Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ H ] / How're you

How're you перевод на турецкий

15,789 параллельный перевод
How do me and my boys know you're going to keep your word?
Sözünüzü tutacağınızı nereden bileceğiz?
I want to know what you're doing back here, what's happening with the Yakuza... And I wanna know how you know... I wanna know how you know about me.
Burada ne karıştırdığını bilmek istiyorum Yakuza ile ne olduğunu ve nasıl bildiğini benim hakkımda nasıl bilgi sahibi olduğunu.
How do I know you're not working with them- -
Onlara çalışmadığını nasıl bileceğim...
That's how you're gonna play this?
Bu şekilde mi oynayacaksın?
How does it feel? Knowing that the kids you've trained are going to fight your war for you... while you're sitting here?
Sen burada otururken, eğittiğin çocukların senin için savaşa gideceğini bilmek nasıl bir his?
How do we know you're not with Savage?
Savage ile olmadığınızı nereden bileceğiz?
You're gonna tell me how to free Carter's mind.
Carter'ın aklını nasıl serbest bırakacağımı söyleyeceksin.
I know how you're feeling, and I'm sorry.
Nasıl hissettiğinin farkındayım ve üzgünüm.
Now, if you're really serious about embracing the metaphor, Linda - truly embracing it - I know how you can get to him.
Eğer onu kabullenirsen, Linda - "gerçekten" kabullenirsen onu tedavi edebileceğine inanıyorum.
Now, if you're really serious about embracing the metaphor, Linda... truly embracing it... I know how you can get to him.
Benzetmelerini benimseme konusunda ciddiysen Linda tam anlamıyla benimseyeceksen, ona ulaşmanın yolunu biliyorum.
I don't know how you can hear anything... you're standing five feet away from me.
Söylediklerimi nasıl duyuyorsun ki zaten? 2 metre uzağımdasın.
You're looking for this? How...?
- Bunu mu arıyorsun?
You see, the reason why we're so interested in how you two were acquainted is because Tamika was also murdered with this same gun.
Anlayacağın, ne derece tanışık olduğunuzla bu kadar ilgilenmemizin sebebi Tamika'nın da aynı silahla öldürülmüş olması.
But more than that, I don't want you holding back issues because you're afraid of how it will affect me.
Ama bunun ötesinde, beni nasıl etkileyeceğinden korktuğun için sorunları benden saklamanı istemiyorum.
You're laundering god only knows how much money. God forgives me all my sins!
- Tanrı bütün günahlarımı affeder!
And I know what you're thinking, "How do you improve upon this?" Hm.
Ne düşündüğünü biliyorum "Bundan iyisi nasıl olabilir?"
I should've understood what you're capable of, how powerful you are.
Neler yapabileceğinin, ne kadar güçlü olduğunun farkına varmam gerekirdi.
And you have to tell everyone how they're selling kids into these privatized foster homes.
Özelleştirilen koruyucu evlerle, çocukları nasıl sattıklarını herkese anlatabilirsin.
It's how you're choosing to contextualize it that makes it appear beyond a reasonable doubt.
Nasıl yorumlamayı seçtığınıze bağlı olarak suçlu gösterıyor.
You know, when Brad died, it dawned on me for the very first time why every orthodox faith on this planet has these strict timelines and rituals for how you're supposed to mourn the dead and move on with the living.
Brad öldüğünde nıhayet neden tüm geleneksel dınlerın yas tutma ve hayatını devam ettırme konusunda katı zamanları ve rıtüellerı olduğunu anladım.
Think about how much you learned about how to do that for when you're level 50. - Hey, don't be mad.
Seviye 50 olduğunda nasıl yapacağınla ilgili çok fazla şey öğrendin gibi düşün.
Fogg set her up with a job which is how you know they're hiding something big.
Fogg onu bir işe koymuş ki bu da ne kadar büyük bir şey sakladıklarını bilmemizi sağlıyor.
You know how it is when you're that age.
O yaşlarda nasıl olduğunu bilirsiniz.
I don't understand how you're still upright.
Ayakta nasıl durabiliyorsun anlamıyorum.
I don't care how long it takes, you're not running any errands.
Ne kadar süreceği umurumda değil, işlerini halletmeye gidemezsin.
