Fro перевод на турецкий
314 параллельный перевод
The theory that the Earth's magnetic field has repeatedly flipped to and fro had been hotly debated for years, but no consensus had ever been reached.
Dünyanın manyetik alanının tekrar tekrar değiştiği teorisi yıllarca hararetli biçimde tartışıldı ancak hiçbir zaman bir fikir birliğine varılamadı.
We assume it should hang straight down, but because the ship is rolling it swings to and fro.
Düz sarkacağını düşünürüz ama gemi sallandığı için o da öne arkaya gider.
Prancing, dancing to and fro Not too fast, not too slow
Hopla, zıpla, dans et Ne çok hızlı, ne çok yavaş
You see, for 25 years he's been going to and fro, and fro and to.
25 yıldır bir ileri bir geri, bir ileri, bir geri gidip geliyor.
And most of the time he didn't know whether he was fro or to.
Ve çoğu zaman ileri mi yoksa geri mi gittiğini bilmiyor.
Have you ever been to when you were supposed to be fro?
İleri gitmeniz gerekirken hiç geri gittiğiniz oldu mu?
They shake their bodies so To and fro
Vücutlarını şöyle sallıyorlar Öne ve geriye
Run to and fro through the streets, search in the great plains for one man who seeketh the Lord.
Sokaklarda dolaşın, Tanrı'yı arayan tek bir kişi bulmaya çalışın.
One of Muntyeba's assistants holding the sacrificial chicken swings his arm to and fro to tell the Gods :
Muntyeba yardımcılarından biri kurban edilecek tavuğunu tutuyor ve kolunu ileri geri sallayarak tanrılara sesleniyor.
" There twixt heaven and earth suspended as the bell swung to and fro,
" Cennet ve yeryüzü askıda, çan ileri geri sallandıkça,
So what has she come to you fro?
Peki niye sana gelmiş?
You're not going to spend aΙΙ night to-ing and fro-ing between us.
Tüm geceyi ikimiz arasında git gellerle geçirmeyeceksin herhalde.
- Fro. - Fro?
- Geri?
- Yes, fro.
- Evet, geri.
To and fro, stop and go
İleriye geriye, dur ve git.
For every to there is a fro
Her gidişin bir dönüşü vardır.
To and fro Stop and go
İleri geri, gidiş ve dönüş.
Thanks fro sparing time.
Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.
Never tire of ever buzzing to and fro
Vızıldamaktan asla yorulmazlar
And the raven went forth, and flew to and fro. Even until the waters were dried up from off the Earth.
Ve kuzgun gitti ve yeryüzünden sular çekilinceye kadar öteye beriye gitti.
Rock to sleep while the cradle went to and fro.
Beni uykuya yatır, beşik sağa sola sallanır.
To and fro to the tune of the tickle-toe.
Müziğin ritmi ile takım ruhu içinde.
Drifting to and fro
Aşağı yukarı sürüklenen
And the second glass I shall drink to the pigeon that the wind carries to and fro, and then lands him next to that dove.
İkinci kadehi ise rüzgârın oradan buradan taşıdığı ve bu kumrunun yanına bıraktığı güvercine içeceğim.
"... we can rock to and fro and never let go, at the hop, hop, hop. "
"... we can rock to and fro and never let go, at the hop, hop, hop. "
Mrs Brown was like a ball being pushed to and fro.
Bayan Brown ileri geri oynanan bir top gibiydi.
He went to and fro between them.
Tanrılar arasında gidip gelirdi.
Father walked to and fro across the floor.
Babam, ileri geri gidip durdu.
An eternal too and fro between lethal boredom and wild desire which I will never be able to explain.
Can sıkıntısının arasında sonsuz bir kargaşa ve ölümcül vahşi arzular... Bunu asla tam olarak izah edemem.
Why do I start swaying to and fro?
Hemen vücudumu sallayan?
The everlasting running to and fro, the gossip, the backbiting.
