For both our sakes перевод на турецкий
80 параллельный перевод
For both our sakes, I hope this ends the whole thing completely and forever.
İkimizin de iyiliği için bu derdin sonsuza dek kapanmasını umalım.
It better, for both our sakes.
İyi olur, ikimiz için de.
For both our sakes, go away for a couple of weeks.
Her ikimizin hayrına, bir kaç hafta uzaklaş.
For both our sakes.
İkimiz adına da.
For both our sakes, I would that word were true.
İkimiz adına da umarım sözlerin doğru çıkar.
Let's not drag it out for both our sakes Let's make it a friendly break
# Gel hatrımız için Uzatmayalım daha fazla # # Ayrılalım gitsin arkadaşça #
For both our sakes.
İkimizin de iyiliği için.
Help me, for both our sakes.
İkimizin de iyiliği için yardım et.
I can't tell you why, so please don't ask me, but for Paul's sake, for both our sakes, I tried to come to terms with him.
Nedenini söyleyemem o yüzden lütfen sormayın ama Paul'un hatırına, ikimizin hatırına, onunla anlaşmaya çalıştım.
She begged me not to hurt him, made me promise, said it was for both our sakes.
Onu incitmemem için yemin ettirdi bana, bunun ikimiz için de iyi olacağını söyledi.
Let's hope, for both our sakes, that I'm wrong.
İkimizin de iyiliği için değildir umarım.
" But for both our sakes, my enemy, send her back to me!
Her ikimizin hatırına. Düşmanlarım, onu bana geri verin!
Well, let's be glad for both our sakes, that he wont see it.
İkimiz için de onun bunu göremeyecek olması çok iyi.
For both our sakes, sir.
İkimizin iyiliği için de, efendim.
I have to destroy it for both our sakes.
İkimizin de iyiliği için onu imha etmek zorundayım.
Well, let's hope for both our sakes that some of it's true.
Her ikimize de anlattıklarının doğru olduğunu umalım.
Well, I hope for both our sakes... we find a dead Fish.
Ölü bir Fish bulmak ikimiz için de iyi olur.
For both our sakes!
İkimizin de iyiliği için.
Let's hope it doesn't come to that, for both our sakes.
Umalım ki, ikimizin hatırına, böyle olmaz.
I agree, for both our sakes.
L katılıyorum, bizim aşkına her ikisi için de.
I'm gonna pretend for both our sakes you didn't say anything like that.
İkimizin de iyiliği için böyle bir şey söylemediğini farz edeceğim.
But for both our sakes, don't make it personal.
Ama ikimizin de iyiliği için, olayı kişiselleştirme.
I'm gonna pretend for both our sakes you didn't say anything like that.
İkimizin de iyiliği için, böyle bir şey söylemediğini farz edeceğim.
I certainly hope you know what you're doing. For both our sakes.
İkimizin de iyiliği açısından, umarım ne yaptığınızı iyi biliyorsunuzdur.
- For both our sakes.
- İkimizin iyiliği için.
For both our sakes.
İkimizin hatrına.
There was nothing I could do. Now keep silent, please, for both our sakes.
Yapabileceğim bir şey yoktu... şimdi sessiz ol, ikimiz için de.
For both our sakes, I hope not.
İkimizin de iyiliği için, umarım yapmıyorumdur.
But i'm digging up feelings from the past that need to stay buried... for both our sakes.
Ama ikimiz içinde gömülü kalması gereken geçmişteki hislerimi ortaya çıkarmaya çalışıyorum.
Hmm, I just wouldn't want any of this to go badly... for both our sakes.
İkimizin iyiliği için de umarım hiçbir şey kötü gitmez.
Why? - Just forget me, for both our sakes.
İkimizin de iyiliği için unut beni.
Keep them safe, for both our sakes.
İkimizin hatırına bunları güvenli bir şekilde saklıyorum.
Please, for both our sakes.
Cal, her şey bitti. Lütfen, ikimizin de iyiliği için.
Then for both our sakes, shoot straight.
O zaman, her ikimizin iyiliği için,... 12'den vur!
For both our sakes.
İkimiz için de.
You have to get over this thing between you - for both our sakes.
İkimizin de iyiliği için babanla barışmalısın.
So for both our sakes, Would you do me the honor to be the first pro To represent my baby- - rasta monsta?
İkimizin de işine gelecek şekilde biriciğim Ransta Monsta'yı temsil eden ilk kişi olmak ister misin?
For both our sakes.
İkimizin iyiliği için de.
We have to figure it out, for both our sakes.
İkimizin de iyiliği için, bu işi çözmemiz gerek.
It's time, for both our sakes.
Şimdi zamanı ikimizin hatrı için.
For both our sakes, take care of it.
İkimizin iyiliği için bu işi hallet.
I hope, for both of our sakes, to receive a positive answer.
Cevabınızın olumlu olacağını umuyorum.
Good luck for both of our sakes.
İkimize de iyi şanslar.
But, jay, for both of our sakes, I hope you're there with me when I go.
Ama, Jay, ikimizin hatırına, umarım gelirsin de, beraber gideriz.
I was hoping you'd just go away, for both of our sakes.
Hepimizin iyiliği için,... gideceğinizi umuyordum.
Well, you just make sure it doesn't happen for the both our sakes.
Pekala, Bir daha tekrarlanmasın.
And please, for both of our sakes, never, ever, ever see her again.
Ve lütfen ikimizin de iyiliği için onu bir daha asla görme.
I just want to be really clear, for both of our sakes.
İkimiz için de elimden geldiğince açık konuşmak istiyorum.
I sent her packing for both of our sakes.
Ve sana hatırlatmama izin ver ikimizin yararı için onu eşyalarını toplamaya gönderdim.
For both our sakes.
İkimizin iyiliği için.
Well, for both of our sakes, yes.
Şey, her ikimizin de iyiliği için, evet.