Heathrow перевод на турецкий
253 параллельный перевод
When the governor of Coca-Cola drops in to London, the Queen don't go dashing off to Heathrow, does she?
Coca-Cola yöneticileri Londra'ya geldiğinde,... kraliçe onları havaalanında karşılamıyor, değil mi?
I remember vividly when you met me at Heathrow off the plane from New York,
Çok net hatırlıyorum. New York dönüşü, havaalanının 8. yolunda beni karşıladığında...
Did I tell you guys that I've got a date with Carol Heathrow tomorrow night?
Yarın akşam Carol Heathrow'la randevum olduğunu sizlere söylemiş miydim?
You're taking out Carol Heathrow?
Carol Heathrow'u mu çıkarıyorsun?
Heathrow's cold.
Heathrow soğuktur.
I'll bet you that I can ball Carol Heathrow on our next date.
Bir dahaki sefere Carol Heatrow'la daha samimi olacağımıza bahse girerim.
With the Heathrow bet I'm gonna be close.
Heathrow bahsiyle hesabı kapatacağım.
They'll think you're Carol Heathrow or somebody like that.
Senin Carol Heathrow yada başka biri olduğunu sanırlar.
- I got to validate the Heathrow bet.
- Heathrow bahsini doğrulamalıyım.
So, I was supposed to be Carol Heathrow?
Yani benim Carol Heathrow olmam gerekiyordu?
All we have left now is my five pence and a six hour walk to Heathrow Airport.
Elimizde kalan tek şey beş penny'im ve Heathrow Havaalanı altı saatlik yürüyüş mesafesinde.
'This flight connects at Heathrow'for Qantas flight 351'to Sydney, Australia.'
Heathrow bağlantıIı... Sydney, Avustralya... uçuşu PA-167 için son çağırı.
Our tail followed him to Heathrow where he caught a plane to Delhi.
Görevli Kamal'i Heathrow'a kadar izledi. Delhi'ye giden uçağa bindi.
Thousands are stranded at Heathrow and Gatwick.
Binlerce kişi Heathrow ve Gatwick'te kalmış durumda.
And they all came into Heathrow in Frebruary and March and nobody can pronounce their names...
Hepsi de Şubat ile Mart arasında Heatrow Havaalanına gelmiş. Ve onların isimlerini bir Allah'ın kulu telaffuz edemez.
Got busted coming back through Heathrow.
Havaalanından tutuklanmış olarak geri döndü.
We don't meet up at Heathrow until Tuesday- -
Salı gününe kadar Heathrow'da buluşamayacağız...
- Meet you at Heathrow on Tuesday.
- Heathrow, Salı günü.
Heathrow.
Heathrow.
We were held up at Heathrow. Fog.
Sis nedeniyle Heathrow'da takıldık.
- She was phoning from Heathrow.
Heathrow'dan arıyor.
This is a final call for flight BTH-9 to London, Heathrow.
BTH-9 sayılı Heatrow, Londra uçuşu için son çağrı.
This is a ticket from Heathrow to Madrid.
Bu Heathrow'dan Madrid'e uçak bileti.
Heathrow.
Heathrow Havaalanı.
September 19, London Heathrow to Rio de Janeiro.
19 Eylül, Londra-Heathrow'dan Rio de Janeiro'ya.
That's 9-1-2. - The first one was fine.
- İlki iyiydi. direk Heathrow'dan olan.
Heathrow direct.
- Seçim sizin.
To catch that last flight out of Heathrow.
Heatrow'dan son uçuşu yakalamalıyım!
It's waiting at Heathrow Airport.
Heathrow Havaalanında
"Mr. Wilfred Keeley, CEO of Great Benefit, " was detained yesterday afternoon at JFK " just after boarding a flight bound for Heathrow.
" Bay Wilfred Keeley, Great Benefit CEO'su, dün öğleden sonra JFK'den, Heatrow'a kalkan bir uçağa bindikten hemen sonra gözaltına alındı.
Then he fled the U.K. out of Heathrow.
Sonra da Heathrow üzerinden Birleşik Krallık'tan kaçtı.
Can you access Heathrow's passenger lists... for the last eight hours?
Heathrow'un son sekiz saat içindeki yolcu listelerini elde edebilir misiniz?
- Terminal two, Heathrow, please.
- Terminal 2, Heathrow, lütfen.
How? Because he called me from Heathrow.
- Heatrow'dan beni aradı.
This phone call he made from Heathrow — Tell me what he said again.
Heathrow'dan seni aradığında ne dediğini söylesene.
He didn't phone you from Heathrow.
Seni Heathrow'dan aramadı.
Next thing, he phones me from Heathrow, says, "See you Friday night."
Sonra beni Heathrow'dan aradı. Cuma akşam görüşürüz dedi.
But he didn't phone you from Heathrow.
Ama seni Heathrow'dan aramadı.
All right, he didn't fucking phone me from Heathrow, but he phoned me.
Peki. Heathrow'dan aramadı.
This will be the final boarding call for flight 2... to London, Heathrow.
Londra'ya hareket edecek uçağımız için son anonsumuzu yapıyoruz.
Our friend at Heathrow customs still owes me a favor or two.
Dostluğumuz yardımlaşma üzerine dayalı ve sana borçluyum.
Yeah, Heathrow.
Evet. Heathrow'da.
I'll go to Heathrow and stand there to invite everyone arriving from India... saying,'Please come to my house.
Heathrow'a gideceğim ve Hindistan dan gelen herkese... " lütfen evime gelin!
Everything had been arranged, a plane ticket to Heathrow, a car waiting... only the timing couldn't have been worse.
Her şey ayarlanmış, Heathrow'a bir uçak bileti, çıkışta bekleyen bir araba... Sadece, zamanlama bundan daha kötü olamazdı.
12th July, departing Heathrow.
Temmuz 12'sinde gidiyorlarmış.
On Wednesday the 11th July this year, Mr Megson, your wife booked a flight, departing next day, Heathrow to Auckland.
Bu yılın 11 Temmuz, Çarşamba gününde Bay Megson karınız ertesi gün Auckland'a giden bir uçaktan bilet almış.
The day you left for Heathrow.
Heathrow'a gittiğiniz gün.
The previous morning, when you left the farm, how did you get to Heathrow?
Bir önceki gün, çiftlikten ayrıldığınız zaman Heathrow'a nasıl gittiniz?
But Robin Wooliscroft never got to Heathrow.
Ancak Robin Wooliscroft, Heathrow'a hiçbir şekilde ulaşamamış.
We'll all go out to Heathrow, collect the loot, and then- -
Hep beraber Heathrow'a gideceğiz malı alacağız ve sonra...
Quite sure.
KAYIP MANKEN HEATHROW'A GELİYOR