Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ H ] / He looks great

He looks great перевод на турецкий

129 параллельный перевод
- He looks great.
- Harika görünüyor.
- Yeah, he looks great, too.
- Evet, harika görünüyor. - Buna ihtiyacı vardı.
Like he looks great.
Sanki kendi iyi görünüyor da.
He looks great.
mükkemmel görünüyor.
He looks great.
O harika görünüyor.
He looks great in uniform!
Üniformayla çok yakışıklı görünüyor!
He looks great in a towel, too.
Evet. Havluyla da harika görünüyor.
- Boy, he looks great.
Harika görünüyor.
- He looks great.
Harika görünüyor.
Wow, he looks great.
Harika görünüyor.
- Well, that Paul Newman guy is 70, and people are always saying that he looks great.
Paul Newman denen adam da yetmiş yaşında, ve herkes ona harika göründüğünü söylüyor.
As an actor he looks great.
Bir aktör olarak çok iyi görünüyor.
- Wow, he looks great!
- Harika görünüyor!
He's a super singer and he looks great also.
Şarkıcı ve de müthiş yakışıklı.
Look at him. He looks great.
Baksanıza, harika görünüyor!
He looks great.
Çok iyi görünüyor.
The strange part was he was really nice and he looks great, but I didn't feel anything.
Tuhaf olan tarafı, oldukça hoş görünüyordu harika görünüyordu ama hiçbirşey hissetmedim.
He looks great. he's happier. he's more focused- -
Harika görünüyor, daha mutlu, daha ilgili.
- No, he looks great.
- Hayir, harika gorunuyor.
- Yeah, he looks great.
- Harika görünüyor.
He looks great.
Muhteşem görünüyor.
HE LOOKS GREAT ON-SCREEN.
Ekranda harika görünüyor. Biraz daha sola kay.
- He looks great.
Çok iyi görünüyor.
He looks great for his age.
Yaşına göre harika gözüküyor.
He looks great, as usual.
Harika görünüyor, her zamanki gibi.
Wow, he looks great.
Vay canına Mükemmel görünüyor.
- Yeah, he looks great.
- Evet, harika.
He looks great.
İyi görünüyor.
Yeah, he looks great.
Evet, iyi görünüyordu.
Actually, he looks great.
Aslında, harika görünüyor.
I think he looks great.
Bence harika görünüyor.
He looks great.
Evet, ahbap. Gayet formunda.
He looks great.
Harika görünüyor.
He is a great observer, and he looks quite through the deeds of men.
İçyüzünü araştırıyor insan işlerinin.
Looks like the great warrior can dish it out, but he can't take it.
Öyle görünüyor ki, büyük savaşçı emirler dağıtıyor, ama kendisi emir kabul etmiyor.
That looks great. He did a fabulous job on your eyes.
Gözlerine muhtesem birsey yapti.
I know. He looks like a fugitive from the'50s... ... but he sure is great at catching psychos.
Daha çok ellilerden kalma bir kaçağa benziyor ama manyak yakalamakta ustadır.
He looks just great.
O harika gözüküyor.
Tell your old buddy how great he looks.
Ne kadar iyi göründüğümü söylemeyecek misin?
- Looks like he's in great shape, don't he?
- Harika görünüyor, değil mi?
I figure Gillon will see how it goes before he picks the rest. This looks great for us.
Gillion herhâlde diğer beşi sıralamak için duruma bakacak.
- I know, I think it's great that he looks like 50.
- Biliyorum, 50'sinde bile yakışıklı.
He still looks great.
Hala sıkı görünüyor.
I give you a compliment on how great your alma mater looks, and you think I'm tryin'to pump you for information. What does he want?
Sana karakterin için kompliman yapıyorum, ve senin düşündüğün, bilgi almak için seni pompaladığım.
Um, but, you know he still looks great
Ama gene de harika görünüyor.
God... he looks great!
- Tanrım, harika görünüyordu.
Looks great, though, doesn't he?
Yine de harika gözüküyor, öyle değil mi?
He looks great.
Vaaay. Muhteşem görünüyor.
- He looks great.
- Evet. - Milyon dolar gibi görünüyor.
And he looks up at them, and he's chewing on this great big wing, and he says, "I haven't the faintest idea," he said.
Onlara bakıyor, kanadı sıyırarak şöyle diyor ; " En ufak bir fikrim yok.
- He looks good and action's great too.
- Hem yakışıklı hem de yaptığı hareketler çok güzel.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]