Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ G ] / Generous

Generous перевод на турецкий

4,834 параллельный перевод
And you're generous.
Cömertsin.
Well, I could use an account and he's been generous.
Bir müşteriyi kullanarak onun gönlünü kazanabilirim.
He made it for his generous Pop Pop.
Bunu cömert Pop Pop'u için yapmış.
If I'm feeling generous.
- Eğer iyi bir günümdeysem.
Gaillimard will never give you such a generous advance.
Gaillimard sana asla böyle cömert bir avans vermez.
But very generous.
- Ama cömert.
Generous is good.
- Cömertlik iyidir.
We will take things into consideration and be generous.
Bunu göz önünde bulundurup cömert davranacağız.
You'll find that my people are very generous.
Arkadaşlarımı çok cömert bulacaksınız.
Yes, a very generous offer.
- Evet, fazlasıyla cömert bir teklif.
I heard Su-yang is very generous and loyal to his men.
Su Yang'ın avladığı hayvanların etlerini dağıtıp içki veren bir insan olduğunu duydum.
Someone who's sexually experienced, generous in bed, someone I can trust, sensitive.
Bu konularda deneyimli yatakta cömert, benim güvenebileceğim ve duyarlı biri.
He was a generous man.
Cömert bir adamdı.
Yeah, so the idea of this test is that kids are not that naturally generous with their own things, and so if they just have some things and you tell them they can share, maybe they will,
Evet, bu deneydeki fikir şu : Çocuklar kendilerine ait şeyler söz konusu olduğunda doğuştan cömert değillerdir, eğer bir şeylere sahiplerse ve bunları paylaşabilecekleri söylenirse belki cömert davranırlar, belki davranmazlar ancak birlikte çalışıp ödülü birlikte kazandıklarında eşit paylaşmaya eğilim gösteriyorlar.
That's generous, considering he attacked you.
Ne kadar yüce gönüllüsünüz, sana saldırdığını dikkate alınca.
You know, I'm finding that often people with the least to give are the most generous.
Daha çok az şey verebilen insanlar cömert oluyor.
WAY TO BE THOUGHTFUL AND GENEROUS WHEN YOU HAD NOTHING TO GAIN FROM IT, PUSSY. I'M KIDDING.
Hiçbir çıkar sağlamadan düşünceli davranman ne güzel, amcık herif.
I would be generous to your family, as well.
Ailene de cömert olacağım.
this is too generous.
Bu çok cömertçe.
Mmm... So generous, darling.
Çok cömertçe tatlım.
You didn't have to be that generous.
Bu kadar cömert olmanıza gerek yoktu.
A generous salary, bonuses and bumps, travel, food, lodging, wardrobe.
Cömert bir maaş, bonuslar ve zamlar, ulaşım, yemek, konaklama, kıyafet.
Um, that is a... a very generous offer.
Bu çok cömert bir teklif.
Still a mystery- - the anonymous donor whose generous donation funded the event.
İsimsiz bağışçı hâlâ gizemini koruyor. Bu etkinliğin yapılması onun cömert bağışları sayesinde mümkün olmuştu.
No, just me and a... very generous cold spread.
Hayır, sadece ben ve gayet cömert, soğuk yiyecek ziyafeti.
I LOVE YOUR SPARKLING WIT, YOUR GENEROUS SPIRIT, AND THE ADORABLE WAY YOU SNORT WHEN YOU LAUGH.
Senin parlak zekana, yüce gönüllülüğüne,... ve gülerken çıkardığın o seslere bayılıyorum.
That's very generous of you, Charlie,
Çok cömertsin Charlie...
- To be generous, yeah.
- Dürüst olmak gerekirse evet.
I'm sure the folks at home would be more than generous with their donations.
Eminim evdeki insanlar bağışlarında cömert davranırlar.
I think you'll find it a generous increase.
Cömert bir bağış olarak gör. Hmm.
Our daughter was a kind, generous person.
Kızımız cömert bir insandı.
That is very generous of you.
- Ne kadar da naziksin.
That's very generous of you.
Ne kadar da cömertsin.
His Grace was generous, he granted my father large holdings, but...
Majesteleri oldukça cömertti ve babama büyük topraklar verdi.
Kind, compassionate, generous.
Nazik, şefkatli, cömert.
I mean, I think it's very generous.
Bence bu çok cömertçe.
That's very generous of you.
Çok cömertsin.
You can afford to be generous.
Cömert olabilirsin.
I can see you're, uh, real generous.
Çok cömert olduğunu görebiliyorum. Bu teminatlı borçlanma.
The generous donors wish to remain anonymous.
Cömert donörlerimiz, isimlerini vermek istemiyor.
That's you, right? That was Dr. Fuller being generous.
- Dr. Fuller cömert davrandı sadece.
They got generous pensions, luxury apartments for their service to the Republic.
Cumhuriyete hizmetlerinden dolayı cömert emekli maaşları, lüks daireleri oldu.
... what a generous man he is and his ongoing charitable involvement.
Çok cömert biridir kendisi ve hayır işleri devam ediyor.
Oh... that's awfully generous.
- Çok cömertsiniz. - Hayır, ben ısmarlıyorum.
So, according to the Wonder Twins, Donald Banks'financial history shows that Zevlos has been giving him generous kickbacks since'89.
Meraklı İkizlere göre Donald Banks'in finansal geçmişi gösteriyor ki Zevlos ona 89'da çok cömert bir pay vermiş.
Moray is always most generous.
Moray her zaman cömerttir.
Why are you being so generous to me?
Neden bana karşı bu kadar cömertsin?
I'm not being generous.
Cömert değilim.
Scientists can open these up and observe them as they develop, fed by a generous supply of egg yolk.
Bilim adamları, bu yumurtaları açıp besleyici yumurta sarısını ve onun gelişimini gözlemleyebilirler.
- Generous!
- Cömert!
Perhaps. A generous donation for new textbooks is in order.
Belki biz de kitaplar için cömert bir bağış yaparız?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]