Frankfurt перевод на турецкий
454 параллельный перевод
I've taken care ofher for six years... but I've got a job in Frankfurt now - a rich family - and I can't be bothered with her anymore,
6 yıldır ona ben bakıyorum ama şimdi Frankfurt'ta bir iş buldum. - Zengin bir aile. - Ve artık onunla canımı sıkamam.
And please make Aunt Dete stay in Frankfurt for a long, long time.
Ve lütfen Dete Teyze'm Frankfurt'ta çok çok uzun zaman kalsın.
- Just to Frankfurt.
- Sadece Frankfurt'a.
- I don't want to go to Frankfurt.
- Ben Frankfurt'a gitmek istemiyorum.
- Yes, to Frankfurt with Aunt Dete.
- Evet, Dete Teyze'yle Frankfurt'a.
Her aunt has taken her to Frankfurt.
Teyzesi onu Frankfurt'a götürdü.
You're not walking all the way to Frankfurt?
- Evet. Frankfurt'a kadar bütün yolu yürümeyeceksin ya?
We can't have you beating on all the doors of Frankfurt at this hour!
Bu saatte Frankfurt'taki bütün kapıları çalmana izin veremeyiz.
La Chesnayés grandfather was called Rosenthal and came from Frankfurt.
La Chesnayés'in büyükbabasının adı Rosenthal'mış ve Frankfurt'tan gelmiş.
Max Freidank, more dead than alive from wounds was arrested in Frankfurt a few days ago.
Max Freidank, yaralarından dolayı ölüden daha beter bir kaç gün önce Frankfurt'ta tutuklandı.
All railroads out of Frankfurt are fouled up.
Frankfurt'taki tüm tren yolları iptal olmuş.
- Did they get you over Frankfurt? - On the Schweinfurt run.
- Seni Frankfurt'ta mı ele geçirdiler?
We were waiting in the depot in Frankfurt, understand?
Aynen şöyle oldu. Frankfurt'ta cephanelikte bekliyorduk.
Broke every window in Frankfurt. Understand?
Frankfurt'taki bütün camları indirdi.
Quite a transportation jam we're having outside of Frankfurt.
Farketmez. Frankfurt'ta bir ulaşım problemi yaşamaktayız.
You must have shot your mouths off from Frankfurt to here. - No, we didn't.
Her ikiniz de ağzınızı Frankfurt'tan buraya gelene kadar kapalı tutacaktınız.
I was in the Frankfurt station.
Frankfurt istasyonundaydım.
Here is Mr. Durrieux. Fellow citizens, we face difficult times.
Devlet bakanı Dr. Bleibtreu Frankfurt'ta verdiği demeçte şunları söyledi :
"payable in dollars, or marks at Frankfurt."
"Frankfurt'ta ödemeye hazırım."
I do consider you and your morality excess baggage... but since I'm off to Frankfurt tonight at 8 : 30...
Sana ve bu ahlaklı tutumunu takdir ediyorum ancak bu gece 8 : 30'ta Frankfurt'a gidiyorum...
The Frankfurt - 150 miles away.
Frankfurt, 150 mil uzakta.
The Olympic wanted to know if we were steaming south to meet her... and the Frankfurt keeps asking for more details, the idiots!
Olympic onunla buluşmak üzere güneye doğru yol alıp almadığımızı soruyor. Frankfurt ayrıntıları sorup duruyor.
UH- - I WAS BORN IN FRANKFURT.
Frankfurt doğumluyum.
FRANKFURT, LIKE IN GERMANY?
- Almanya'daki Frankfurt mu?
I WAS BORN IN FRANKFURT, GERMANY.
Frankfurt, Almanya doğumluyum.
I KNOW THAT I WAS BORN IN FRANKFURT.
Frankfurt doğumlu olduğumu biliyorum. - Devam edin, Bay Lanser.
Sarge, anything new on Frankfurt?
Frankfurt'ta yeni bir şey var mı?
- Frankfurt.
- Frankfurt.
Talking of Frankfurt, I picked up some hot news.
Frankfurt demişken kulağıma acayip haberler geldi.
! In Frankfurt?
Frankfurt'ta mı?
How are the fräuleins in Frankfurt?
Frankfurt'ta kadınlar nasıldı?
Just getting the names of some art galleries in Frankfurt.
Frankfurt'taki sanat galerisi isimlerini yazıyoruz.
Your conduct during your tour of duty is of the greatest importance.
Frankfurt'taki tavırlarınız çok önemlidir.
Frankfurt am Main is so called because it is on the river Main, which flows into the Rhine, which eventually flows into the sea.
Frankfurt am Main adını Main nehrinden alıyor. Bu nehir Rhine'la birleşiyor ve sonra da denize dökülüyor.
" District court Frankfurt am Main has decided the following :
" Frankfurt Eyalet Mahkemesi hükmü aşağıdaki gibidir :
Frankfurt am Main.
Frankfurt am Main.
Three seats to Venice via Frankfurt.
Olumlu. Venedik'e giden 6 : 00 uçağında üç koltuk. Aktarma Frankfurt'ta.
Call the Frankfurt plant for another 100,000 bottles.
Aklıma gelmişken Frankfurt fabrikasını ara ve bize 100 bin şişe daha göndermelerini söyle.
Pan American flight 17 to New York via Frankfurt now boarding at gate 5.
Frankfurt üzerinden New York'a giden 17 sefer sayılı Pan American uçağına binişler için 5 numaralı kapıya gitmeniz rica olunur.
I forgot to wear my second pair of socks on the Frankfurt mission.
Frankfurt uçuşunda, bir çift çorap daha giymeyi unutmuşum.
Frankfurt-on-Main.
Amsterdam bile satıyor.
They talk about Frankfurt, but it's always them, the socialists, who spoil everything here!
- Evet, Amsterdam! - Efendim, madam? Amsterdam hakkında konuşuyorlar ama aslında konu hep kendileri her şeyi berbat eden sosyalistler.
A snowstorm in Frankfurt.
Frankfurt'ta bir kar fırtınası.
It won the prize for extended flight at Frankfurt last year.
Geçen yıl Frankfurt'ta en uzun uçuş ödülünü kazandı.
After all, I was Ping-Pong champion of the Sportsverein in Frankfurt three times over.
Ne de olsa Frankfurt'daki spor kulübünde 3 kereden fazla Ping-Pong şampiyonu oldum.
You live in Frankfurt?
Frankfurt'ta mı yaşıyorsun?
Emanuel lived for some time as a student in Frankfurt-on-the-Oder, and soon became a musician and accompanist to the King of Prussia.
Emanuel bir süre, Frankfurt-on-the-Oder'de öğrenci olarak yaşadı, ve kısa zamanda müzisyen, ve Prusya Kralı'nın akompanisti oldu.
I think I'm going to Frankfurt.
Frankfurt'a gideceğim.
Which is more important - the pain or Frankfurt?
Hangisi daha önemli? Bu ağrılar mı? Frankfurt mu?
FRANKFURT?
Frankfurt?
Even Frankfurt is selling. That's right.
Bu sana da uyar mı, seni piç?