We need to find Albert Lin before he does it again, so if you're afraid of how I might question your brother,
Albert Lin'i bunu tekrar yapmadan önce bulmalıyız. Bu yüzden, abini sorgulama yöntemim seni endişelendiriyorsa,
Yeah, you're her grandfather, but how hard is that?
Tamam, sen onun dedesisin, ama bu ne kadar zor olabilir ki?
Exceptional people like Sammy... they're hard on themselves to begin with, and when you push them to see how far that genius can go, the stress here can be unbearable.
Sammy gibi farklı insanlar başlangıçta kendilerine haksızlık ederler. Onları bir dahi ne kadar ileri gidebilir diye görmek adına zorladığınızda yaşadıkları stres dayanılmaz olabilir.
How do we know you're not working for Connor right now?
Senin şuan Connor ile çalışmadığını nereden bilebiliriz ki?
You're going back to how things were... you and Otto.
Otto ile olan eski hayatına geri döneceksin.
You're telling me how to deal with my own kid?
Bana kendi çocuğumla nasıl baş edeceğimi mi söylüyorsun?
Now, I... I can't tell you how to live your life, but I can tell you this : you're not alone.
Sana hayatını nasıl yaşayacağını söyleyemem ama şunu söyleyebilirim.
How do you not know that you're putting in a fucking sink backwards?
Lavabonun arka tarafa koyulacağını bir insan nasıl bilemez lan?
I just need you to figure out how to re-stabilize the breach.
Yalnızca, senin gediği dengeli hale getirmene ihtiyacım var.
You want to get up there and tell everyone how... how scared they should be, how we're not any closer to figuring this thing out?
Oraya çıkıp herkese ne kadar korkmaları gerektiğini, bu işi çözmeye ne kadar uzak olduğumuzu mu anlatmak istiyorsun?
How do you say you're sorry about that?
Nasıl özür dilersiniz?
As you know, I'm here to conduct an interview on your status, see how you're doing.
Bildiğiniz gibi, durumunuz hakkında bir röportaj yapmak için buradayım, Ne yaptığını görün.
I can't tell you how much I appreciate everything you're doing for me.
Benim için yaptıklarına ne kadar minnettar olduğumu anlatamam.
How do you know they're not poisonous?
Onların zehirli olmadıklarını nereden biliyorsun?
That's how the game go, brah. What, you think'cause you said some fancy words, put your head in holy water, something like that, that you're a changed man now?
Üç beş fiyakalı cümle kurup kafanı kutsal suya daldırınca farklı bir adam mı oldun sanıyorsun?
How do you explain to a 9-year-old that you're trapped inside a city?
Şehrin içinde kapana kısıldığını dokuz yaşında bir çocuğa nasıl anlatırsın?
OK. You see how we're all debating this rationally?
Doğru olanı yapmaya çalıştığımızı görmüyor musun?
Very happy to see how great you're doing.
Senin iyi olduğunu gördüğüme de çok sevindim.
'Cause you know how your boss hates it - when you're late.
Çünkü patronun geciktiğinde ne kadar sinirleniyor biliyorsun.
How do you re-cream a cupcake?
İçi dolu bir keke krema yeniden nasıl konulabilir ki?
Well, how about cutting it back to "nonce" a day just until you're totally healed.
Tamamen iyileşinceye kadar günde hiçe düşürmeye ne dersin?
But I've come to understand how dehumanizing this place can be and you're as much a victim of it as any of us.
Ama buranın nasıl insanlıktan çıktığını anlamaya geldim ve sen de bizimkiler kadar mağdursun.
I film how you eat, how you sleep, how you're awake... how you cook spaghetti, kiss, sing, make love, ride on the bus, get married.
Nasıl yemek yediğinizi, nasıl uyuduğunuzu, nasıl uyandığınızı nasıl spagetti pişirdiğinizi nasıl öpüştüğünüzü, şarkı söylediğinizi, seviştiğinizi otobüse nasıl bindiğinizi, evlendiğinizi hep biliyorum.
Look, I know you're thinking if Jackson were here, he'd know how to find Red.
Jackson burada olsa Red'i nasıl bulacağını bilirdi diye düşündüğünü biliyorum.
I see how hard you're tryin'.
Ne kadar çabaladığını görüyorum.
So, why don't you just tell me everything you know about the case that you're working on and how it connects to mine?
O halde neden bana üzerinde çalıştığın dava ve benimkiyle olan ilişkisi hakkında... - her şeyi anlatmıyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]