is for all our sakes.
Onu olduğu yerde bırakalım. Herkesin iyiliği için.
For all our sakes.
... geldiğine hiç şüphe yok.
I'm happy to help, but for all our sakes, capture the Iron Monkey soon.
Yardım ettiğime sevindim ama hepimizin hatrına Demir Maymun'u hemen yakalayın.
This time, for all our sakes, stay down!
Bu sefer lütfen yerde kal!
If it's anything I hate, it's women's bodies being exploited. It has to stop for all our sakes.
Nefret ettiğim bir şey varsa, o da kadınların bedenlerinin teşhir edilmesi.
For all our sakes, Robert, you must take off your high hat and make what terms you can, else our home is lost, and ourselves His Lordship's tenants.
Robert, hepimizin iyiliği için gururunu bir yana bırakıp elinden geleni yapmalısın. Yoksa evimizi kaybeder ve Lord'un köleleri oluruz.
Speak to her for all our sakes!
Hepimizin hatırına onunla konuşun!
You've got to turn over a new leaf. For all our sakes.
Hepimiz için.
I hope you're right... for all our sakes.
Hepimizin iyiliği için umarım haklısınızdır.
Then for all our sakes, we will continue to drink the milk and eat the apples.
O zaman iyiliğimiz için... Sütü içmeye ve elmaları yemeye devam edeceğiz.
For all our sakes
Hepimiz adına
One thing I do know... for all our sakes...
Ama şunu gayet iyi biliyorum ki...
For all our sakes, we better hope that the encryption on those files is as good as we've been told.
Hepimizin iyiliği için o dosyalardaki şifrelemenin bize söylendiği kadar iyi olduğunu umalım...
Think about it, for all our sakes.
Hepimizin iyiliği için bunu bir düşün.
Please, Madame Giry, for all our sakes...
Lütfen Madam Giry hepimizin selameti için.
And for all our sakes, I hope it's not real.
Ve hepimizin iyiliği için, umarım bu gerçek değildir.
For all our sakes.
Hepimizin iyiliği için.
For all our sakes, you must stop this freakiness with the feet.
Hepimizin iyiliği için ayaklarınla yaptığın o saçmalıktan vazgeçmelisin.
Something else... for all our sakes!
Başka bir şey bulamaz mısın? Hepimizin iyiliği için!
For all our sakes. Please.
- Aman çaktırmayın.
- Do it, for all our sakes.
- Bunu bugün hepimizin hatrı için yap.
And let's hope for all our sakes, you're right.
ve umarım bizim tüm hatırımız için sen haklısınıdır
- please, for all Our sakes, go after her, tell her the truth.
Lütfen hepimizin iyiliği için Fi'nin arkasından gidip gerçekleri anlat.
I'm asking you, for all our sakes, to return our officer, alive before you make a mistake that can never be undone.
Sizden hepimizin iyiliği için, asla geri alınamayacak bir hata yapmadan önce memurumuzu geri vermenizi istiyorum.
I hope you find what you're looking for, for all our sakes.
Umarım aradığını bulursun. Hepimizin iyiliği için.
But for all our sakes, would it not be better if you and I were to try and persuade His Majesty to give up his divorce?
Ama yine de ikimiz Kral'ı boşanmaktan vazgeçirsek daha iyi olmaz mı?
I think a better term, and for all our sakes, a more accurate one, is "limitation of liability."
Ben daha iyi ve hepimiz için iyi olan bir terim düşünüyorum. Daha doğru bir terim "Sınırlı mesuliyet."
For all our sakes, no one must find out!
Hepimizin iyiliği için bundan kimsenin haberi olmamalı!
For all our sakes, I hope it hasn't.
Hepimizin iyiliği için, umarım kaybolmamıştır.
And for all our sakes, I'd better be the father.
Hepimizin iyiliği için dua et babası ben çıkayım.
I hope the blood of the Pendragon flows deep within your veins for all our sakes.
Hepimizin iyiliği için umarım damarlarında Pendragon kanı akıyordur.
Father's been racked with worry for all of our sakes, while you think of nothing but yourselves!
Siz kendinizden başka hiç kimseyi düşünmezken, babam bizim için endişelenip mahvoluyordu!
- For all of our sakes.
- Hepimizin iyiliği adına.
For all of our sakes.
Hepimizin iyiliği için.
- For all of our sakes, I hope nobody gets this.
- Hepimiz için, umarım kimse bunları anlamaz.
Listen to it this time, for all of our sakes.
Hepimizin iyiliği için bu seferlik onu dinle.
I hope she is prepared for all of our sakes.
Umarım hepimizin iyiliği için dediğin doğrudur.
Well... here's to King John. May he take the throne for all our sakes.
Kral John'un şerefine.
Get in your car and go, for all of our sakes.
Hepimizin iyiliği için arabana atla ve buradan git.
I deeply hope, for all of our sakes, that you are wrong.
Hepimizin iyiliği için... yanılmanızı... umut ediyorum.
But that they must, for the sakes of our children, all of them, for their safety and well-being, be sent away for as long as is lawfully possible.
Fakat kesinlikle, çocuklarımızın iyiliği için, hepsinin, güvenlikleri ve sağlıkları açısından.. ... kanunen mümkün olan en uzun süre boyunca toplumdan uzak tutulmaları gerekir.
Please, for all our sakes.
Lütfen, hepimizin iyiliği için.
So obviously, guys, for all of our sakes, This is a must-close.
Bu yüzden, çocuklar, hepimizin iyiliği için bu olay çözülmeli.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]