Happens all the time перевод на турецкий
983 параллельный перевод
Oh, sure, we predicted this It happens all the time.
Tabii, bu kehanette bulunmuştuk. Böyle şeyler hep oluyor.
Happens all the time. All calmed down, Dinah?
Her zamanki kavgaları.
Happens all the time.
Bu hep olur.
This sort of thing happens all the time.
Bu tür şeyler her zaman olur.
Oh, it happens all the time.
Her zaman böyledir.
Happens all the time.
Bu her zaman olur.
Happens all the time.
Sürekli görülen bir şey.
- It happens all the time?
- Her zaman mı oluyor?
It happens all the time.
Bu her zaman olur.
- Listen, it happens all the time.
- Dinleyin, bu hep olur.
It happens all the time.
Hep böyle olur.
Happens all the time.
Hep olur.
It happens all the time.
Böyle şeyler hep olur.
Happens all the time.
Sürekli oluyor.
It happens all the time. Not just in the theater.
Sadece tiyatroda değil bu her yerde olur.
Yes, happens all the time. Do you cook with butter here?
Bunlar olağan şeyler, değil mi?
- It happens all the time.
- Bunlar her zaman olur.
It happens all the time.
Bu hep olur.
Well, this happens all the time.
Bu çok normal.
Yes, they did. Happens all the time.
Evet, benim yüzümden gittiler.
This happens all the time!
Sürekli böyle oluyor!
"I'm sure that it happens all the time."
"I'm sure that it happens all the time."
It happens all the time.
New York'ta her zaman olur.
That happens all the time.
Bu her zaman olur.
- It happens all the time.
- Bu hep olur.
It happens all the time, dude.
Her zaman olur ahbap.
Happens all the time, sir.
Hep olur, efendim.
- It happens all the time.
- Her zaman oluyor.
- Happens all the time.
- Hep olan şeyler.
This happens all the time.
Hep böyleyizdir.
- It happens all the time. - Well, it doesn't happen to my mama! - It'll pass off.
Ama benim annemin başına hiç gelmemişti!
Happens all the time.
Her zaman olur.
- Childs, happens all the time, man.
- Childs, Her zaman olur adamım.
This happens all the time, but it doesn't really matter.
İlk kez başıma gelmiyor, ama gerçekten bir önemi yok.
It happens all the time.
Bu her zaman oluyor.
I'm sure this happens all the time.
Eminim bu hep olan bir şeydir.
The truth, that it happens all the time.
Gerçeği, bunun her zaman olabileceğini.
It happens all the time, stick.
Her zaman olur böyle şeyler, sırık.
In the Caucasus it happens all the time.
Caucasus'ta bunlar hep olur.
Happens all the time.
- Bu her zaman oluyor.
It happens all the time.
Bu hep oluyor.
Happens all the time.
Bu hep oluyor.
Gosh, I guess this happens to you all the time, wherever you go.
Sanırım gittiğin her yerde böyle oluyordur.
Unexpected international affairs. Happens to us diplomats all the time.
Beklenmedik uluslararası sorunlar.
This happens to me all the time.
Bu bana hep oluyor.
Happens to me all the time.
Bu hep oluyor. Tanıyorlar.
Darling, it happens to me all the time.
Tatlım, bu bana hep olur.
It happens to me all the time.
Bana da her zaman oluyor.
It happens all the time on the road.
Turnede hep olan şeyler.
- It happens to Billy all the time.
- Billy'e her zaman oluyor.
MacGyver, every time something happens around here, they lock the airport down, troops pour all over every friendly embassy, roads are blocked.
MacGyver, burada ne zaman bir olay olsa, havaalanı kapanır, tüm dost büyükelçiliklerin etrafına askerler konur, yollar kapanır.