Ona buna durmadan koşuşturma, dedikodu, arkadan konuşma.
- Without asking fro permission?
- Evet. - İzin almadan mı?
Downstairs my mum was walking to and fro smoking a cigar.
Aşağı katta Babam sağ-sola yürüyordu..... Puro içiyordu.
We watch those breasts bounce gently to and fro.
O göğüslerin nazikçe yukarı ve aşağı zıplayışını izliyoruz.
Once there were three kings who came from the Orient, bearing incense, which they swung to and fro.
Bir zamanlar, Şark ellerinden gelen 3 tane kral varmış,... yanlarında bir o yana bir bu yana sallanan tütsüler taşırmışlar.
Alice Melkin. Alice Melkin. She's lying on the bow of the boat, swaying to and fro.
Teknenin en uç kısmında uzanmış, Sağa sola dönüp duruyor.
" Laughed loud and long... and all the while his eyes went to and fro.
" Uzun uzun yüksek sesle güldü... bu arada gözleri fır dönüyordu.
I'm only here to stop him fro... How do you say this, Mrs. Lift? Listen to me, Mrs. Lift.
... bu işlerden uzak olmalıyım burada bulunuşumun tek sebebi ona engel olmak istemem... beni dinleyin, bayan Lift.
We will take vengeance, blood fro blood
Lam Usta'nın kanı yerde kalmayacak
We will take vengeance, blood fro blood We will revenge and kill our enemy We will revenge and kill our enemy
* Lam Usta'nın kanı yerde kalmayacak * intikamını alacağız, düşmaları öldüreceğiz * intikamını alacağız, düşmaları öldüreceğiz *
- " To and fro we leap... - Shh.
" Zıplarız oraya buraya.
You got that big Z in your'fro, man.
Önüne de kocaman bir Z yazdırmışsın.
I'll drive it here and there, to and fro out and about.
Oraya buraya, ileri geri, etrafa.
I grabbed the bitch by her kinky'fro and started pounding'her head into the hood of her nice white Parking Pig-mobile and then,
Kaltağı saçından tuttuğum gibi kafasını beyaz renkli afili park aracının kaputuna vurmaya başladım.
- I know you didn't think that "ass-fro" was cute.
- Biliyordum kıçının hoşuna gitmediğini.
" heaving to and fro beneath his booted feet.
"Çizmeli ayaklarını ileri geri kaldırıp indirirken"
You know, Kes, now that I'II be to-and-fro, your responsibilities in Sick Bay will increase.
Bilirsin, Kes, şimdi Revirdeki sorumluluğun artacak.
Who seemed distracted with his woe, Who rocked his body to and fro,
Ileri ve geri bedenini sarsan onun keder ile deli gibi görünüyordu, kim
Always running to and fro, left and right.
Her zaman sağa sola, ileri geri kaçışma.
Running to and fro, Gibraltar, Kalik, Kalik, Gibraltar.
- Cebelitarık arasında çalışıyorsunuz.
This is Kermit the fro... oh, hi, piggy.
Ben Kurbağa Kermit.
from 995
front 182
frost 370
frosty 41
frog 112
frozen 102
frostbite 22
from the bottom of my heart 69
from now on 1905
from your perspective 17
front 182
frost 370
frosty 41
frog 112
frozen 102
frostbite 22
from the bottom of my heart 69
from now on 1905
from your perspective 17
from new york 38
from the very beginning 50
from the heart 21
from the future 31
from here on out 107
from time to time 154
from the past 16
from here on 55
from the start 66
from what i hear 195
from the very beginning 50
from the heart 21
from the future 31
from here on out 107
from time to time 154
from the past 16
from here on 55
from the start 66
from what i hear 195
from this moment 32
from you 300
from where 295
from your wife 16
from a distance 46
from this day forward 62
from me 297
from then on 61
from this moment on 89
from us 65
from you 300
from where 295
from your wife 16
from a distance 46
from this day forward 62
from me 297
from then on 61
from this moment on 89
from us 65