For both перевод на турецкий
9,375 параллельный перевод
I mean, whatever the other thing is I'm sure that it's probably best for both of us if you just keep it to yourself.
Öbür şey her neyse kendine saklamanın ikimiz için de en iyisi olacağından eminim.
~ You must, for both our sakes.
- Bırakmalısın, ikimizin iyiliği için.
Then, once she started searching for a cure for the Troubles... that could've been disastrous for both of us.
Sonra sorunlar için tedavi aramaya başladığında... Bu ikimiz için de felaket olurdu.
I need your permission for both options...
İki seçenek için de iznini alacağım.
Did you check Perry's alibi for both cases?
İki olayda da Perry'nin nerede olduğuna dair söylediği mazeretleri kontrol ettiniz mi?
For both of us.
İkimiz için de.
Even one seat for both of us is fine
İkimize bir koltuk bile yeter.
The boxes are safeguards for both species.
Kutular her iki tür için de birer teminat.
Well, we have the work records back for both Richard and Ivan Milat.
Elimizde hem Richard hem Ivan Milat'a ilişkin iş kayıtları var.
But if we can make deals for both of the murders, our eyewitness problem goes away.
Ama iki cinayet için de anlaşırsak görgü tanığı sorunu ortadan kalkar.
The meeting is for both of us, Rusty.
Toplantıya ikimizin de gitmesi gerekiyor, Rusty.
For both of us from the start.
İkimiz için de baştan beri.
I'm excited for both.
- İkisi için de heyecanlandım.
Take it now for both of us.
Şimdi ikimiz için kullan.
For both of you.
İkiniz için de.
Do you know how it was like for me here, working for both of us, worrying all the time?
Benim için burada olman nasıl bir şeydi biliyor musun ikimiz için çalışmak, sürekli endişe ediyor olmak?
It is, for both of us.
Öyle ikimiz içinde.
Oh, we can make a deal that's beneficial for both of us. Huh?
İkimize de yararı dokunacak bir anlaşma yapabiliriz, ha?
And it is my mission for both God and country to make certain that his third banishment be his last.
Üçüncü sürgününün sonuncu olmasını Tanrı ve ülkem adına kendime görev edindim.
And it is my mission, for both God and country, to make certain that his third banishment be his last.
Üçüncü sürgününün sonuncu olmasını Tanrı ve ülkem adına kendime görev edindim.
We both want him destroyed for good.
İkimiz de onun temelli yok olmasını istiyoruz.
Edith, if your news is good, then we are very happy for you both.
Edith, eğer haberlerin iyiyse, ikiniz adına sevindik.
We both want to know who was responsible for Susan's death.
İkimiz de Susan'ın ölümünden kimin sorumlu olduğunu bilmek istiyoruz.
For Christ's sake, cover that tat up before it gets us both killed.
Aman Tanrım, ikimizi de öldürmeden önce şunun üstünü kapat.
For as long as we both shall live.
İkimiz de hayatta olduğumuz sürece.
I guess we're both fools for love.
Sanırım ikimiz de aptal aşıklarız.
I did nothing on my own behalf but everything for the world I thought we both wanted.
Kendi adıma hiçbir şey yapmadım... sadece ikimizin de istediğini sandığım dünya için yaptım.
- For you and Blake both?
İsyanın simgesi. - Sizle Blake için?
and then, lucky for me, I got them both in the divorce.
Ne şanslıyım ki boşanmada her ikisi de yanımdaydı.
I had no right to make a choice that big for the both of us.
İkimiz adına o kadar büyük bir seçim yapma hakkım yoktu.
Richard, do you take Catherine to be your wife for as long as you both shall live?
Richard, Catherine'i ikiniz de yaşadığınız sürece karın olarak kabul ediyor musun?
We both know donna going to work for you Has nothing to do with you.
İkimizde biliyoruz ki Donna'nın senin yanında çalışmasının seninle hiçbir alakası yok.
It's best you keep both to yourself for now.
Bu şimdi kendinize hem en tutmak olduğunu.
We're both up for a Commissioner's commendation.
Âmirin dediklerine uymak zorundayız.
Uncle Michael's got Jimmy and me both working for him.
Michael amca Jimmy ve beni işe aldı.
I just felt like you'd be serious enough for the both of us.
Sen ikimize yetecek kadar ciddisin.
You've both got a chance now. He's even gone for a job interview.
Ama ona izin verseydin belki olabilirdi.
Who's that? He's Alfred's kid. Apparently, they both died in a fire, and he's always looking for his daddy.
Galiba, ikisi de bir yangında ölmüşler ve bebek sürekli babasını arıyormuş.
Something that can give us both what we want, to make a name for ourselves, to make a difference.
"İkimize de istediklerimizi verebilecek bir şey." "Adımızdan söz ettirmek, bir fark yaratmak için."
You are both destined for greatness, bound for glory.
İkinizin de kaderinde muhteşemlik var. Şöhretin yolundasınız.
But for years, he supported both of us while I pursued my passions - - photography, hip-hop dancing, fox hunting.
Ama yıllar boyunca ben tutkularımın peşinden giderken o da bize bakmıştı.
Well, yeah, he was - - he was sadder than I imagined, so I'm being strong for the both of us, which he said he admires.
O tahmin ettiğimden daha çok üzüldü ben de ikimiz adına daha güçlü duruyorum, ki buna hayran olduğunu söyledi.
You know this guy we're both searching for,
İkimizin de peşinde olduğumuz adam var ya.
Do you know I cooked lamb for you both tonight?
Sana iki gecedir kuzu eti pişirdiğimi biliyor musun?
Last night of freedom for us both.
İkimiz için de son özgür gecemiz.
For instance, maybe it can't take off when a life form registers as being both inside and outside at the same time?
Mesela, bir yaşam biçimi aynı anda hem içeride hem de dışarıdayken kalkış yapamıyorsa?
The nutritional supplement that Dr. Mertz found in both victims would be ideal for someone who couldn't eat normally.
Dr. Mertz'in iki kurbanda da bulduğu besin takviyesi normal yiyemeyen biri için idealdir.
But we both want to know that you're prepared for that status change.
Ama ikimiz de bilmek istiyoruz ki durum değişikliği için hazırlanıyorsun.
Do you know why they are calling us both for the business meeting?
Neden ikimizide iş görüşmelerini çağırdıklarını biliyor musun?
Ours are big business families, both of us are the only heads of the families and highly educated and we know each other very well, and they felt we are made for each other and of course we too.
Bizim ailelerimizin büyük işleri var, İkimizde iyi eğitim almış kişiler olarak bu işlerin başındayız. Birbirimizi iyi tanırsak, ailelerimizde birbirleri için yaratıldıklarını düşünecekler ve tabiki bizde öyle.
You and I both know that, depending on the DA's mood, this may well be my last investigation for quite some time.
İkimiz de biliyoruz Bölge Savcısın'nın ruh haline göre bu benim son soruşturmam olabilir baya bir süre için.
for both of us 188
for both our sakes 35
for both of you 64
for both of them 17
both 2223
bother 61
bother you 20
both of us 267
both of you 1783
both of them 366
for both our sakes 35
for both of you 64
for both of them 17
both 2223
bother 61
bother you 20
both of us 267
both of you 1783
both of them 366
both laugh 381
both grunting 124
both sides 54
both screaming 34
both laughing 234
both hands 46
both times 46
both grunt 36
both dead 17
both gasp 40
both grunting 124
both sides 54
both screaming 34
both laughing 234
both hands 46
both times 46
both grunt 36
both dead 17
both gasp 40
both of' em 29
both moaning 27
both chuckling 67
both scream 23
both groan 17
both chuckle 199
both panting 22
both giggle 18
both moaning 27
both chuckling 67
both scream 23
both groan 17
both chuckle 199
both panting 22
both giggle 18